Güncelleme Tarihi:
Yumurtanın beyazı, yoğurdun suyu ya da etsiz bir hayat...
Dünyanın sonunun geldiğini düşündüren panik atak, beklenmedik bir zamanda ve hiç beklenmedik bir şekilde aniden ortaya çıkıyor. Panik atak nöbeti sırasında hasta, korku, kaygı ve bunalma gibi sorunları yoğun bir şekilde yaşıyor.
Panik durumundaki insanın duygulanımlarındaki değişimler metabolizmada da sorunlar oluşturabiliyor. Aynı şekilde beslenme düzeninde yapılan bazı hatalar, psikolojik sorunlara ve akabinde de panik atağa neden olabiliyor. Aile Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Berna Çil, yanlış beslenme düzeninin neden olduğu psikolojik sorunlar hakkında bilgi veriyor.
PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARA KARŞI B VİTAMİNİ
Psikolojik bozukluklar genellikle; B1, B3 ve B12 eksikliği nedeniyle ortaya çıkıyor.
B1 Vitamini; pirinç kabuğu, sebze-meyve, tam tahıl ürünlerinde bulunuyor. Eksikliğinde nörolojik sorunlara yol açabiliyor, depresyona eğilimi artıyor.
B 3 Vitamini; süt, peynir, yumurta ve et gibi ürünlerde bulunuyor. Sinir sistemi için önemli bir vitamin.
B12 vitamini; karaciğer, böbrek ve ette daha fazla bulunuyor. Eksikliğinde nörolojik bozukluk ve hastalıklarla, depresyon oluşabiliyor.
Bu nedenle vitamin ve minerallerden yeterli beslenmek, özellikle de depresyon eğilimli kişileride B grubu vitaminlerden yeterli beslenmek sağlıklı ve kaliteli yaşam için büyük önem taşıyor.
PANİK ATAĞA NEDEN OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARI
• Kafeinli besinleri fazla tüketmek: Kafein çarpıntıyı artıran ve uykusuzluğa sebep olabilen bir madde. Tüketim dozu alışkanlığa göre değişse bile 1-2 bardaktan fazla içilmemesi gerekiyor.
• Her gün fast food beslenmek: Vitamin ve mineral yetersizliğine sebep olabiliyor, kabızlığa yol açabiliyor, şeker metabolizmasını etkileyebiliyor.
• Dengesiz ve yetersiz beslenmek: Vitamin,mineral, protein-yağ-karbonhidrat dengesizliklerine yol açabiliyor.
• Yumurtanın beyazının tam olarak pişmeden tüketilmesi: Vücutta B vitaminlerinin atımını artırıyor. Bu da uzun vadede depresyon eğilimlerine neden olabiliyor.
• Yoğurdun suyunun atılması: B vitamini kaybına yol açıyor.
• Fazla karbonhidrat ağırlıklı beslenmek: Şeker metabolizmasında bozukluklara sebep olup paniğe neden olabiliyor.
• Tek tip beslenmek: vitamin yetersizliğine neden oluyor.
• Vejetaryen tipi beslenmek: Etten alınması gerekli olan B vitaminini, ilaç olarak alınmıyorsa psikolojik sorunlar gündeme gelebiliyor.
• Uzun süren açlık: Kan şekeri ve tansiyon düşüklüğüne yol açabiliyor.
• Alkol tüketmek: Alkolün sağlıklı beslenmede genellikle yeri yok. Ayrıca panik ataklı kişilerde başta rahatlamaya neden olup, bağımlı hale gelinmesine neden olabiliyor.
• Hızlı kilo vermek: Kilo vermenin amacı yağların yakımını hızlandırmak. Hızlı kilo kayıplarında kas ve sıvı kaybı daha fazla oluyor. Bu nedenle de vücutta dengesizlikler meydana gelebiliyor.
• Hızlı kilo verdirme vaadi ile kalori miktarı çok düşük olan diyetler yapmak: Düşük kalorili diyetler acil durumlarda hastanelerde gözetim altında kullanılabiliyor. Ancak zorunlu durum dışında bilinçsiz veya keyfi şekilde yapıldığında vücutta tüm metabolizmalarda harabiyete neden olabildiği gibi vitamin ve mineral yetersizliğine de sebep oluyor.
Panik atak yaşamamak için bu önerilere kulak verin:
• Günde 2,5-3 litre su için: Su vücuttaki tüm kimyasal olayların yapıtaşı. Bu nedenle su miktarındaki değişiklikler metabolizmaları etkiliyor. Böbreklerin etkin çalışabilmesi için, kabızlığın önlenmesinde, toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında rol alıyor.
• Kola ve gazoz gibi bol şekerli ve kafein içeren içeceklerden uzak durun: Tansiyona, şeker metabolizmasına ve kalp atımına etki edip panik atağı tetikliyor.
• Geleneksel tarz ya da Akdeniz beslenme tarzını tercih edin: Her öğünde her besin grubundan bulundurabilirsek vitamin ve mineral yetersizliği oluşması ihtimali azalıyor. Çorba ile başlanan geleneksel beslenmede kan şekeri dengeleri daha sağlıklı oluyor.
• Glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçının: Patates püresi, pirinç pilavı, beyaz ekmek, mısır gevreği, balkabağı, kraker gibi yiyecekler kan şekerinde ani düşürüyor ya da yükseltiyor. Bu durum da sinir sisteminde sorunlara neden oluyor.
• Kahve ve demli çay içmeyin: Bu tip içecekler çarpıntıya neden olabiliyor.
• Haftada 2-3 gün balık tüketin: Doymamış yağ asitleri açısından önemli. Kanser ve psikolojik hastalıklara karşı koruyucu olduğu düşünülüyor.
• B vitamininden zengin besinleri yiyin: B vitaminleri sinir sisteminde etkin vitaminlerdir. Eksikliklerinde nörolojik ve psikolojik sorunlar oluşabiliyor.
• Şeker ve şekerli gıdalardan uzak durun: Basit şeker içeren gıdalar tüketildiğinde kan şekerinde hızlı yükselmeler, sonrasında hızlı düşüşler yaşanabiliyor. Canınız şekerli bir tatlı istediğinde tercihiniz sütlü tatlı olsun.
• 3 ve 3 ara öğün şeklinde beslenin: Açlık sürelerinin uzamaması, kan şekeri ve tansiyon dengelerinin korunması gerekiyor.
• Mercimek ve nohut gibi kuru baklagillerle tam tahıllı gıdaları tüketin: Bu besinler B vitamini açısından zengin. Ayrıca kan şekeri dengelerine de destek oluyorlar.
PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR DA BESLENME BOZUKLUKLARINA NEDEN OLABİLİYOR
Her gün karşılaşılan kan şekeri düşüklüğü şeker yenmesi ya da uzun süre aç kalınmış ise beslenme desteğinin sağlanması ile düzeliyor ve kişi normale dönüyor. Ancak bu durum panik atak hastalarında “neler oluyor, ölüyor muyum, dünyanın sonu mu geldi?” gibi düşüncelere neden oluyor. Bu durumda da salgılanan adrenalinin şeker metabolizmasındaki etkileri nedeniyle panik ataklı kişilerde durum daha da zorlaşabiliyor.