OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 13, 2005 00:00
Ä°ÅŸ dünyasının en prestijli dergisi Fortune onu 6 yıl üst üste dünyanın en güçlü kadını seçmiÅŸti. Çünkü Carly Fiorina, ‘kadın başına’ Åžirket Amerikası (Corporate America) denilen çokuluslu ÅŸirketlerden birini yönetiyordu. Hem de Silikon Vadisi’nin 60 yıllık bilgisayar ÅŸirketi Hewlett Packard ‘ı. ‘Kadınlar, yönetimden, matematikten, hele hele bilgisayardan ne anlar’ diyen kimse, karşısına Fiorina örneÄŸi koyuluyordu. Carly, kadınların gizli bir gurur kaynağı olmuÅŸtu. Fakat sürekli deve tüyü tayyörler giyen bu sarışın kadının iÅŸ dünyasında estirdiÄŸi rüzgar çabuk dindi. 9 Åžubat’ta HP Yönetim Kurulu, Fiorina’nın iÅŸine son verdi. GidiÅŸine epey sevinen oldu belli ki, çünkü istifasını verdiÄŸi gün HP’nin New York Borsası’ndaki hisseleri yüzde 10 arttı. Åžimdi Wall Street, Carly’nin ne yapacağını konuÅŸuyor. Sırada ne var? BaÅŸka bir ÅŸirket mi yoksa Cumhuriyetçi Parti’den politika mı?KiÅŸisel serveti 2.2 milyar doları bulan Fiorina bundan sonra belki zamanını, emekli olan eÅŸi Frank Fiorina’yla geçirecek. EÅŸi ve onun önceki evliliÄŸinden olan 2 üvey kızıyla birlikte sık sık tekneyle açılacak. Fakat onu tanıyanlar, sakin bir hayat süremeyeceÄŸini de biliyor. Sıkı bir Cumhuriyetçi. Aktif siyasete atılacağı söylentileri dolaşıyor. Sonuçta yediÄŸi bir öğlen yemeÄŸi ile HP’nin başına geçen bir kadın, isterse her ÅŸeyi yapar: 1999’da Åžikago Havaalanı’ndaki Gaslight Club’da, HP’nin yönetim kurulu üyesi Richard A. Hackborn ile salata yiyip, buzlu çay içiyordu. Hackborn, Fiorina’ya artık emekliye ayrılmak istediÄŸini anlatıyordu. Ne mi oldu? 3 saatlik yemeÄŸin sonunda Hackborn kendisinin ayrılmaması gerektiÄŸi gibi HP’nin CEO’luÄŸuna da Carly’yi getirme konusunda kesin ikna olmuÅŸtu. Åžimdi siz söyleyin. Böyle bir kadın evine dönüp bütün günü kanaviçe iÅŸleyerek geçirir mi? Cara Carleton Fiorina, ki kendisine kısaca Carly diyor, 1954’te Teksas eyaletinin Austin ÅŸehrinde doÄŸdu. Babası bir hukuk profesörü. Annesi ise bir ressam.Carly, babasının iÅŸi nedeniyle sık sık yer deÄŸiÅŸtirmeleri yüzünden, liseyi 5 farklı okulda okudu. Lisans eÄŸitimini Stanford Ãœniversitesi’nde ortaçaÄŸ tarihi ve felsefe üzerine yaptı. Daha sonra hukuk okumak için Kaliforniya Ãœniversitesi’ne girdi ama bölümden kısa sürede nefret etti. Bitirmeden ayrıldı.Bir süre Ä°talya’da yaÅŸayıp orada Ä°ngilizce öğretmenliÄŸi, resepsiyonistlik gibi iÅŸler yaptıktan sonra tekrar Amerika’ya döndü ve yeniden kendini eÄŸitime verdi. Ama bu defa baÅŸka bir ÅŸey bulması gerekiyordu. Ona büyük ÅŸirketlerin kapısını açacak yeni bir ÅŸey... Önce Maryland Ãœniversitesi’nde, daha sonra da MIT’de iÅŸletme master’ı yaptı.Ä°LK DURAK AT&TMIT’deki eÄŸitimi sırasında bir tesadüf eseri dünyanın en büyük telekom ÅŸirketlerinden AT&T’nin baÅŸkanı Bill Marx ile tanıştı. Adamı o kadar etkiledi ki, bir süre sonra Marx, Carly’yi AT&T’de çalışması için ikna etmeye çalışıyordu. Kabul etti. AT&T’ye girdiÄŸinde 25 yaşındaydı.Satıcılık becerileri ÅŸirket içinde hızla yükselmesini saÄŸladı. 