Budizm merakı

Güncelleme Tarihi:

Budizm merakı
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2008 00:00

Ebru Akel, sevgilisi Can Ateş ile birlikte kaldığı yeni evinin kapılarını InStyle dergisine açtı.

Haberin Devamı

Ebru Akel fotoğrafları

Doğru enerjilere inandığını belirten Akel, şu sıralar Budizm'e merak sardığını açıkladı. 

Oyuncu ve sunucu Ebru Akel Bebek’teki evinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı. Salondan gözüken muhteşem Boğaz manzarasını altın varaklı bir çerçeve içinden seyreden ünlü sunucu, dekorasyon konusunda sevgilisi Can Ateş’in kardeşinden yardım aldığını bu görkemli dairenin, kendi iç dünyasını yansıttığını söyledi.

Son olarak "Tatlı İntikam" dizisinde oynayan ve "Halkın Yıldızları" türkü yarışmasında sunuculuk yapan Ebru Akel, şu sıralar yepyeni projesi "Altın Bilezik Kimde?" adlı yarışma programına başlayacak olmanın heyecanı içinde... Üstelik çok da iddialı. Ünlü sunucu, "Bu da diğerleri gibi çok farklı ve ses getiren bir yarışma olacak" diyor.

Haberin Devamı

Akel, tüm bu koşuşturmacanın içinde, bir yandan da 1,5 sene önce taşındığı Bebek’teki evinin dekorasyonu ile ilgileniyor. Beş yıldır birlikte olduğu erkek arkadaşı Can Ateş ile bu evi bulmaları, bir emlakçı sayesinde olmuş. "Gördüğümde bayıldım buraya" diyen sunucu, 400 m2’lik evin manzarasına vurulmakta hiç de haksız sayılmaz. Önünde geniş bir terası bulunan dairede bir cephe tamamen Boğaz’a tepeden bakarken, diğer köşeden yemyeşil koru gözüküyor. "Bu kadar büyük olmasının sebebi aslında iki dairenin birleştirilmesi" diyor Akel...

Manzarası, sessizliği bir yana, hayal ettiği giyinme odasına da ilk kez bu evde kavuşmuş. "Ev büyüdü ama kimi zaman bana hálá küçük geliyor" diye de muzipçe gülüyor bir yandan. Programlarında giydiği ve herkesin bayıldığı o meşhur şık tuvaletleri için (Alexander McQueen, Cavalli, Tuvanam ve Akel marka) uygun bir giyinme odasına sahip olmaktan artık çok memnun gözüküyor.

Can’ın kardeşinden yardım aldım

Evin tutulduktan sonra uzun bir süre tadilat gördüğünü, o dönemler yoğun çalıştığından da eve neredeyse 10 günde bir gelip ne olduğuna bakabildiğini anlatıyor. Ama şanslıymış. Ateş’in kız kardeşi mimar Aycan Ateş ona yardım etmiş bu dönemde. Ebru Akel, "Çünkü evin ciddi bir şekilde elden geçmeye ihtiyacı vardı" diye ekliyor.

Haberin Devamı

Tuvana Büyükçınar’dan da eve aksesuvar seçerken fikir aldığını belirtiyor ve ekliyor: "Zevkli ve yaratıcı arkadaşlarım var etrafımda. Bu büyük şans... Ayrıca Can da zevklidir bu konularda. İyi bir gözü vardır. Kova burcunun ince zevkine sahiptir..." Peki kendi ne burcu acaba? "Balık. Belli olmuyor mu yoksa?" diye cevaplıyor hemen. Evet, bu evde romantizm izleri var. Ama burcunun etkisinden mi, bilinmez...

"Can’la birbirimizi zevkler konusunda iyi dengeleriz" diye anlatmaya devam ediyor Ebru Akel. Ateş’in daha sade bir çizgisi olduğunu vurgularken, kendi zevkinin ipuçlarını veriyor: "Renk ve pırıltı severim ben evde..." Ona ait zevkler de salonda kendini yavaş yavaş belli etmeye başlıyor zaten. Tıpkı renkli ve göz alıcı lambalar gibi.

Haberin Devamı

Ara Güler’den özel bir hediye

"Yaşadığınız ev sizin iç dünyanızı mutlaka yansıtmalı" diyen Akel evinde bunu çok iyi başarmış. Rıfat Baltaoğlu tasarımı halıdan Poltrona Frau uzun deri kanepeye, İsmet Doğan tablosundan Ara Güler fotoğrafına kadar evinde her şey ince düşünülerek yerini bulmuş gibi... Hele Dustin Hofmann ve balerin eşinin aynı karede gözüktüğü Ara Güler fotoğrafı... Onu çok seviyor işte. O da bir zamanlar belki balerin olduğu için bu fotoğrafa bakarken, yüzünü neşe kaplıyor birden. İlk kez Mustafa Oğuz’un şirketinde görüp beğenmiş. Daha sonra bundan Ara Güler’e bahsettiğini, onun da imzalayarak bir tane aynısından hediye ettiğini söylüyor. "O kadar mutlu olmuştum ki" diyor neşeyle. Akel fotoğraftaki balerin kadını da biraz andırmıyor değil hani!

Haberin Devamı

Beyaz gül evden eksik olmuyor

Sonra evin 3,5 metre uzunluğundaki kanepesini işaret ederek, "Yerini bulmak için çok uğraştım. Puzzle gibiydi. Sonunda başardım" diyor. Bu kanepenin arkasındaki geniş camlı pencereye de altın varak bir çerçeve yaptırmış Akel. Evin belki de en ilginç ve onun da en sevdiği köşesi burası. "Başlarda kimse ciddiye almadı bu fikrimi. Ama sonra yakıştığını söylediler" diyor gülerek. Salonun manzaralı bu penceresi, altın varakla çerçevelenmiş bir tablo gibi duruyor. İçinden geçen tankerler ve vapurlarla dekoru her an değişiyor.

Dinlenmek istediğinde koru manzaralı geniş koltuğuna yayılıyor ve meraklısı olduğu, oyunculuğunu geliştirdiğini düşündüğü, psikoloji kitaplarını okumaya dalıyor. Mistik yönü olduğunu ve doğru enerjilere inandığını anlatıyor. Zaten seçtiği melek, fil, Buda ve el heykellerinden anlaşılıyor bu durum...

Kapı çalıyor ve Akel, Hana Flower Shop’dan gelen (her hafta sipariş ettiği) aranjman beyaz güllerle salona giriyor yine. "Evin havası birden değişti değil mi?" diye soruyor gülerek. Güllerin mis kokusu eve yayılıyor birden. Akel’in renkli iç dünyasını yansıtan bu eve, sevdiğini söylediği beyaz güller hakikaten çok yakışıyor. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!