Güncelleme Tarihi:
Senan Kara, Öner Erkan ve Erdem Irmak, rol aldıkları oyun hakkında iddialı konuşuyor: "Bu oyunda bir kadının erkekle olan hesaplaşmasından öte; kadının kendisiyle ve geçmişiyle olan hesaplaşması var. Geçmişimize ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Hatalarımızın ne kadar arkasındayız? Oyunda bu sorulara yanıt arıyoruz. Geçmişle yüzleşmeye cesareti olanlar oyuna gelmeli!"
Oyunu kaç kere oynadınız? Öner Erkan: Otuza yakın oynamışızdır.
n Nasıl geçiyor oyunlar?
Ö.E: Çok keyifli. Biz üçümüz de üniversiteden arkadaşız zaten, İzmir’den. Bir araya geldiğimizde keyifli vakit geçiriyoruz. Haliyle oyuna da yansıyor bu.
n Oyuna ilgi nasıl peki?
Ö.E: Seyirciler çok memnun ayrılıyor oyundan. Ne mutlu bize ki, kötü bir şey duymadık. 70 dakika, tek perde bir oyun. Bu kadar süre seyirciyi sıkmadan tutabilmek açıkçası zor iş.
n Duru Tiyatro’nun meşhur bir fuayesi var. Oyun bitiminde orada seyircilerle konuşma şansınız oluyor mu?
Erdem Irmak: Evet... Hatta, geçenlerde tiyatro eğitimi alan bir arkadaş geldi, oyun üzerine derin sorular sordu. Biz çok şaşırdık. Gerçekten iyi takip ediyormuş ve çok önemli noktalara değindi.
n Oyunda bir kadın iki adama en sonunda dersini veriyor. Bu yüzden "Feminist bir oyun" gibi yorumlar yapılıyor.
Senan Kara: Kadın-erkek diye ayırmamakta fayda var. İnsan derdiyle uğraşıyor bu oyun. Bir kadının erkekle olan hesaplaşmasından öte kadının kendisiyle, geçmişiyle olan hesabı var.
Ö.E: Oyun aslında insanın kendi kendisiyle, geçmiş yaşamındaki hatalarla yüzleşme durumunu gösteriyor.
E.I: Sadece kadının üzerinde biraz fazla duruluyor olabilir.
S.K: Aslında, geçmişimize ne kadar sahip çıkabiliyoruz, hatalarımızın ne kadar arkasındayız, hikaye bu. "Kadının fendi erkeği yendi" gibi bir durum yok ortada. Oyunda üç arkadaş 10 yıl sonra bir şekilde tekrar karşılaşıyorlar ve bu hikaye de böylece başlıyor.
n Özel tiyatrolarda kriz sonrası durum nedir?
Ö.E: Kriz biraz etkiledi tiyatroları ama bu boş koltuklara oynadığımız anlamına gelmiyor. Tiyatro seyircisi ayda dört oyuna gitmiyor da, üç oyuna gidiyor.
S.K: Ayrıca Emre Kınay da bize bu konuda çok inandı. "Kaset" oyununu kabul edip bize Duru Tiyatro’nun kapılarını açtı.
n Peki İstanbul dışındaki tiyatro izleyicisi nasıl?
S.K: Daha fazla seyirci var.
n Oyunda 15 yaş sınırı var. Neden?
S.K: Biraz sert çünkü. Dili ağır. Hikaye de biraz ağır. Şiddet öğeleri içeriyor ama çok samimi bir hikayesi var. Sonuçta üç lise arkadaşı 10 yıl sonra tekrar bir otel odasında buluşuyorlar.
E.I: Kendisiyle ve geçmişte yaptıklarıyla, hatalarıyla yüzleşme cesareti varsa bir insanın, bu oyunu izlesin. Bir sürü insan başka bir insanı kırar, bir şey olur, bir olay yaşar, onu kapatıp gider... Sadece insanlar bazında değil devlet, şirketleşme gibi her alanda bir şekilde yüzleşmemiz gereken olaylar yaşıyoruz. Bu yüzden herkesin ilgisini çekebilecek bir oyun.