Bu ikiliye dikkat

Güncelleme Tarihi:

Bu ikiliye dikkat
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2009 00:00

Salih Kalyon ve Hasibe Eren’in başrollerini paylaştığı “Adab-ı Muaşeret” bugün vizyona giriyor...

Haberin Devamı

Hasibe Eren filmi, “Küfür ve çıplaklığın hiç olmadığı ailece izlenecek bir komedi” sözleriyle tanımladı. Kalyon ise “Yapımcılar Hasibe ile beni dikkatli izlesin. Çok iyi bir ikili olduk” dedi.

Bugün gösterime giren gençlik komedisi “Adab-ı Muaşeret” filminin iki usta ismi Salih Kalyon ve Hasibe Eren’le konuştuk. Röportajın başlığı, filmi “Küfür ve çıplaklığın hiç olmadığı ailece izlenecek bir komedi” diyerek tanımlayan Eren’den çıktı. Mesajı ise Eren ile iyi bir ikili oluşturduklarına inanan Kalyon’dan: “Yapımcılar Hasibe ile beni dikkatli izlesin.”

Hasibe Eren

Çok klasik bir soru olacak ama edebiyat öğretmeni Fatma Hanım olmayı neden istediniz? Sizi bu role çeken neydi?
- Rolümün çok stilize olmayışı, yaşamın içinde kadınlar ne kadar komikse o kadar komik olması ve Salih Kalyon’nun filmde olması beni role çeken unsurlar oldu.

Lisedeki edebiyat öğretmeninizi hatırlıyor musunuz? Karakterinizi canlandırırken ondan etkilendiniz mi?
- Edebiyat hocamız erkekti, o nedenle esinlenme olmadı. 

Peki karakterinizin takma adı neden Miss Piggy?
- Ben edebiyat öğretmeni Fatma’yı canlandırıyorum ama öğrenciler herhalde görüntüsünden ötürü bu lakabı uygun görmüşler. Sürekli pembeler, inci küpeler falan. Miss Piggy yine hafif stilize, çatlak bir tip. Çocukların dilinden anlıyor, öngörü sahibi bir kadın.

Sizce bu filmde izleyicileri neler bekliyor?
- Eğlenceli bir gençlik komedisi... Kızlar ve erkeklerin kendine ait gruplar kurduğu, bazı kararlar için yemin ettiği ve karşılıklı gerilimin hakim olduğu bir film. Özellikle liseli gençlerin sevebileceği bir yapım olduğunu düşünüyorum. 

Çekimlerde sadece senaryoya mı bağlı kaldınız? Kendinizden bir şeyler kattığınız oldu mu? Doğaçlama espriler gelişti mi?
- İkisi bir arada harmanlandı diyebiliriz. Ekip zaten güçlü bir ekip, her ikisi de gelişti aramızda.

Filmde genç bir ekip var. Onlarla aranız nasıldı? Belki de onlara da oyunculuk anlamında hocalık yaptınız...
- Esasında güzel bir tesadüf oldu. Şehir Tiyatroları Çocuk Eğitim Bölümü’nde eğitmendim. Orada yıllar önce mezun ettiğim iki öğrencim ile filmde rol alıyorum bu beni çok sevindirdi. Filmde de tekrar öğretmenlerini canlandırıyorum.

Öğrencilerinizin isimlerini öğrenebilir miyiz?
- Bora Akkaş ve Alican Kargın... İkisi de yetenekli çocuklar. 

Nurrettin Bey’in en büyük yardımcısı Fatma Hanım... Salih Kalyon’un oyunculuğu hakkında neler söylemek istersiniz?
- Salih Kalyon gibi bir usta ile aynı filmde olmak çok hoş ve keyifli idi. Çekimler de o nedenle güzel ve yüksek enerjili geçti.

Son dönemde epeyce okullu gençlik dizileri çekiliyor. “Adab-ı Muaşeret”in diğerlerinde farkı ne olacak?
- “Adab-ı Muaşeret” eski Hababam filmlerinin sıcaklığını ve samimiyetini taşıyor. Herkes ailece, rahat rahat izleyebilir.

Yani “Çılgın Dersane”deki gibi çıplaklık olmayacak galiba...
- Evet olmayacak. Filmimiz bir okul filmi ve okulda geçiyor. Küfür ve çıplaklığın hiç olmadığı ailece izlenecek bir komedi çektik.

İNEK BİR ÖĞRENCİYDİM

Peki, nasıl bir öğrenciydiniz?
- Lisede ben biraz inektim! Daha doğrusu dersleri önemsiyordum, haytalık yapmaya ya da sınıfın dikkatini çekip güldürmek için izin vermiyordum kendime. Hocaların gözüne girmek daha önemliydi.

