Güncelleme Tarihi:
Diyabet hasta sayısı ülkemizde ve dünyada her geçen gün hızla artıyor. Öyle ki son 30 yıl içinde dünyadaki diyabet hastası sayısı 2 kattan fazla artış gösterdi. Diyabetin önlenmesi için öncelikle obezite ile mücadele etmek gerekiyor. Günlük kalori ile yağ alımının düşürülmesi ve günlük aktivitelerin artırılması sonucu fazla kilolardan kurtulmak, diyabet için önleyici tedbirlerin temelini oluşturuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç Dr. Rüştü Serter, ayrıca riskli kişilerin şeker yükleme testi yaptırmalarının da son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor. Alınan tedbirlerle de ya diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor” diyor.
ÜLKEMİZDE DİYABETLİ SAYISI 13 YILDA 2 KAT ARTTI
Ülkemizde 1997 yılında diyabet görülme oranı yüzde 7 iken bu rakam 2010 yılında yüzde 14’e kadar yükseldi. Bu artış sadece ülkemiz için değil tüm dünya için geçerli aslında. Yapılan araştırmalara göre; 1980 den bu yana dünyada diyabetli erişkin sayısında 2 kattan fazla artış yaşandı ve hastalığın görülme sıklığı yaklaşık 150 milyondan 350 milyona yükseldi. Bu artışın altında yatan en önemli nedenlerin başında ise sağlıksız modern yaşam koşulları ve kötü beslenme geliyor.
İNSAN ÖMRÜNÜN UZAMASI DİYABETLİ HASTA SAYISINI ARTIRIYOR
2000 yılında dünyada 600 milyon olan 60 yaş üzeri nüfusun 2050 yılında 2 milyara ulaşması bekleniyor. Ülkemiz verilerine göre 1985 yılında 65 yaş üstü nüfus yüzde 4.2 iken 2008 yılında bu oran yüzde 7.1’e yükseldi. Diyabet sıklığındaki artışta göz ardı edilmemesi gereken bir başka daha neden var ki o da yaşam süresinin uzaması. Bunun nedeni ise diyabet oluşum sürecinde normalden fazla çalışarak diyabetin ortaya çıkmasını engellemeye çalışan pankreas hücrelerinin uzayan yaşam süresine ayak uyduramayarak pes etmesi.
KİMLER RİSK ALTINDA
Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Rüştü Serter, diyabete yakalanma konusunda risk teşkil eden faktörleri şöyle sıralıyor:
• 40 yaşın üzerindekiler,
• Bel çevresi erkekte 94, kadında 80 santimin üzerinde olanlar,
• Bozuk açlık şekeri tespit edilenler,
• Hamilelikte diyabet tanısı alanlar ile 4 kilo üzerinde bebek doğuran kadınlar,
• Birinci derece akrabalarında diyabet olanlar,
• Sağlıksız beslenenler ya da fiziksel aktivitesi düşük olanlar,
• Hipertansiyon ve kolesterol problemi olanlar risk grubunda yer alıyor. Özellikle bu faktörlerden birden fazlası bir arada bulunanlar diyabet için yüksek risk grubunu oluşturuyor ve bu kişilere şeker yükleme testi yaptırmaları öneriliyor.
RİSK DEVAM EDENLERDE TEST 3-5 YIL ARAYLA TEKRARLANMALI
Diyabetin başta kalp ve damarlar olmak üzere pek çok organa vereceği zararın en aza indirilmesinde diyabetin erken tespit edilmesi son derece önemli. Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor ve alınan tedbirlerle diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor. Sağlıklı ve riski düşük olanlar kişilerde şeker yükleme testine gerek duyulmazken, yüksek risk tespit edilen veya şeker yükselmesinden şüphelenilen erişkinlerde ise yaşa bakılmaksızın hemen şeker yükleme testini yaptırmak şart. Test sonucu normal çıkarsa riski azaltan tedbir ve tedaviler uygulanıyor. Riski devam edenlerde ise şeker yükleme testi doktorun uygun göreceği şekilde 3 - 5 yıl aralarla tekrarlanıyor.