Kuruçeşme Arena konserinden fotoğraflar
Ajda Pekkan-Enrico Macias konserinden fotoğraflar
Kaç erkek o sahnede sadece yorumu, stili, enerjisi ve fiziğiyle devleşirken ona kayıtsız kalabilmiştir? Geçtiğimiz hafta Kuruçeşme Arena’da verdiği konserle de yapacağını yaptı. Devleşti, hayran bıraktı ve bir kere daha bir kere daha şaşırttı: Bacakları, Ajda’nın Bacakları! Olgun yaşına rağmen sahnede soluksuz oradan oraya koştururken, konser sırasında sürprizli uzun elbisesinin uzun etek kısmını atıverip mini eteğiyle kaldığında sütun gibi bacakları çıktı ortaya. Ertesi gün haberler, "Süperstar Bacak Şov" diye çıktı. Aslında o, "Sütun bacaklarım var" derdinden çok uzakta, sadece sahne şovunun bir parçası olarak bu sürprizi planlamıştı ama "Ajda’nın Bacakları" üzerine uzun uzun yazılıp, konuşulacak ciddi bir meseleydi. Evet Süperstar varlığını güzel bacaklar üzerine kurmuyordu ama, h l bu bacaklara sahip olmak, üzerine konuşturmak "helal sana Ajda" dedirtiyor, bize de bu yazıyı yazdırıyor.
Geçtiğimiz yıl Ajda Pekkan’ın, sahnede oradan oraya hoplayıp zıplayıp, tık nefes kalmadan, terlemeden verdiği bir konser sırasında, yanımda 20’li yaşlarda konseri izleyen genç kızlar, şunları söylüyordu: "Yok kızım, bacaklarına makyaj yaptırmıştır. Yok yok giydiği çorap süper, (oysa bacağında çorap yoktu) bacağını böyle gösteriyor, aslında selülitli."
Ajda Pekkan’ın bacaklarını pek çok kişinin hafızasına kazıyan, iki yıl önce ünlü şarkıcı Enrico Macias ile aynı sahneyi paylaşırken giydiği kırmızı uzun elbisesinin derin yırtmacından görünen jartiyerli fotoğrafıydı.
Ajda’nın minisi ve bacakları geçtiğimiz yıl büyük bir gazetenin ombudsman köşesine bile konu oldu. Gazetenin bir yazarı "Ajda artık mini etek giymemeli, eğreti duruyor" diye yazmıştı, o sıralar onu giydiren Ece Sükan gazetenin ombudsmanı aracılığıyla cevap verdi: "Ajda mini etek giymeli, ona çok yakışıyor, bacakları benden bile ince. Ayrıca Tina Turner da 60’ına kadar mini giydi."
Halbuki bu tartışmalar olmadan daha birkaç gün önce, Ajda Pekkan konseri sırasında giydiği pullu mini elbisesiyle barışık, kendi ayarını çoktan yapmıştı bile: "Şu elbiseyi giyene kadar canım çıktı. Kendimi ne zannediyorum bilmiyorum.
Balık zannetmediğim muhakkak!"
İzmir Açık Hava Tiyatrosu’nda verdiği bir başka konserden sonra ise klişe cümlelerle şöyle
haber oldu: "Ünlü sanatçı konser sırasında giydiği mini eteği ile kulağa olduğu kadar göze de hitap etti. Cesur kıyafetiyle ünlü sanatçı yıllara meydan okuduğunu bir kez daha gösterdi. Hele bacakları genç kızları kıskandıracak biçimdeydi. Fotoğrafların ajanslar tarafından konser sırasında çekilmiş olması, photoshop ihtimalini de ortadan kaldırdı. Ajda Pekkan’ın diz kapaklarına estetik yaptırıp yaptırmadığı ise bilinmiyor..."
Bütün bu bacak polemiği üzerine yazı yazmaya karar verdiğimde, Ajda Pekkan’ı arayıp birinci ağızdan "Bacaklarında estetik var mı yok mu, bacak makyajı diye bir şey yapıyor mu, bacağı şahane gösteren sihirli bir çorap mı var, bu 20’lik şahane bacakların sırrı ne?" diye sormak istedim.
Telefona çıktığında mahçup bir edayla, "Ama ben kendimi pek beğenen bir kadın değilim. Bacaklarımı da o kadar ön plana çıkarmak istemem aslında. Bacaklarıma güvendiğim için değil, şovun bir parçası olarak düşündüğüm için öyle giyindim. Çok da yadırgadım. Yoksa günlük hayatımda pantolondan başka bir şey giymem, saklarım kendimi" dedi.
Bu konuşmamızın hemen ertesinde beni arayıp rica etti: "Sabah 5’ten beri ayaktayım, uyku tutmadı. Yazıda 20’lik genç kız bacağı başlığı atarsanız, genç kızlarla yarıştığım zannedilir, ironi yapılır. Benim hiç böyle bir derdim yok, teşhirciymişim, yarış içindeymişim gibi anılmak istemem. Yanlış anlaşılırım, ne olur o 20’lik lafını kullanmayın."
