Bu ödülü unutamam

Güncelleme Tarihi:

Bu ödülü unutamam
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2008 00:00

Göğsümüzü kabartan sanatçılar, ustalar, ödül meselesine Elele dergisinde açıklık getirdi.

Haberin Devamı

Başarılı olduğumuzda hem bu durumdan büyük bir haz alır, hem de beğenilmenin gururunu yaşarız. Peki ya bir sanatçı ödül aldığında? Altın Portakal’lar, Afife’ler, evin hangi köşesinde saklanır ve ne ifade eder sahibine? Göğsümüzü kabartan sanatçılar, ustalar, ödül meselesine Elele dergisinde açıklık getirdi.
AZRA AKIN-2002 DÜNYA GÜZELLİK KRALİÇESİ: Doğum günü hediyesi gibiydi

Azra Akın'ın fotoğrafları için tıklayın...


2002’de Türkiye Güzeli seçildikten sonra Londra’da düzenlenen yarışmada Miss World seçilmem, benim için bir dönüm noktası. 95 kız arasından “Dünyanın En Güzeli” seçilmek gurur verdiği gibi aynı zamanda oldukça heyecan verici bir şey. Açıkçası adımı duyduğumda üzülmedim de değil. Bir ay boyunca birlikte yaşadığınız insanları bir adım geride bırakıyorsunuz ve bu da burukluk yaratıyor. 7 Aralık 2002 tarihinin benim için bir başka önemi de ertesi günün doğum günüm olması. Doğum günümde çok güzel bir hediye aldım doğrusu...
Bir yıl boyunca taşıdığım Miss World tacı, hayatıma farklı anlamlar kattı diyebilirim. Öncelikle büyümemi ve sorumluluk sahibi olmamı sağladı. Bir yandan yardım misyonu da olduğu için dünyanın birçok yerinde yardım organizasyonlarında yer aldım. Benim için önemli olan, o tacı takmak değil, hayatınız boyunca onu taşıyabilmek... Bir yıl sonra tacımı ve unvanımı devretmiş olsam da, Miss World tacımı unutmak mümkün değil. Bu yüzden evimde bir tacım daha var!

Haberin Devamı

Bu ödülü unutamam
EMRAH YÜCEL-KEY ART ÖDÜLÜ: Bu ödül, kabullenildiğimin bir belgesi

Ödül almanın, ödül için çalışmanın hiçbir zaman taraftarı olmadım. Aslında bunu düşünmeye bile vaktim olmadı. Ama ödül alanları gördüğümde de hep özenmişimdir onlara... Özellikle Oscar’lar... Onların büyüsü beni her zaman çok etkiler.  Öte yandan ödül meraklısı olanlardan ve hırslılardan hiç hoşlanmam bu arada. Uzun koşuda gelen başarı, benim için daha değerli hale gelmeye başladı.Film reklamcılığı dünyasının Oscar’ı sayılan Key Art’ı iki yıl üst üste aldığımda çok şeyin değişeceğini düşünmüştüm. Oysa şimdi çok da önemsemiyorum. Benim için en önemli şey; bu yabancı gezegende “kabullenildiğimin” bir belgesi olması. Bir de afişlerimi binalarda asılı görmek, sürprizlerle karşılaşmak ve yaptığım işi gösterdiğim zaman eşimin ve annemin yüzüne yayılan gülümseme...

Haberin Devamı
/images/100/0x0/55ea747af018fbb8f8810e9c
FADİK SEVİN ATASOY-ALTIN PORTAKAL ÖDÜLÜ: Hırsızlara karşı baş ucumda

42’nci Altın Portakal Film Festivali’ne kadar sadece tiyatro oyunculuğu yapıyordum. İlk filmim “O Şimdi Mahkum”da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanmam, fark edilmemi sağladı. Dolayısıyla oyunculuk alanım da genişledi. Açıkçası bu ödülü beklemiyordum... Hatta hoş bir anım da var; filmde bir Rus kızını oynuyordum. Ferzan Özpetek de ödülü aldıktan sonra “Rusya’dan gelip ödülü kazandı” demiş benim için. Daha sonra Türk olduğumu öğrenmiş! Ödül sayesinde birdenbire tanındım.Ödülün benim için bir başka önemi ise o günün aynı zamanda doğum günüm olmasıydı. 1 Ekim 2005 gecesi, yaklaşık 5 bin kişiyle doğum günümü kutladım. Türkiye’nin Oscar’ı olarak gördüğümüz Altın Portakal’ı almak tabii ki oldukça prestijli ve gurur verici bir olay. Ödülümü nerede sakladığıma gelince... Oldukça ağır ve büyük olduğu için yatağımın baş ucunda hırsızlara karşı bir önlem olarak tutuyorum! Böylece hem her gün manevi bir tatmin yaşamış oluyorum hem de güvenliğimi sağlıyorum!