TV’deki programınız ilgi görüyor. Siz geçmişe dair Bir Zamanların Türkiye’sinden en çok neyi özlüyorsunuz?
- İnsan ilişkilerini çok özlüyorum galiba... İnsanlar eskiden daha iyi niyetliydiler.

Biraz da yeni projelerden konuşalım... Yeni bir film ya da dizi projesi var mı?
- “Avrupa Yakası” şimdilik devam ediyor... Birkaç film projesi daha var ama netleşmeden konuşmak pek doğru değil.

Haberin Devamı

Salih Kalyon

Haberin Devamı

Yapımcılar Hasibe ile beni dikkatli izlesin

Bu filmde oynamayı kabul etmenizdeki nedenler neydi?
- Genç yönetmen Emre Akay’ın heyecanı projeyi ifade ediş biçimi, Hasibe Eren’nin de filmde olması ve canlandıracağım Nurettin Bey karakterinin duruşu hoşuma gitti açıkçası. İyi niyetlerle yola çıkılan bir filmdi, sonuç da iyi oldu. 

Bize biraz matematik öğretmeni Nurettin Bey’den bahseder misiniz?
- Nurettin Bey kendini eğitime adamış bir adam. Özellikle karısının ölümünden sonra da oğlu Aykut’a iyice bağlanmış durumda. Tek hayatı okul ve oğlu Aykut. Ama onunla da sorunları var. Sürekli okul değiştiren Nurettin Bey son olarak 29 Şubat Lisesi’ne müdür olarak tayin oluyor. Oradaki özel okul öğrencileri çok haylaz. “Hababam Sınıfı”ndakileri andıran tipler, ben de onları yola getirmeye çalışıyorum.

Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hocası tarzı bir karakter mi izleyeceğiz?
- Elbette Müdür Nurettin ile Mahmut Hoca arasında benzerlikler kurulacaktır. Üstelik bu hoşuma bile gider. Filmin “Hababam Sınıfı”na benzemesi de kötü bir şey değil. Fakat “Hababam Sınıfı”ndaki Mahmut Hoca’nın hiç çocuğu yoktu. Burada Nurettin Bey’in Aykut adında bir oğlu var ve okuldaki öğrencileri adam ederken esas olarak oğluyla da birçok çatışma yaşıyor.

Mesaj kaygısız bir komedi izleyeceğiz galiba...
- “Adab-ı Muaşeret”, bir gençlik komedisi. Belli bir mesaj kaygımız yok. 2009 yılında bir lisede yaşayabileceğiniz tüm komik anlar var filmde. Gelen ve izleyen herkes çok eğlenecek.

Filmde Fatma Hanım’ın size uzaktan uzağa bir ilgisi var değil mi?
Evet var... Ben okuldaki haylaz öğrencileri yola getirmeye çalışırken bu hengâme arasında Fatma Hanım’ın da bana karşı ilgisi artıyor. İsterseniz filmi fazla deşifre etmeyelim, izleyeceklere ayıp olmasın.

Hasibe Eren’le nasıl bir ikili oluşturdunuz? Daha önce birlikte rol almıştınız değil mi?
- Bir sinema filminde ilk kez bir aradayız. Bence çok keyifli bir ikili olduk. Çekimlerde biz kendi aramızda çok eğlendik, galiba bu da filme yansıdı. İzleyen herkesin beğeneceği ve güleceği bir çift oldu Nurettin ile Fatma. Yapımcılar dikkatle izlesin derim.

Sizin öğrencilik yıllarınızla şimdiki arasında dağlar kadar fark var değil mi?
- Evet, hem de çok. Biz hakkımızı şimdikiler kadar açık sözlülükle arayamazdık. Hocalarla aramızda mesafe ve saygı daha fazlaydı. Kuşaklar arasında büyük farklar var ama çok da kötümser olmayalım. Her kuşağın kendine göre iyi ve kötü yönleri vardır. 

Yeni genç nesil vurdumduymazlık ve kolaycılıkla eleştiriliyor, katılıyor musunuz?
- Evet öyle ama sette genç oyuncularla beraberdik, bol bol sohbet etme imkanı bulduk. Hepsi de pırıl pırıl, öğrenmeye hevesli gençler. 

Sizin gençlerde gördüğünüz artı ve eksiler neler?
- Biraz maymun iştahlılar ve her şeye çok çabuk ulaşınca da kıymetini bilemeden yitiriyorlar. 

Biraz da yeni projelerden konuşalım mı? Yeni bir dizi ya da film var mı ufukta?
- Kendi hayat hikâyemi anlatacağım tek kişilik bir oyunum var. Onu hayata geçirmek istiyorum. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!