Bu kez halk filmi çekti

Güncelleme Tarihi:

Bu kez halk filmi çekti
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 29, 2005 00:00

ÇaÄŸan Irmak, entellektüel bulunan ‘Mustafa Hakkında Her Åžey’den iki yıl sonra ‘Babam ve OÄŸlum’ adlı sinema filmi için tekrar setlerde. Irmak, bir çocuÄŸun gözünden Egeli bir ailenin öyküsünün anlatıldığı filmi için ‘Bu kez tam bir halk filmi çektim’ diyor.Senaryo yazarı ve yönetmeni olarak filmini özetleyebilir misin? Ç.I.: Film kurduÄŸu hayallerle büyümeye baÅŸlayan bir çocuÄŸun, Deniz’in (Ege Tanman) hikayesi. Bir gün babası Sadık’la (Fikret KuÅŸkan) birlikte büyükanne ve dedenin çiftliÄŸine geliyor. Sadık yıllar önce siyasi olaylara karıştığı için babası tarafından reddedilmiÅŸ. 15 yıllık bir küskünlüğün ardından, babaevine geri dönüyor. - Sen de Egelisin... Filmde senin çocukluÄŸundan izler var mı?Ç.I.: Tabii, ben böyle bir çiftlikte doÄŸdum, böyle bir ailenin içinde büyüdüm. Mesela o çiftlikte açılmayan bir gizli oda var. Filmin o kısmı tamamen benim çocukluÄŸumdan. Orada ne saklandığı filmin sonunda ortaya çıkacak. HÃœMEYRA’YA TRAKTÖR KULLANDIRDIM- DiÄŸer karakterlerden biraz söz eder misin?Ç.I.: Sadık’ın aÄŸabeyi gibi bir adam ama kendisinde çocuk zekası var. Onu Hanife (Binnur Kaya) ile evlendirmiÅŸler. Özge Özberk, Sadık’ın kasabadaki aÅŸkını oynuyor. Åžerif Sezer, Gülbeyaz teyze rolünde. - Ya Hümeyra?Ç.I.: Ona traktör kullandırdım. Telsizle diÄŸer çiftliklerle baÄŸlantı kuran deli bir babaanne rolünde. Bu filmde ona yaptırmadığım ÅŸey kalmadı! - Çetin Tekindor nasıl bir dedeydi peki?Ç.I.: Çok sert bir dede! ÇocuÄŸunu yıllardır, torununu ise hiç görmemiÅŸ. Sonra torun bu küskünlüğü eritmeye baÅŸlıyor. Ä°lk dostluk kurdukları an filmin en dokunaklı sahnelerinden. - Babam ve OÄŸlum tür olarak nerede?Ç.I.: Acıklı komedi çok yerinde bir tanım olur herhalde. Bu benim yıllardır aklımda olan bir projeydi. Seyirciyi güldürmek ya da aÄŸlatmak için özel bir ÅŸey yazmadım. Hikaye o kadar gerçek ki, kendiliÄŸinden güldürüyor ve aÄŸlatıyor. - Neden 80’li yılları tercih ettin? Ç.I.: Ben bu hikayeyi günümüz koÅŸullarında anlatamazdım. O günün insanı daha naif, daha duygusal. Günümüzün çocuÄŸu o çiftliÄŸe girer, internet arar, bulamayınca da sıkılır, geri dönerdi. Dedesiyle arasında bir baÄŸ da oluÅŸmazdı haliyle.- Peki senin filmindeki çocuk ne yapıyor boÅŸ zamanlarında?Ç.I.: Çizgi roman, Milliyet Çocuk ve roman okuyor. O nedenle de fantezi dünyası çok geniÅŸ. Bu bana pek çok çizgi roman kahramanını filme uyarlamama izin verdi. Dedeyi atın üstünde ilk gördüğünde onu Zorro olarak görüyor. - Sinemalarda bu yıl bolca çizgi roman kahramanı izledik. Babam ve OÄŸlum’daki süper kahramanlar onların yanında nasıl duracak acaba?Ç.I.: Yapımcımız Şükrü AvÅŸar, ne istediysek yaptı, diyebilirim. Tabii bizim süper kahramanlar vizyonda izlediklerimize göre çok daha mütevazı.