Haberin Devamı

Bu ödülü unutamam
BERNA LAÇİN-AFİFE TİYATRO ÖDÜLÜ: Ödül alınmasa bile ödül törenlerine katılmak gerek

Sayısı 20’yi geçen ödüllerimin en önemlilerinden biridir Afife Tiyatro Ödülü... Çünkü yaklaşık 60 kişiden oluşan bir jüri, ödülleri kimin alıp almayacağına karar veriyor.
2006, Afife ve Sadri Alışık Ödülü’nü üst üste aldığım için oldukça heyecan verici bir yıldı benim için. Bugüne kadar birçok ödül almış olsam da, hepsinin bende ayrı bir yeri ve heyecanı vardır. Evimde de kendime ödül köşesi yaptım ve hepsi yerlerinde duruyorlar. Mimarlık alanında verilen ödülleri bile takip eden bir insanım. Çünkü başarılı insanları takip etmeyi seviyorum...  Bir de bana soracak olursanız; ödüllük bir iş yapılmaz. Her zaman şöyle diyorum; “Ödül gelirse, 15 gün şahaneyim” diye geziyorum. Gelmezse, ben yine de şahaneyim! Herkesin bu konuda titiz olmasını beklerim. Ödül almanın hazzını ve mutluluğunu yaşamanın dışında, ödül alınmasa bile en azından ödül gecelerine katılıp dostlarımızın mutluluğunu paylaşmalıyız...

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea747af018fbb8f8810ea0
EROL GÜNAYDIN-AFİFE TİYATRO ÖDÜLÜ: Altan Erbulak’tan Çeyrek Altın Ödülü’m de var

İlk ödülüm olan İlhan İskender Ödülü’nü aldığımda (1958), “Ay, ne güzel şeymiş...” dedim. O sıralar rahmetli Altan Erbulak, “Yahu ödülü veriyorlar da bir işe yaramıyor. Geçinmek için bari birer altın dağıtsalar” diyordu. 1966’da Altın Portakal’ı aldıktan sonra, “Bari bunlardan birini satayım da ailemi geçindireyim” dedim. Meğer altın suyuna batırıyorlarmış! Zamanla eve getirip baş köşeye koyduğum ödülleri, sonradan çocuklar oyuncak yapmaya başladı kendilerine.
Manevi tatmini var ama sizi geçindirmedikten sonra bir anlamı da kalmıyor. Onlarca ödülün arasında Afife Tiyatro Ödülü, benim için en önemlisidir. 53 yılımı verdiğim tiyatrodan bir onur ödülü almak gurur verici. Tiyatrocular için Afife Tiyatro Ödülü, bir nevi tiyatronun

Bu ödülü unutamam
Oscar’ı. İsmail Dümbüllü Ödülü ile Altan Erbulak’ın diğer ödüllere inat düzenlediği Çeyrek Altın Ödülü’nün de bende hoş birer anısı vardır...

Haberin Devamı

HALE SOYGAZİ-ALTIN PORTAKAL: Portakalını kaybettim, inci takıp süsledim!

Bu “süslü” Altın Portakal’ı, 1984’te “Bir Yudum Sevgi” filmimle, En İyi Kadın Oyuncu dalında almıştım. Benim için değerlidir. Yıllar sonra ödülün elindeki küçük altın portakalı kaybettim. Bunun üzerine ödülü, üzerine inci kolye takarak süsledim!  Oyunculuk yaşamım boyunca üç tane Altın Portakal aldım. Ödüller insanların hayatını değiştirmez, radikal değişiklikler yaşamazsınız. Benim için ödüller başarının tescillenmesidir, bir oyuncu için teşvik edicidir ve mutluluk verir. Ödülü beklemek, sonucun açıklanması ve adınızı duymanız çok büyük bir heyecan. Her ödülün ayrı bir değeri ve anlamı var benim için... Bu yüzden evde, en çok vakit geçirdiğim yerde, çalışma odamda saklıyorum ödüllerimi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!