Bu kez sahnede deÄŸil caddede...

Güncelleme Tarihi:

Bu kez sahnede deÄŸil caddede...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2009 09:26

Alkışlar, alkışlar, alkışlar…

Haberin Devamı

Bu kez alkışlarım ve yüzlerce kişinin alkışı; ne hayata açılan pencereden gördüğümüz sahnelenen bir tiyatro oyununa, ne gitarın tellerine, piyanonun tuşlarına dokunan parmakların çıkardığı ince tınılarla kulağımızda yankılanan bir konsere…

Alkışlarım ve yüzlerce kişinin alkışı; ne yaşamdaki duyguları renklerle tuvale nakşedilen resimlerin oluşturduğu bir sergiye, ne neşeli, coşkulu, hüzünlü melodilerle başlayıp, süslü iniş çıkışlarla devam eden bir operaya, ne de aklımızı aydınlatan bilime değildi.

Bu kez hepsini alkışladım, alkışladık.

Hem de nasıl içten gelen bir istekle… Hem de nasıl duyarlı yüzlerce yürekle…

Katılımın beklenenden çok olması ayrıca sevindiriciydi tabii. Bu da duyarlılığın, düşüncenin hâlâ var olduğunu, bizi rahatsız eden bazı şeylere sesimizi çıkarabileceğimizi gösteren o kadar güzel ve gurur verici bir olaydı ki…

Anlatılmaz, yaşamak gerekti.

YaÅŸadım, yaÅŸadık.Â

Haberin Devamı

Bir saat alkışladık. İki saat, üç saat sürse de alkışlardık emin olun.

Sessiz kalmamak, sesimizi duyurmak için…

Hangi konuda derseniz…

Hukuk devleti, demokrasi, özgürlük, bilim ve sanat için…

Tehlikeye giren laik cumhuriyete, bilim ve sanat ışığının karartılmasına, yargının siyasallaşmasına, çağdaş eğitimin her gün darbe yemesine, onlar – bizler diye kutuplaştırılma çalışmalarına seyirci kalmamak amacıyla…

Oyuncular, özel tiyatro sahipleri, eleştirmenler, yazarlar, yönetmenler, sahne tasarımcıları, sahne emekçileri, ülkemizde yaşanan son gelişmelere duyarsız kalmadılar.

Ve sesimizi duyurmak, son zamanlarda yaşanan haksızlıklara seyirci kalmamak için 18 Mayıs 2009 Pazartesi 11.00'de, Galatasaray Lisesi önünde buluştuk, coşkuyla çarpan yüzlerce yürekle birlikte.

İstiklal caddesinden alkışlarla yürüyerek Taksim Özgürlük Anıtı’na çelenk bırakarak, Ulu Önder Atatürk'e saygı duruşunda bulunduk birçok değerli sanatçıyla. Kalpleri bilim, sanat, özgürlük ve demokrasi için çarpan birçok duyarlı insanla…

Değişik görüşlere sahip tiyatro sanatçılarının, ülkenin yarınları için en büyük dayanışmasına katıldıkları bu protestoda; insan onuruna saygı, adalet, aydınlık yarınlar, kul değil yurttaş, düşünce özgürlüğü mesajlarını alkışlarıyla öyle güzel haykırdılar ki…

Haberin Devamı

Bu anlamlı katılımda ve haykırışta kimler yoktu ki…

Haldun Dormen, Tarık Akan, Gülriz Sururi, Bedri Baykam, Fazıl Say, Serra Yılmaz, Selçuk Yöntem, Müjdat Gezen, Macide Tanır, Ferhan Şensoy, Zuhal Olcay, Genco Erkal, Ergün Demir, Emre Kınay, Hakan Altıner, Zeynep Oral, Altan Gördüm, Engin Cezzar, Tuncer Cücenoğlu, Ahmet Levendoğlu, Tilbe Saran, Atılgan Gümüş, Buket Uzuner, Dolunay Soysert, Sinan Tuzcu, Levent Üzümcü, Nedim Saban, Asuman Dabak, Ali Poyrazoğlu, Uğur Uludağ, Doğa Rutkay aklıma gelen ilk isimler ve adını buraya sığdıramadığım daha birçok sanatçı…

Koltuklarımıza oturup seyirci kalmadık o gün hayatın 11:00 seansında.

Sahneye çıkıp rol aldık hep beraber.

Haberin Devamı

Başrolde; hukuk devleti, demokrasi, özgürlük, bilim ve sanat vardı bu kez!

Katılan herkes rolünü çok iyi oynadı.

Gösteri sona erip, perde kapandığında, kulağımızda alkışların yankısı vardı.

Kalbimizde özgürlüğün kanat çırpışı, gözlerimizde de; cumhuriyetin, bilimin ve sanatın ışığı…

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!