- GiÅŸe beklentin nedir bu film için?Ç.I.: Benim asıl derdim asla giÅŸe olmasa da, bu filmin Mustafa Hakkında Her Åžey’den daha iyi bir iÅŸ yapacağını düşünüyorum. - Küçük oyuncu Ege Tanman üzdü mü hiç?Ç.I.: Tam tersi. Bu filmde ona inanamayacaksınız. Bir sahne oynattık ve bizi fethetti. - En zorlandığın sahne hangisiydi?Ç.I.: Çetin Abi’nin çıldırıp, üstünü başını yırttığı sahne... Teknik anlamda bir kerede oyunu yakalamak zorundaydım, çünkü tekrarı yoktu. Çok çok ter döktük, ama sonuç mükemmel oldu.- Hayvanlarla da ilginç maceralarınız olmuÅŸ duyduÄŸuma göre.Ç.I.: Evet, özellikle bir horoz hikayesi var ki, çok enteresan. Biz gece spotları yaktığımız için horozlar gündüz sanıp ötmeye baÅŸaldılar. Bir Denizli horozu ötmekten bayıldı sonunda. BABALARIN KIYMETÄ° BÄ°LÄ°NMELÄ° - Bu filmde izleyiciye ne diyeceksin?Ç.I.: Hayat küsmek için hiç de uzun deÄŸil. Özellikle de oÄŸlunuz ya da babanızla. Biz babalar ve oÄŸullar anlaÅŸamıyoruz. Ben babamı kaybettiÄŸim ve onu çok sevdiÄŸim için bu hikayeleri anlatıyorum ki, insanlar babalarının kıymetini bilsin. - Geriye dönüp baktığında babanla olan iliÅŸkinde piÅŸmanlık duyduÄŸun ÅŸeyler var mı?Ç.I.: Babama sadece bir kere sarıldığımı hatırlıyorum. Ãœniversite bittiÄŸinde Ä°stanbul’a gelirken, sadece bir kez. Ä°kimiz de birbirimizi çok sevmemize raÄŸmen bir türlü sevgimiz gösteremedik. - Mustafa Hakkında Her Åžey fazla entellektüel bulunmuÅŸtu. Babam ve OÄŸlum ise bu anlamda farklı bir film gibi görünüyor.Özellikle böyle olsun diye çabam olmadı ama Babam ve OÄŸlum tam bir halk filmi diyebilirim. - BaÅŸkasının yazdığı bir senaryoyu çeker misin?Çok zor, diyebilirim. Gelen senaryoya aşık olmam lazım. Benim için senaryo cümleyse, yönetmenliÄŸim de noktası oluyor yaptığım iÅŸin.Filmimi Ömer Lütfi Akad’a armaÄŸan ediyorum Babam ve OÄŸlum’u bende büyük izler bırakan, sinema sevgisini aşılayan büyük bir sinemacıya, Ömer Lütfi Akad’a armaÄŸan ediyorum. Kendisinin Gelin ve Düğün filmlerini seyrettikten sonra günlerce uyuyamadığımı biliyorum. Amcamın sinemasında çırak olarak çalışırken seyrettiÄŸim Lütfi Akad filmlerindeki karakterlerle o kadar özdeÅŸleÅŸmiÅŸtim ki, derin bir depresyona girdim. Ailem bir süre film izlememi yasakladı. Benim sinema tutkum bundan sonra baÅŸladı, diyebilirim. Åžu anda kendisinin henüz haberi yok, bu filmimi ona armaÄŸan ediyorum. Onu galaya davet edeceÄŸim ve elini öpeceÄŸim. Filmin konusuYıl 1987... Babası yedi yaşındaki Deniz’i, Ege’de küçük bir kasabada yaÅŸayan dedesine bırakmak zorunda kalır. O zamana kadar Ä°stanbul’da yaÅŸayan Deniz kendini birden çılgın bir Ege ailesinin ortasında bulur. Bir taraftan kasaba ve çiftlik yaÅŸamına uyum saÄŸlamaya çalışırken bir taraftan da büyüklerin dünyasının karmaşık iliÅŸkilerini anlamaya çalışır. Zaman zaman da gerçek dünyadan kopup hayaller aleminde yolculuÄŸa çıkar. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!