Burak Çatalcalı’nın gizemi hiç bitmeyecek

Güncelleme Tarihi:

Burak Çatalcalı’nın gizemi hiç bitmeyecek
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2012 16:11

Son dönemde “Pragma” oyunundaki performansıyla adından söz ettiren Serhat Teoman, Kanal D’nin sevilen dizisi “Kuzey Güney”e dahil oldu. Burak Çatalcalı rolünü üstlenen genç oyuncu, “Seyirciyi çok büyük sürprizler bekliyor” diyor.

Haberin Devamı

“Kuzey Güney”e geçen hafta katıldınız, bölümün son saniyelerinde görünmenize rağmen Twitter’da trending topic oldunuz. Şaşırdınız mı bu duruma?

- Bir şaşkınlık oldu tabii, çünkü dizinin sadece son 10 saniyesinde vardım. Ama şöyle de bir durum var; senaristler Burak Çatalcalı’yı 15 bölüm önce tanıtmışlardı, yangın sahnesinde. Son dört bölümdür de seyirciyi bir merak sarmıştı. Sanırım beni de bu rolde sevdiler ki, hem “Burak Çatalcalı” hem de “Serhat Teoman” trending topic oldu.

15 bölüm öncesinde bu rolü sizin oynayacağınız belli miydi?  
   
- Hayır, değildi. Anlaşmayı bir-iki hafta önce yaptık.

Burak Çatalcalı’nın gizemi mi sizi bu role çekti?

- Evet, onun gizemini çok sevdim. Zaten yaptığım işlerde gizem olmasını severim. Bu karakter de çok büyük sürprizlerle geliyor. O yüzden çok keyifli bir durum benim için.

BUĞRA’YLA DİZİ SETİNDE TANIŞTIK

Sürprizini kaçırmadan, Burak Çatalcalı’yı anlatır mısınız bize biraz?

- Burak Çatalcalı’nın Banu’nun eski sevgilisi olduğunu biliyoruz. Bundan sonra hikâyede nasıl yer alacağı sürpriz, seyirci izledikçe görecek. Gerçekten beklentinin çok üstünde olaylar olacak ve her şey daha da fazla karışacak. Gizemi asla bitmeyecek Burak Çatalcalı’nın.

Siz daha önce izliyor muydunuz diziyi?

— Evet, izliyordum. Zaten Buğra Gülsoy yakın arkadaşım, onun bu projesini takip ediyordum.

Buğra Bey’le “Pragma” oyununda da birliktesiniz. Daha önce onunla aynı dizide oynamış mıydınız?

- Dört sene önce “Hepimiz Birimiz İçin” dizisinde oynamıştık, ilk orada tanışmıştık zaten. O sette samimi olduk, daha sonra tiyatromuzu kurduk, evlerimizi de yan yana kurduk ve bir daha hiç kopmadık.

SAKATLANMASAM FUTBOLCU OLACAKTIM

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

- Çocukluğumda oyuncu olma hayalleriyle büyümedim. Zaten ayağım sakatlanmasa futbolcu olacaktım. Sakatlandıktan sonra hayat beni bambaşka bir yere sürükledi. Dershaneye gittim, orada tiyatro yapan birisiyle tanıştım ve ben de tiyatroya başladım. İki sene boyunca İzmirli ve Antalyalı bir grupla turneye çıktım. Oradaki oyuncu ağabeylerimin sözünü dinleyip 9 Eylül Üniversitesi’nin sınavına girdim ve kazandım.

“Keşke futbola devam edebilseydim” dediğiniz oldu mu hiç?

— En enerjik zamanlarımda futbol oynadım, aklımda kalmadı. Şimdi “İyi ki oyuncu olmuşum” diyorum.

Hobi olarak devam ediyor musunuz peki futbol oynamaya?

