Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2004 20:16
Yaklaşık iki ay önceydi. Zaga’yı izlerken kızıl saçlı bir kadın, tarağı ile ekranda belirdi. Canım, diyor başka bir şey söyleyemiyordu. Şelale Hanım ‘Hanım Kadına’ adlı bir programın sunucusuydu. Onu görür görmez ‘Okan Bayülgen ezeli düşmanı Esra Ceyhan ile dalga geçiyor’ diye düşündük. Yanılmışız. Okan Bayülgen, Şelale Hanım’ın bütün kadın programlarıyla dalga geçtiğini söylüyor. O, halkın acılarını sömüren herkese haddini bildiriyormuş.
Okan Bayülgen
Şelale Hanım bütün kadın programlarıyla dalga geçiyor
Elemanlar, Cam Siliciler ve Vampir’den sonra Şelale Hanım diye bir karakter daha doğurdunuz. Nasıl hamile kalıyorsunuz?
- Bu tipler benim tek başıma evde düşünüp getirdiğim tipler değil. Zaga ekibi dünyadaki her şeyden bağımsız bir ekiptir. Bu ekipteki insanların hepsi iyi niyetli, medeni, akıllıdır. Üniversite öğrencisi ya da mezunudur. Ekibim ve ben televizyonda gördüğümüz şeylere o kadar şaşırıyoruz ki, bu şaşkınlık bizim tiplemelerimizin üremesine neden oluyor. Buraya geliyoruz ve konuşmaya başlıyoruz. ‘Yahu bilmem kimi gördünüz mü? Programında amma saçmaladı’ diyoruz ve durup dururken yeni bir tip ortaya çıkıyor. Yalnız benim şöyle bir tavrım var. Aklımıza gelen her şeyi hemen çekmek istiyorum. Sonuç iyi olursa yayınlıyoruz. Eğer yaptıklarımız iyi değilse bir Zaga programını bomboş da geçirebiliriz.
Şelale’yi beğenmediğiniz halde yayınladınız ve sizin sevmediğinize izleyici adeta taptı?
- Aynen öyle oldu. Şelale’yi çektik ve nefret ettik. Sonra içimizden biri ‘koyverelim gitsin’ dedi. Yayınlandı. Biz yine nefret ettik. Tam seyirciden ‘Kusura bakmayın çok iğrenç oldu’ diye özür dileyecekken Şelale Hanım patladı. Bazen böyle oluyor. Biz her yaptığımız olur diye böbürlenen, kendini bir şey zanneden bir ekip değiliz. Bazen olur dediğimiz olmuyor, olmaz dediğimiz olabiliyor.
Şelale Hanım karakteri kiminle dalga geçiyor?
- Bir kere bütün kadın programları... Çoğunlukla onlarda olan şeyleri abartıyor ve dalga geçiyoruz. Orada halkın acılarını sömüren insanlarla dalga geçiyoruz. O ahlaksızlıkları yapanları gülünç duruma düşürüyoruz. Bu açıdan Zaga bir tür haddini bildirme programıdır.
Bir tipin başarılı olması neye bağlı?
- Ben sahne sanatları eğitimi gördüm. Tabii şu anda yaptığımın bununla bir alakası yok ama evrensel şov dünyasında ne nedir, nasıl yapmak gerekir gibi bir takım kuralları bilirim. Seyirciye yaltaklanarak bir şey olmaz. İzleyicinin aklına kıymet vermelisin.
Beyaz tiplemelerini yazılı bir metinle çekiyor. Sizin elinizde metin olmadığı gibi önceden tasarlanan bir şey de yok sanırım?
- Sezon başlarında yeni skeçler icat olunurken benim evde bir şeyler yazıp getirdiğim vakidir. Ama evde yazıp getirdiklerimin burada pek işe yaramadığını düşünüyorum. Çünkü arkadaşlarımın aklı o kadar yüksekten gidiyor ki birçok şeyi değiştiriyoruz. Bizim programımız televizyon dünyasını deşifre eden bir program. Bu sebeple hazırlanışında bir takım kurallara aykırı davranıyoruz. Ben Zaga’da uygulanan yöntemleri başka hiçbir televizyoncuya tavsiye etmiyorum. Genç insanlara da önermem. Zaga’da çalışan asistanlar burada çok fazla reyting almayı değil ahlaklı ve mutlu insanlar olarak televizyonculuk yapmayı öneriyorlar. Ne kadar ahlaksızlık yaparsan o kadar çok reyting alırsın ve para kazanırsın dünyasında, anarşist, dediği dedik ve kendisinden taviz vermeyen insanlar yetiştiriyoruz.
