Güncelleme Tarihi:
Albüm hazırlıklarına başlarken “Besteni Yolla” adında bir site açtınız ve şarkılar orada toplandı. Toplam kaç beste dinlediniz?
- Dört kişi, 1,5 yıl içerisinde toplam 14 bin besteyi tek tek dinledik. Önce sayıyı 100’e kadar indirip, demolar hazırladık, sonrasında içlerinden 60’ını satın aldık. Bu 60 şarkıya yeni düzenlemeler yaptık. Ve en sonunda 10 şarkıda karar kıldık.
Bu şarkıların tamamı amatörlere mi ait?
- Hayır, ikisi profesyonel bestecilere ait... Kendi şarkılarıma bile acımasız davrandım ve albüm için en iyilerini seçmeye çalıştım. Ozan Çolakoğlu ve Selim Çaldıran da düzenlemeleri yaptı.
Herkes şarkılarını size kolayca teslim etti mi?
- Siteden seçtiğimiz ama sonra karar değiştirdiğimiz besteler de oldu, almak için çok uğraştıklarımız da... Mesela “Ayrılsak Ölürüz Biz” gibi kafama taktığım, “Mutlaka albümde olmalı” dediğim şarkılar için 1,5 ay ikna turu yaptık.
ŞARKILARIN MALİYETİ 400 BİN TL’Yİ BULDU
“14 bin şarkı dinledik, 60’ını satın aldık” dediniz. Bu işin maliyeti nedir?
- Aslında astarı yüzünden pahalıya gelen bir iş oldu. Ama iyi albüm yapmak için parayı düşünmemeniz gerekiyor. En az 400 bin liralık parça demek bu.
“Seni Sevmeye Aşığım”da her zevke uygun müzik var gibi geldi bana...
- Doğrusunu söylemek gerekirse, mümkün olduğunca kendi zevklerimi yansıtmaya çalıştım. Bu kez her kesimi memnun etmek yerine kendimi mutlu etmek için yaptım albümü... Her şarkının da kendine ait rengi var. Bir şarkıda balaban varsa, birinde keman, birinde 12 telli akustik gitar, birinde ney, birinde klarnet ve darbuka duyuluyor. Yani var olan tüm renkleri bir albümde toplamaya çalıştım. Zaten ben bütün albümlerimde akustik canlı müzik olmasına özen gösteriyorum. Mümkün olduğunca elektronik seslerden uzak duruyorum.
ADIM “DÜETİSYEN”E ÇIKTI ARTIK
Ama bu kez bizi şaşırttınız. Yeni albümde hiç düet yok...
- Doğru, her albümde bir tane yapıyorduk. Ama adımız “düetiysen”e çıkınca, düetsiz de bir albüm yapabileceğimi göstermek istedim.
Kendi albümlerinizde elektronik müzikten uzak duruyorsunuz ama sonra gidip Hüseyin Karadayı’nın beat’leri üzerine okuma yapıyorsunuz.
- Hüseyin Karadayı, Funky C ve Ozan Doğulu’nun albümlerinde yer aldım. Ama proje albümlerinde yer almayı tercih ediyorum bu anlamda, kendi müziğimde elektronik müzikten uzak duruyorum. Ben çok radikal, extreme bir müzik yapabileceğimi zannetmiyorum. Ben sözlere çok dikkat ederim. Sözleri dinlerken bir samimiyet, bir yaşanmışlık almalısınız. Albümde 10 şarkının 10’u da yaşanmış hikayelere yazılmış parçalar. Ismarlama şarkı yok.
Albümde “Ümit Sayın”a ait “Affetmedim Seni” de var. Neden eski bir şarkıyı okuma gereği duydunuz?
- Ümit albüm öncesi üç-dört tane yeni şarkı gönderdi bana... Ama ben arayıp “kenarda köşede kalmış, yaşanmışlığı olan bir parça” istediğimi söyledim. O da 10-15 sene önce yazdığı “Affetmedim Seni” yi önerdi. Tekrar okuduğumda, sonuca ikimiz de inanamadık.
MICHAEL BOLTON PROVA İÇİN TEHDİT EDİLDİ
Ferhat Göçer’in tüm konserleri bir konsept olarak hazırlanıyor. Bunun özel bir nedeni var mı?
- Sahneyi albümden ayırıyorum. Sahne söz konusu olunca, ortada özel bir proje olsun istiyorum. Harbiye’de geçen sene 10 tenor vardı, bu yıl Sunay Akın... Bizi izlemeye gelenlere her sene farklı bir şey sunmak istiyoruz.
Michael Bolton’ın birlikte sahneye çıktığınız günkü yüz ifadesini hatırlıyor musunuz? Sizin sesinizi duyduğunda şöyle bir irkilmişti. Neler oldu o gece?
- O iş zoraki oldu onun için açıkçası... Provaya gelmedi. Beni ilk kez sahnede gördü ve böyle bir ses beklemiyordu.
Sizi hiç dinlemeden konsere nasıl “evet” demiş?
- Albümümü dinleyip “olur” demiş. Provaya çağırdık, “yorgunum” dedi. Ben piyanistiyle prova yaptım. Sahnede yüzünde o şaşkınlığı gördümde ise şükrettim. Benim ödülüm, yüzündeki o şaşkınlığı görmekti işte... Adam Grammy ödüllü, dünyaca ünlü ama söz verdiği saatte provada olmasını beklerdim. “New York New York” ve “My Way”i birlikte söyleyeceğiz, Michael Bolton ortada yok. Ahmet San devreye girdi, tutanak tutuldu, Michael Bolton için avukatlar geldi. Hatta San polis getirdi, resmen sanatçıyı tehdit etti prova için. Benim elim ayağıma dolaştı, çünkü 15 gün boyunca çalışmıştım o konsere.
Emma Shapplin’de öyle bir sorun yaşamadınız herhalde... Hatta çıkıp sizin konserinizde “Beyaz Giyme Söz Olur”u söylemişti...
- Hiç sorun olmadı. Harbiye konseri öncesinde üç ay hazırlık yaptık. Notaları çıkardık, sözleri hazırladık. Konsere geldiğinde daha bir kelimesine bakmamıştı ama Harbiye’ye erken geldi ve gün boyunca birlikte sözleri çalıştık.
MÜZİĞİN ÖMÜRİÇİN BASİT BİR HEVES OLDUĞUNU SANMIŞTIM
Sevgiliniz Ömür Gedik de müzik işine el attı... Onun yorumculuğunu nasıl buluyorsunuz?
- İlk başlarda basit bir heves olduğunu düşünüyordum ama müziğe karşı büyük bir aşk besliyor. Lisedeki çalışmaları, ailesinin müzik yapmaması yönünde baskıları, aynı dönemde konservatuvara girişimiz... Devam etmemiş ama müzik hep içinde ukde kalmış. şimdi sırada o var, Ömür’e yakışır bir albüm yapacağız.