10 yıl sonra ÅŸirketin ilk kadın yöneticisi olmuÅŸtu. Kocası Frank Fiorina ile de burada tanıştı.Carly, hızlı yükseliÅŸinin ardından ilk tepe yöneticilik görevini ÅŸirkette yaÅŸanan bir bölünme sonrasında elde etti. 1996’da AT&T’den kopan Lucent Technologies’in CEO’su oldu. Yeni kurulan ve kısa süre içinde Amerika’nın en büyük teknoloji ÅŸirketlerinden biri olacak olan Lucent’ı yönetirken, herkese göre gerçek bir liderdi Carly. KuruluÅŸ sırasında gerekli yasal iÅŸlemleri bile bizzat takip edecek kadar iÅŸine hakimdi. Ayrıca çalışanlarının, hatta onların yakınlarının saÄŸlık sorunlarıyla da ilgilenir, iyi olduklarından emin olmak isterdi. Lucent’ta satışlar gayet iyi gidiyordu ama Carly’nin gözü daha yüksekteydi.HP’DEKÄ° KAN DEĞİŞİMÄ°Silikon Vadisi’nin köklü ÅŸirketlerinden HP, kendisini yenilemeye karar vermiÅŸti. Åžirketin kurucuları Bill Hewlett ve David Packard’dan kalma vizyonun elden geçmesi, internet çağındaki rekabete ayak uydurması gerekiyordu.Temmuz 1999’da HP, yeni CEO’sunun Fiorina olduÄŸunu açıkladı. Aranan taze kan o olmuÅŸtu. Ãœstelik 1938 yılında kurulan HP’ye dışarıdan gelen ilk yöneticiydi. Peki Amerika’nın en büyük 11. ÅŸirketini yönetebilecek miydi? En nihayetinde üniversitede ortaçaÄŸ tarihi ve felsefe okumuÅŸtu. Daha önce de sadece iki ÅŸirkette çalışmıştı. Deneyimsizdi yani. Ãœstelik en önemlisi bir kadındı.Fiorina, baÅŸka birçok insanın çözüleceÄŸi, yoÄŸun stresli durumlarda soÄŸukkanlılığını koruyabilenlerden. O dönemde çeÅŸitli dergi ve gazetelerde kadın olmasının bir dezavantaj olarak sunulmasına karşılık, ‘Evet, cinsiyetim hikayeye bir ilginçlik katıyor, ama ana tema kesinlikle bu deÄŸil’ diyordu. Şüphelere, ekonomistlerin kehanetlerine aldırmadan iÅŸine odaklandı ve hálá tartışılan ilk büyük sınavını 2001’de verdi.24 MÄ°LYARLIK ALIÅžVERÄ°ÅžHP sadece printer satışında öncüydü. DiÄŸer bilgisayar gereçlerinde IBM ve büyük yükseliÅŸe geçen Dell firmasının gerisinde kalıyordu. Compaq’ı satın alarak HP’nin rekabet gücünün artacağını düşünüyordu. Bu kararı yönetim kurulunu ikiye böldü. Özellikle ÅŸirketin kurucularından Bill Hewlett’in oÄŸlu Walter Hewlett bu satın almaya büyük tepki gösterdi, hatta mahkemeye bile baÅŸvurdu. Ama Fiorina, hiçbir ÅŸeye aldırmadan planını gerçekleÅŸtirdi. Silikon Vadisi’nde 24 milyar dolarlık bir alışveriÅŸ yapıp, evine dönmüştü.Satın almadan sonra her fırsatta, Compaq’ın alınmasının ne kadar yararlı olduÄŸunu anlatsa da bu operasyon uzun süre kabul görmedi. Åžirket içinde liderlik yetisi sorgulanmaya baÅŸlandı. HP’nin kárlarında ve borsadaki hisselerinde büyük düşüş vardı. Pazar payını yine IBM ve Dell’e kaptırmıştı. Gazeteler de yavaÅŸ yavaÅŸ Fiorina aleyhine yetki budanması yapılacağını yazmaya baÅŸlamışlardı. Ve sonunda beklenen oldu. GeçtiÄŸimiz çarÅŸamba günü 21.1 milyon dolar tazminat ödenerek iÅŸine son verildi.Â
button