Bu kadar para aklımdan bile geçmezdi

DÜNDEN BUGÜNE FOTOĞRAFLARLA SEYFİ DURSUNOĞLU

* Yeniden “Benzemez Kimse Sana”dasınız ama duyduğuma göre başlarda bunu pek istememişsiniz aslında, doğru mu?

- Evet, doğru... Çünkü zaten bir kere yaptım. Üstelik yazın da hiç çalışmam. Bu ilk olacak.    �
  �
* Nasıl kabul ettiniz o halde?      �
      �
- Beni kafalarına öyle bir koymuşlar ki; taciz diyebileceğim şekilde evime kadar geldiler. Saatlerce kalkmadılar. Sonunda peki demek zorunda kaldım.

* Eve geldiler ve bu yetti yani...
 
- Yok... “Sizin sayenizde pek çok kişi bu işten ekmek yiyor” dediler. İşte bu söz beni etkiledi.

* Bölüm başına aldığınız ücretle ilgili çıkan haberler için ne diyeceksiniz? Alıyor musunuz sahi o kadar?

- Valla yakın...

* Program başı 70 bin gibi bir ücretten söz ediliyor. Kabul etmenizde bunun da etkisi olmuştur...

- Öyle bir fiyat teklif ettiler ki, hiç düşünmediğim bir paraydı açıkçası... Ama kabul etme sebebim inanın bu değildi.

GEZMİYORUM, YEMİYORUM NE OLACAK O PARA PUL?

* Daha önce de bir reklam filmi için teklif edilen ücret için “Hiç beklemiyordum” demiştiniz. Acaba siz ne kadar değerli olduğunuzun farkında mı değilsiniz?

- Artık yoruldum, 81 yaşındayım. Şu iki merdiveni çıkmak dahi beni yoruyor. Hele ışıkların karşısında saatlerce oturmak... Perhiz yapan insanım. Yaşlandığım için ne giysem yakışmıyor, yani temiz olsun yeter. Seyahati sevmiyorsun, yemek de yemiyorsun. Ne olacak para pul?

* Hiç canınızın istediği yiyecekler olmuyor mu?

- Oluyor ama seyrek yiyebiliyorum. Bir gün çok istediğin bir şey yedin diyelim, iki üç gün kendini ayarlayacaksın. Yoksa tamamen de mahrum etmiyorum kendimi.
* Düzenli spor da yapıyor musunuz?

- Hareket ederim diyelim... Karadenizli olduğum için zaten sebze ağırlıklı beslenmeyi seviyorum. Et sevmem. Olursa bir tane köfte yerim, yeter. Bir lahmacun ya da Adana kebabı yerine pazı dolmasını da tercih ederim.

* Yıllardan beri sahnelerdesiniz, ekranlardasınız. Hâlâ heyecan oluyor mu?

- Hayır, başından beri fazla heyecanım olmaz. Hatta kendime o kadar güvenerek çıkarım ki sahneye... O insanların beni sevdiklerini, beni görmek için geldiklerini bildiğim için nazlanırım da... Daha rahat espri yaparım, birisinin kızacağını düşünmem. Nitekim 50 sene boyunca en ufak bir olayım olmamıştır. Samimi bir aile toplantısına çıkıyormuş gibi çıkar, pek heyecanlanmam. Ama televizyonda öyle değil, burada biraz heyecanlanıyorum çünkü tek başıma değilim.

BABAM DÜNYANIN EN ANGUT ADAMIYDI

* Hazırcevaplık sizin doğal yeteneğiniz, dolayısıyla birini bu konuda yetiştirme ihtimaliniz pek yoktur herhalde...

- Evet. Bu yetiştirmeyle olacak bir şey değil. Doğuştan gelen bir kabiliyet. Bu tür bir kabiliyeti olan insana fırsat veririm, televizyona, sahneye çıkmasına yardımcı olabilirim. Ama ona bir şey empoze edemem.

* Ünlüler dünyasında da bir rakibiniz yok...

- Ben doğaçlama yapıyorum ve benim dışımda doğaçlama yapan kimse yok çünkü...

* Ne olurdu şu genleriniz bir çocuğa geçseydi.

- Genlerin kesin geçeceği garanti değil ki! Benim babam dünyanın en angut adamıydı. Ne gülerdi, ne ederdi, öyle bir adamdı. Yemekte konuşamazdık bile.

* Anneniz nasıldı?

- Melek gibi, dünya tatlısı bir kadındı. Ama babam çok zorbaydı.

* “81 yaşındayım, artık yoruluyorum” diyorsunuz. Ama çalışmak sizi hayata bağlıyor gibi de görünüyor.

- Güzel olan şey, kanalların benim evime geliyor olması. Hangi sanatçının evine gidilmiştir? 80 yaşında bir adam, 1,5 milyarlık reklam anlaşması yapıp çalışabiliyor. Bu çok güzel ey. Dünya çapında sanatçılar bile oturuyorlar. O bakımdan büyük mutluluk duyuyorum. Demek ki yaptığım işi anladılar, takdir ediyorlar.

MÜSTEHCENLİĞİMİ GİDERSEM BELKİ OLAYI TOPLARIM

Kadın kılığına girip dans etmek, şarkı söylemek kötü bir şey mi?

- Ama bu olay kadın kılığına girmek değil... Ne var ki ben kadın kılığına girdiğim gibi bir de müstehcenim! Müstehcenliğimi gidersem, belki olayı toparlayacağım. Ben yine de böyle Müslüman bir ülkede Avrupai bir şovu kabul ettirebildiğim için çok mutluyum.