Bu işe en çok Yahya Kemal Beyatlı sevinmiş olmalı

Güncelleme Tarihi:

Bu işe en çok Yahya Kemal Beyatlı sevinmiş olmalı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2010 12:21

İspanyolların Cervantes Enstitüsü, Almanların Geothe Enstitüsü, İngilizlerin British Council’i varsa Türklerin de artık Yunus Emre Kültür Merkezleri var.

Haberin Devamı

Sefa KAPLAN

Amaç, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi kendi dilini ve kültürünü yaymak. Ancak, gizli bir emperyal vizyon söz konusu değil. Zaten, “Bir kez gönül yıktın ise - Bu kıldığın namaz değil” diyen Yunus Emre ismine yakışan da budur herhalde. Geçtiğimiz hafta Yunus Emre Kültür Merkezi’nin dördüncüsünün açılışı için Üsküp’teydik.

YAHYA Kemal’in doğduğu yere ilişkin olarak söylediği, “Üsküp ki Şar Dağı’nda devamıydı Bursa’nın” mısraını tekrarlayarak indik Üsküp Havaalanı’na. Modern Türk şiirinin en önemli isminin bu topraklarda doğmasının bir özge hikmeti olmalıydı. Bu toprakların Yahya Kemal’e yıllarca sürecek ilhamını veren önemli bir tarafı olmalıydı.
Nitekim, Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Makedonya Kültür Bakanı Elizabeta Kançeska Mileska’nın katılımıyla gerçekleştirilen Üsküp Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılış törenine katılan gencecik insanlar, bunun bir göstergesiydi. Kendi aralarında, neredeyse temiz bir İstanbul Türkçesi ile konuşan bu genç insanlar, Üsküp’ün hâlâ Bursa’nın devamı olduğunun da somut kanıtlarıydı. 26 Mart 2010 Cuma günü yapılan açılıştaki kalabalık ise iç savaşın yarattığı yeni bilinçle açıklanabilirdi elbette ama Türk kültürüne duyulan ilginin varlığı da yabana atılamazdı herhalde.

Haberin Devamı

HEYECAN AYNI HEYECAN

Yunus Emre Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan, daha önce açılan kültür merkezlerinin de benzer bir heyecanla karşılandığını anlatıyor. Aslında, hiç gizlemeden kendisi de yaşıyor aynı heyecanı. Hele sıradaki Yunus Emre Kültür Merkezleri için bulduğu binaları anlatırken gözleri ışıldıyor.
Prof. Bilkan’ın, gerek Geothe Enstitüsü, gerek Cervantes Enstitüsü yöneticileriyle yaptığı görüşmeler ve kapsamlı işbirliği kararları da son derece sevindirici. Çünkü, her iki enstitünün de dünya çapındaki başarısı malum. Yunus Emre Kültür Merkezleri’nin de benzer bir başarıyla adından söz ettirmesi, sadece bu kültüre omuz verenleri, bu kültürden beslenenleri değil, bu kültürün kenarında köşesinde gezinenleri de ilgilendirecektir herhalde.

Türkiye Kültür Kitaplığı projesi

Haberin Devamı

Yunus Emre Enstitüsü’nün en önemli projelerinden biri de, ‘Türkiye Kültür Kitaplığı’ projesi. Bu projenin amacı, Türkçe’nin bilinen en eski yazılı belgeleri niteliğindeki Orhun Yazıtları’ndan başlayarak günümüze uzanan bir çizgide temel kaynak kitaplardan oluşacak bir kültür kitaplığı meydana getirmek. Şimdilik 1000 rakamı esas alınsa da, zaman içerisinde bu sayının artacağına  kuşku yok. Ancak, daha önceki ‘1000 emel Eser’ projelerinin akibeti hatıra geldiğinde, insan temkinli olmadan kendini alamıyor. Dileriz ki, bu kez bir yol kazası olmasın, Türkiye Kültür Kitaplıkları bütün dünyada yaygınlaşsın.

Sayıları dörde ulaştı bile

Türk dilinin, edebiyatının, müziğinin, tarihinin tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla oluşturulan Yunus Emre Kültür Merkezleri’nin sayısı beşe çıktı. Daha önce sırasıyla Saraybosna, Tiran ve Kahire’de açılan merkezlere geçtiğimiz hafta Üsküp Yunus Emre Kültür Merkezi eklendi. İlk bakışta, eski Osmanlı coğrafyasında geziniliyormuş gibi bir izlenim oluşuyor. Ancak Yunus Emre Kültür Vakfı Başkanı Prof. Ali Fuat Bilkan’la konuşunca, bunun yanlış bir izlenim olduğunu fark ediyorsunuz. Çünkü sırada Rusya, Kazakistan, Suriye, Almanya ve Fransa gibi ülkeler yer alıyor. Merkezlerde bilhassa Türkçe kursları büyük ilgi çekiyor.

Haberin Devamı

Hem dostluk, hem kültürel alışveriş hem de hizmet

Yunus Emre Kültür Merkezleri, Yunus Emre Vakfı tarafından kuruluyor. Vakfın kanununa göre, temel amaç şu: “Türkiye’yi, kültürel mirasını, Türk dilini, kültürünü ve sanatını tanıtmak, Türkiye’nin diğer ülkeler ile dostluğunu geliştirmek, kültürel alışverişini artırmak, bununla ilgili yurt içi ve yurt dışındaki bilgi ve belgeleri dünyanın istifadesine sunmak, Türk dili, kültürü ve sanatı alanlarında eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet vermek, Türkiye’de Yunus Emre Araştırma Enstitüsü ve yurt dışında Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri açmak.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!