Bir tipin ömrü ne kadardır?
-Seyirci istese de biz bir süre sonra tipleri kaldırıyoruz. Ancak çok fazla istek gelirse onları sanki klasikleşmiş karakterler gibi sunuyoruz. Vampir ve elemanlar böyle tipler mesela. Halkın sesini dinliyoruz diyoruz ya aslında yalan. Arkadaşlarımızı kendi çevremizi dinliyoruz.
Şelale Hanım Türk halkına duyuruyor:
Canım benim, erotik kasetim çıktı canım
Az sonra Türk basın tarihinde bir ilki okuyacaksınız. Zaga TV’de yayınlanan ‘Hanım Kadına’ programının başarılı sunucusu Şelale Hanım özel hayatıyla ilgili bütün sırları yalnızca Hürriyet Pazar’a anlattı. Şelale Hanım itiraf etti: ‘ Sevgilim Tayyar beni aldattı, Ben de onu Küba’da Huan’la aldattım canım. Tayyardan geçtim, Mayyar’lara yolculuk...’
Şelale Hanım tarağınızı kafama geçirmemeniz umuduyla soruyorum. Kaç yaşındasınız?
- Canım bunu sormanız çok terbiyesizce. Seni yolarım canım.
Sunuculuğa nasıl başladınız?
- Canım sunuculuğa başlangıç yaptığım anların değerini biliyorum ve bu güzel anları tekrar yaşamak bana huzur veriyor. Buralardan sizlere kokulu öpücükler göndermiştim canım.
n Programınızın reytingleri nasıl?
- Soruyoruz, yüksek diyorlar canım. Arşa çıkaracağız canım.
Hanım Kadına Programı’nı sunmak için önemli adamların yatağından geçtiğiniz doğru mu?
- Canım böyle söylenceler dolaşıyor. Yok kanalın müdürüyle kalıyormuşum, yok beriki beni dost tutmuş, yok yönetmen beni kapatmış. Ben taa içimden gelen huzur ve R2 enerjisiyle yaşıyorum. Bunlar beni daha da kamçılıyor. Buradan tüm Türkiya’daki dostlarıma ve herkese şunu duyurmak istiyorum ki benim erotik kasetim çıktı canım.
Tayyar isminde biriyle düzeyli bir ilişkiniz olduğunu biliyoruz. Onu seviyor musunuz?
- Canım Tayyar beni aldattı. Ben de onu Küba’da Huan’la aldattım canım. Tayyardan geçtim, Mayyar’lara yolculuk.
Taraya taraya bir türlü düzeltemediğiniz bu harika saçlarınız boya mı?
- Canım saçlarım saçlarım doğuştan kızıl. Benim büyükbabam Tacettin Hül Hamdi Bey de kırmızı saçlıydı. Hatta kırmızı bizim aile rengimizdir. Anam, babam, kardeşlerim hepsi kırmızıydı canım.
Her hafta haftanın şıkı seçiliyorsunuz. Sizi kim giydiriyor?
- Tasarımcımın ismi Ayça. Ayça beni giydiriyor canım. Kendisi bana en çartlak çartlak, patlak patlak giysiler dikiyor. Onları giyiyorum. Ne Dilek Hanif’ler, ne Cengiz Abazaoğulları, ne Yıldırım Mayruk’lar, ne Cemil İpekçi’ler yalvarıyor da onlardan giyinmiyorum canım.
Programa gelen hiçbir şarkıcıyı tanımıyorsunuz. Siz ne dinliyorsunuz?
- Canım dinlediğim büyük sanatkarlar arasında King Crimson, Pink Floyd, Eric Clapton’ı sayabiliriz canım.
Kendinize rakip olarak gördüğünüz birileri var mı? Bir de bu programı yaparken birilerinden esinlendiğiniz söyleniyor...
- Vücudumda hiç estetik yok. Kimseden esinlenmedim canım. Benden esinlenenler arasında Hülya Avşar, Seda Sayan ve Yasemin Bozkurt’u sayıyorlar canım.