Güncelleme Tarihi:
- Tematik kanaldan geçen sene Star TV’ye geçtiniz. Reyting savaşları sizi nasıl etkiledi?
DEMET EVGAR: Öyle bir savaşın içinde olduğumuzu hiç hissetmedik. Ulusal bir kanalda daha çok insana ulaşabiliyoruz. İnsanlar hüzünlü olduğunda bile bizimle güldüklerini söylüyor. Bu duyguyu ne kadar çok insana ulaştırırsak biz de kendimizi o kadar iyi hissediyoruz.
- İnsanlar sizi neden bu kadar sevdi?
DEMET EVGAR: Samimi, görmek isteyip görmedikleri bir şeyle karşılaşmak izleyiciyi gıdıkladı. Karakterlerle empati kurdular. İnsanlar birbirinden farklı ama kadını kadın, erkeği erkek yapan özellikler konusunda herkes hemfikir. Bu da dizinin nokta
atışı oldu.
- Peki Ozan ve Zeynep ne zaman evleniyor?
DEMET EVGAR: Yedi yıllık bir ilişkileri var. Kadın sürekli evlenmek istiyor, erkek bundan kaçıyor. Zaten bu kadar zaman sonunda bir çift ya evlenir ya ayrılır değil mi? Biz de evleniyoruz.
- Bu düğün söylendiği gibi mahalle baskısı ve RTÜK yüzünden mi yapılıyor?
DEMET EVGAR: Hayır, alakası yok. Geçen sene RTÜK’e gittik: “Bu bir espri konusu, çiftleri evlilik dışı ilişkilere yönlendirmiyor” dediler. Dizi kurul kararıyla devam etti. Yani ortada mahalle baskısı falan yok. Ayrıca yurtdışındaki orijinal dizide de evleniyorlar.
EMRE KARAYEL: RTÜK dizilerdeki hangi çift evli, hangisi değil onu mu takip ediyor; anlamadım.
EVLİLİK DANIŞMANLARI BİZİM DİZİYİ ÖNERİYOR
- Dört yıldır kadın-erkek ilişkisini anlatıyorsunuz. İlişkiler üzerine söylenecek bu kadar çok söz var mı?
DEMET EVGAR: Bunu hayat dinamiği gibi düşünmek lazım. Bir hayatı ne kadar yaşayabilirsin! Her sabah uyanıyor, işine gidiyor ve bir şeyler yapıyorsun ama hiçbiri kendini tekrarlamıyor. İşte ilişki de böyle. ‘Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz’ lafı gibi.
- İzleyicilerin ilişkileri üzerinde sizce nasıl bir etkiniz oldu?
EMRE KARAYEL: Pozitif etkisi mutlaka olmuştur. Bazı evlilik danışmanları bizim diziyi evli çiftlere tavsiye etmeye başladı. Çünkü bu işte ne yaşanırsa yaşansın birbirini seven bir kadın ve erkek var. Eğer bizi izleyen çiftlere sadece bu bile geçiyorsa güzel bir şey.
- Zaten size ‘ekranın Haydar Dümenleri’ deniyor...
EMRE KARAYEL: Herkes bir şeyler söylüyor. Kimi de “Kadın erkek ilişkilerinin bütün sırrını çözdünüz. Verin formülü biz de ilişkimizi kurtaralım” diyor.
- O zaman hadi verin sırrı; sizce ilişkinin mimarı kadın mı erkek mi?
EMRE KARAYEL: Biri iç, biri dış mimar olsa güzel olur aslında.
BU KADARI OLMAZ DERKEN AYNISINI KENDİN YAPIYORSUN
- Bu skeçler sizin ilişkilerinize nasıl yansıdı?
DEMET EVGAR: Bazen özel hayatımdaki bir tartışma sırasında iki gün önce aynısını skeçte yaptım, bu hareketleri orada eleştiriyordum, şimdi kendim yapıyorum diye düşünüyorsun. Bir anda enerjin hafifliyor. Karşındaki de sana gülmeye başlıyor ve bir türlü kavga edemiyorsun.
EMRE KARAYEL: Yani süper bir hayatın oluyor. El ele kırlarda koşarak yoluna devam ediyorsun!
- Sizi dört sezon sonunda ilişkiler konusunda en çok ne şaşırttı?
EMRE KARAYEL: Bazı skeçler geliyor. Erkek ya da kadın ilişkide artık bu kadarını yapmazlar diyorsun. Ama sonra aynı şeyleri kendin yapmaya başladığını görüyorsun.
- Peki kadınlar ve erkekler hakkında nasıl bir anafikir çıkardınız?
EMRE KARAYEL: Sevgi her şeyi çözüyor.
DEMET EVGAR: Bir de sevmek kabullenmektir.
‘1 Erkek 1 Kadın’ dizisini dört yıldır Bando yapım hazırlıyor.
ZEKERİYAKÖY’DE BOXER VE ATLETLE DOLAŞTI
- Bu dizi cinselliğe bakışı nasıl etkiledi?
EMRE KARAYEL: Bunu televizyonda bir konu olarak işlemenin öcü bir şey olmadığı anlaşıldı.
DEMET EVGAR: Akış içinde doğal bir şey olduğu da görüldü. Zaten bu konu doğallıktan çıktıktan sonra tehlikeli bir şey olabilir.
- Bir bölümde asansör fantezisi vardı. Sizin fantezileriniz de diziye yansıyor mu?
EMRE KARAYEL: Yok artık, bel altına indik bu soruyu pas geçelim!
- Emre Bey, bir boxer vakanız olduğunu duydum. Doğru mu?
DEMET EVGAR: Emre bir gün set arasında boxer ve atletle telefonunu aldı ve setten çıktı. Uzun süre durumu fark etmeden sitenin içinde dolaştı. Karşıdan iki kız geliyordu. Onların bakışlarını görünce duruma uyandı.
EMRE KARAYEL: Evet ya, Zekeriyaköy’de baya donla dolaştığımı düşün!
- Demet Hanım sizin başınıza bu tip bir şey geldi mi?
EMRE KARAYEL: Demet de Zekeriyaköy dağlarında koşuyordu işte... Şaka tabii... Demet benim kadar kostüme kendini kaptırmadı.
- Sizi en çok zorlayan sahne hangisiydi?
DEMET EVGAR: Merdivenden düşmeler falan kolay, en zoru kafa tokuşturma sahnemizdi. İnsanın canı ne kıymetliymiş, yavaşça vurmak istiyoruz belli oluyor. Bir türlü vuramıyorsun, bir saat falan çekemedik.
DEMET EVGAR
“Hayatımda hiç kimseyle Emre Karayel’le çektirdiğim kadar çok fotoğrafım yok. Birbirimizin her şeyini biliriz. Hayatındaki her şeye hiç düşünmeden müdahale ederim ve dinler. Çok duygusal, dürüst ve insan olarak çok saf bir adam”
EMRE KARAYEL
“Demet kardeşim gibidir. Artık birbirimizin hayatından çıkamayız. Anaç bir yapısı var. Kalbi çok temiz. Her şeye hâkimdir; toparlar, düzeltir. Kendinden fazla çevresindekileri düşünür. Onu yaşamanız lazım”