Onun bu hassasiyeti niçin 45 yıldır tahtını kimsenin sallayamadığının da ipucu. Ama hep estetik ameliyatları ve güzelliğiyle konuşulup ses ve yorumu ikinci planda kaldığı için de sitemk r: "Bugüne kadar hep Ajda Pekkan’ın
güzelliği, saçı, giyimi konuşuldu. Çocuklar beni çok seviyor bunlar beni gururlandırıyor ama kimse sesimle ilgilenmiyor, yorum yapmıyor. Eskiden beri sesimi çok geliştirdim ben. Şan egzersizlerimi asla aksatmam. Fiziğimden fazla sesime dikkat ederken, yıllardır h l sadece fiziğimin konuşulması beni gerçekten üzüyor."
BACAKLARINI ANNESİNİN GENLERİNE BORÇLUAjda Pekkan’ı yakından tanıyan herkes, özellikle bacaklarının güzelliğini annesinden gelen genetik mirasına ve sporu hiç bırakmamasına bağlıyor. 1.68 cm. boyundaki Ajda Pekkan, topuklu giydiğinde 1.75 cm.’e kadar çıkabiliyor. Bacakları böylece daha da uzun görünüyor. "Bacaklara sürülen kremdi, şuydu buydu, hiç merakım yoktur. Bacak makyajı lafını sizden duydum. Bacağa nasıl makyaj yapılır bilmiyorum. Bacaklarımı çok beyaz hissettiğimde, en fazla herkes gibi oto bronzan kullanırım o kadar. Selülitle de hiç uğraşmam. Düzenli sporumu yapar, sağlıklı beslenirim, gerisi gelir."
Ajda Pekkan’ın son konserinde kıyafetlerini tasarlayan iki modacıdan biri olan ve uzun elbiseden miniye dönüşen kıyafeti de hazırlayan Tuvana Büyükçınar, "Bacakları benden daha ince, formu çok iyi. Onu giydirirken kendimi yeni bir ülke keşfetmiş gibi hissediyorum" diyor, konseri beraber izlediği arkadaşlarının "Bu bacaklar gerçek mi?" şaşkınlığına düştüğünü söylüyor.
Diğer modacı Elif Mısırlı ise "Ajda’nın bacakları da estetikli mi acaba" diye düşünenlere cevap veriyor: "Altı senedir onunla çalışıyorum, bacaklarından estetik olduğuna hiç şahit olmadım. Çok spor yapıyor, iyi besleniyor, cildi sarkık değil. Mini eteği ona çok yakıştırıyorum." Ünlü olmayan müşterilerinin, "Aman canım estetikli o yüzden böyle" demesine "Bunu diyenler de en az onun kadar estetikli ama onun gibi değiller" yorumunu yapıyor.
Ajda Pekkan’ın edebiyat dünyasından dostu yazar Selim İleri, Pekkan’ın konser sırasında çekilmiş süper minili fotoğrafları için "Gözkamaştırıcıydılar" diyor ama başka konularda da hakkını teslim ediyor: "Ajda Pekkan’ın hem bedenine, hem ruhuna, hem yorumuna sonsuz saygım var. Ajda Pekkan zamana meydan okumak için insana her türlü cesareti veriyor."
Ajda Pekkan ile hayvanseverlikte buluşan Bekir Coşkun’un ise zeka ve espri dolu bir yanıtı var Pekkan’ın bacaklarıyla ilgili: "O bacaklar onun, kesin. Bacakları da kimliğiyle uyumlu, hiç eskimiyor. Kişiliği de eskimiyor. İnsan hangi yaşta hissediyorsa o yaştadır lafını kanıtladı Ajda Pekkan. Orta yaş ve üzeri her insana, böyle olunabilirmiş diye moral verdi. İyi ki siyasetçi değil. Süleyman Demirel gitti ama o gitmezdi."
Yıllardır Ajda Pekkan’ın aldığı soluğu bile takip eden, belki de Türkiye’deki en büyük Ajda Pekkan fanı, onun üzerine bir de kitap yazan Naim Dilmener’in de bu konuda söyleyecekleri var: "Süperstarların bacakları da süper olur diye bir kaide yoktur ama bizim Süperstar’ın bacakları gerçekten de süper. Benim kuşağımın "Taş gibi" dedikleri cinsten. Aslına bakarsanız, benim kuşağın Bayan Bacak’ı Serpil Örümcer’di. İki bacağa değil, iki sütuna sahipti. Ama sanıyorum, "Bu yaşta bu bacak!" şaşkınlığını yaşıyor herkes ve bu nedenle Pekkan’a bir bakan bir daha, bir daha, bir daha dönüp bakma ihtiyacı hissediyor."
O her ne kadar "sesimle ilgili kimse yorum yapmıyor" diye sitem ediyorsa da, 45 yıldır hafızamıza, ruhumuza kazıdığı varlığıyla Ajda FOREVER (ebediyen)...
Bacaklarımda kesinlikle estetik yok 20 yıldır hiç ara vermeden haftada iki gün gym hocasıyla, günde 1 saat, üç gün de kendim kondisyon çalışıyorum.
Sahnede terlememek, tıkanmamak ve hepsinden önce diyaframımı çalıştırmak için kondisyon çok önemli. Koşu bandından 50 dakikadan önce inmem.
Sadece bacağım değil, vücudumun her yerini, kollarımı, kalçalarımı çalıştırırım. Biraz pilates, biraz hopla zıpla. Yarım bir balonun üzerinde çalışırım. Kollarım için ağırlık kaldırırım.
Sigara içmem, içkiyi herkes kadar içerim. Gece hayatım yok. Ölümcül diyetlerim hiç olmadı.
Bacaklarımda kesinlikle estetik yok.
Biraz genetik mirasımdan dolayı da şanslıyım galiba.