Bu ülkede sarışın mısın, derdin var

Güncelleme Tarihi:

Bu ülkede sarışın mısın, derdin var
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2013 00:00

Podyumdan sinemaya son transfer Didem Soydan ve son dönemin popüler oyuncusu Müge Boz, bu hafta vizyona giren ‘Bir Hikayem Var’ filminde buluştu. İki güzelin hayatları farklı, dertleri aynı: “Sokakta rahat edemiyoruz”.

Haberin Devamı

Müge Boz: Hayatımın gündemi hep değişiyor

Bir Hikâyem Var’ı izlemek için bir sebep söyler misiniz?
- Film tekdüze gitmiyor. Akıcı bir hikâyeye sahip.  Gençlik komedisi tadında. Her şey film çekmeye niyetlenen bir çocuğun öyküsüyle başlıyor. Etrafta gördüklerinden rahatsız olup “ben bu işi başka türlü de yaparım” diyerek sektöre başkaldırıyor. Film yapmak için çıktığı yolculukta başına bir sürü şey geliyor. Benim canlandırdığım ‘Yağmur’ karakteri de fotoğrafçı. Entelektüel, naif bir kız.

Sizin hikâyeniz nedir?
- Bir çekirdek ailede doğdum. 5 yaşımdan itibaren spor merakım başlıyor. Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanırken sürekli kurslarda olduğumu hatırlıyorum. Annem otobüslerde bile beni çalıştırırdı. Bir yandan da sosyaldim. Sadece evden okula gitmez baleye ve diğer kurslara da giderdim. Sonra İstanbul’dan İzmir’e, ardından üniversite için Eskişehir’e gittim. Bir süre Norveç’te yaşadım. İş hayatı başlayınca İstanbul’a yerleştim. Sinema televizyon, halkla ilişkiler, reklam ve fotoğrafçılık okudum. Hayatımın gündemi sürekli değişebilir. Sanırım aksiyon komedi tadında çok farklı unsurları olan bir hayatım var.

Haberin Devamı

Set dışında neler yapıyorsunuz?
- Çalışmak dışında elektro gitar derslerine başladım. Bir de tişört tasarımlarına yoğunlaştım. Kendi markamı yaratmak istiyorum. Baskı örneklerini araştırma aşamasındayım.

Nasıl bir tarzı olacak?
- Rahat. Tişörtlerin yanında büyük baskılı elbiseler olmasını da planlıyorum. Bir yandan da mobilya tasarımlarım var. Çizimlerim belli bir noktaya geldi.

Bu sezon iki sinema filmi, dizi ve bir reklam projeniz var. Nedir bunun sırrı?
- Yer aldığım her işi önemsiyorum. Elimden geldiğince çaba sarf ediyorum. Vaktimin çoğunu oyunculuk derslerine ayırıyorum.

Özellikle bu sezon bu kadar tanınınca hayatınızda neler değiştirdi?
- Ekranda görünen biri olduğum için ilgi çekmek korkutucu oluyor. Korkucu şöhret, ama benim duruşum farklı. Sokakta gezmeyi seviyorum. Eminönü’nde gittiğim bir pazarım var. Bunların bitmesini istemiyorum. Ama zaten çok ortalıklarda görünmüyorum. Arkadaş çevremdeki çekirdek kadro aynı ve değişmiyor. Onlarla iş dışında şeyler konuşup yanlarında rahat edebiliyorum.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eadec7f018fbb8f89bf68f

Didem Soydan: Başrol oynama lüksüm yok

Bir Hikâyem Var’ ilk sinema filminiz. Hedef ne, kariyer değişikliği mi?
-  Modellik bitsin, oyunculuk başlasın gibi bir hedefim yok. Sekiz senedir profesyonel modelim, hayatım boyunca da yaparım. “Mankenliğime faydası olur” diye eğitim almaya karar verdim. O sırada bu film için teklif geldi. Çok sevdiğim tiyatrocu Turan Özdemir’in de projede olmasıyla deneme çekimlerine katıldım ve seçildim. Ardından ‘Mutlak Adalet’ isimli henüz vizyona girmeyen festival filminde ve ‘Uçurum’ dizisinde rol aldım. Bu filmde yan çizen, olayları ispiyonlayıp bozan bir tipi canlandırıyorum.

Haberin Devamı

Sonraki hedef başrol mü?
- Öyle bir lüksüm yok. Hem insanlara saygısızlık etmek istemem hem de kendime güvenemem.

“Modelden oyuncu, şarkıcı olmaz” önyargısına ne diyorsunuz?
- Modellerin oyunculuk yapması şarkıcılık yapmasından daha kolay. Çekimlerde sadece verilen kıyafeti giymiyor bir karaktere bürünüyorum. O sırada az da olsa oyunculukla ilgili doneler ediniyorsunuz.

Oyunculuk mu mankenlik mi daha zor?
- Oyunculuk. Modelliği küçük yaştan beri yaptığım için podyumdan ışıkçısına kadar herkes arkadaşım. Ama dizi seti öyle değildi. Çok yabancılık çektim. Oraya ‘manken’ titriyle gidiyorsun. Bir de sarışın ve uzun boylusun. Rahatsız olmuş ve kendimi suçlu hissetmiştim.

Haberin Devamı

Sarışınlara önyargı mı var?
- Ülkenin genetiğinde sarışın az. Daha kıymetli oluyorsun ama yabancı sanıp yolda arkandan laf atıyorlar. Söylenenleri anlıyorsun. Rahatsız edici bir durum. Sarışın mısın, derdin var.

Mankenlik nasıl başladı?
- Okul çağımda ‘leylek’, ‘Safinaz’ diyorlardı boyumdan dolayı. O kadar zayıftım ki lise 2’ye kadar erkek arkadaşım olmadı. Sonra fiziğim oturdu. İstanbul Üniversitesi’nde Grafik Tasarımı okurken yarı zamanlı olarak bir mağazada satış danışmanlığı yapıyordum. Modacı Ümit Ünal bir gün çalıştığım mağazaya geldi. Ardından defile için teklifte bulundu.

En cesur pozları veren manken sizsiniz. Hangi noktada soyunmak sorun olmaktan çıkıyor?
- Pornografik durmayan, kemikli ve androjen bir vücudum var. Rahatsız olmuyorum. Hiç unutmuyorum, ilk çekimimde fotoğrafçı arkadaşım cart diye önümü açtı. “Senden bunu isteyecekler” demişti. Anlamıştım durumu.

Haberin Devamı

Twitter’daki popo fotoğrafınız çok konuşuldu. Neydi o kareyi paylaşma sebebi?
- Arkadaşım güneşlenirken cep telefonuyla çekti ve “Koy Twitter’a bizimkiler görsün” dedi. Beni sadece modellik dünyasından arkadaşlarım takip ediyor diye düşünüyordum. Vücudumla iş yaptığım için de bu tip pozlar bende tabu değil. Bu kadar poz verdim olay olmadı, bir fotoğraf koydum olay oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!