- Yok, benim öyle bir korkum var. Halı sahada top oynamak bana çok riskli geliyor. Kimseyle mücadele etmeseniz bile sahada takılıp bileğinizi burkabilirsiniz. Bizim sektörde de “Ben iki hafta evde dinlenmek istiyorum” gibi bir şey söyleyemezsiniz, o yüzden dikkat etmek gerekiyor. Ben o tutkumu Play Station’da gideriyorum.

EN SEVDİĞİM RENK YA DA KİTAP YOK

Oyunculuğa başladığınız dönemden bu yana nasıl bir değişim geçirdiniz?

- Ben futbol oynarken de, lisedeyken de, konservatuvarda da, oyuncu olduğumda da hep aynı insandım. Benim hiçbir zaman en sevdiğim renk ya da en sevdiğim kitap olmadı, “en”lerim yok çünkü benim. Sanırım İkizler burcu olmamdan kaynaklanıyor bu. Hayatımdaki tek değişiklik, artık etrafımdaki insanları çok daha fazla izliyor, gözlemliyorum.

Peki oyunculuk anlamında?

- Tabii ki gelişim devam ediyor, edecektir de. Oyunculuğun öyle bir serüveni var.

Biraz da “Pragma”dan konuşalım... Nasıl hayata geçti bu oyun?

- 3,5 senedir “Pragma” üzerinde çalışıyorduk. Sonrasında Buğra oyunu yazmaya başladı. Psikologla da görüştük ve git gite metin büyüdü.

RAMIREZ’IN ROCK STAR KADAR HAYRANI VAR

Gerçekten yaşamış olan katilleri canlandırmak, neler hissettirdi size?

- O aslında çok büyük bir avantaj. Bilgi toplayabiliyorsunuz çünkü. Ben Richard Ramirez’i oynuyorum, internette araştırdığım zaman çok fazla şey bulabiliyorum hakkında. Gerçekten yaşamış birini canlandırmanın zorlukları da var tabii, mesela ben ona kendi kafamdan bir yürüyüş ve bakış bulamam...

Oyun çok ilgi gördü, sizin için nasıl bir yolculuk oldu?

— Bizim için hem çok keyifli hem de zorlu bir yolculuktu. Tek derdimiz, seyirciye ulaşabilmekti. Bu sezon 3 bin 500 kişiye ulaştık. Sezon sonuna kadar kapalı gişe oynadık. Ekim ayından itibaren de yeniden seyirciyle buluşacağız.

Ramirez katil olmasına rağmen oyunda da gördüğümüz gibi birçok kadın hayranı vardı, bu durum sizi şaşırtmadı mı?

- Evet, bir rock star kadar hayranı var. Biz de şaşkınlık halinde araştırdık. Ted Bundy ve Ramirez’in öylesine hayranları var ki, ben bunu insanların şiddet merakına veriyorum. Araştırma yaparken Ramirez’e yazılmış, gerçekten kan donduran mektuplara rastladık. Ramirez’in kendisine tecavüz etmesini isteyenler bile varmış. Canlandırdığımız katiller ne kadar hastalıklıysa, o mektupları yazanlar da o kadar hastalıklı bence.

Haberin Devamı

İZMİR’DE ÇOK RAHATTIM İSTANBUL’DA DA ÖYLEYİM

İzmir ve İstanbul’daki hayatlarınız arasında ne gibi farklar var?

— İzmir’de ailem var, burada yok. Onun dışında pek fazla bir fark görmüyorum. İzmir’de de her şey çok güzel ve rahattı, burada da öyle.

Haberin Devamı

GİZEMLİ OLMAK İÇİN BİR ŞEY YAPMIYORUM

Siz de canlandırdığınız Burak Çatalcalı karakteri gibi biraz gizemli duruyorsunuz sanki...

— Öyle gizemli bir yanım yoktur aslında. En azından özellikle yaptığım bir şey yok. Ama Burak Çatalcalı’nın gizemi olabilir o...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!