Bu ikili reklamcı mı sanatçı mı, deli mi?

Güncelleme Tarihi:

Bu ikili reklamcı mı sanatçı mı, deli mi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2004 00:00

Süs balıklarını çırpan mikser... Semazenlerin giydiÄŸi spor ayakkabı... Kedi yıkayan çamaşır makinesi... UyuÅŸturucu alışveriÅŸini taksitlendiren kredi kartı... Kimse onlardan böyle bir ÅŸey istememiÅŸ ama onlar bu ürünler için reklam tasarımları yapıyorlar.Kullanım alanlarını geniÅŸlettikleri markalı ürünlere, ilan ya da film olarak reklam prodüksiyonları hazırlıyorlar. Sinan Yüce (30) ve Nejat Talas (28) adlı iki televizyoncunun kurduÄŸu Hayal Mahsulleri Ofisi’nin bir müşterisi yok. Bu iÅŸ onlar için ÅŸimdilik sadece eÄŸlence. Ancak gelecekte reklamın kabuk deÄŸiÅŸtireceÄŸine ve mal sattırmaktan çok sanat adına yapılan yaratıcı iÅŸler haline geleceÄŸine inanıyorlar. Ä°ÅŸte o zaman, onlar da güncel sanatın en önemli temsilcileri olacaklar. Nike, Puma, Bosh gibi markalar için hazırladıkları ve bir dergide yayınlattıkları ilanlar yüzünden ÅŸu ana kadar baÅŸlarına bir dert gelmemiÅŸ. Marka sahiplerinin aleyhlerine açtığı bir dava yok ÅŸimdiye kadar. Olmasın diye de dua ediyorlar. Çünkü her ÅŸey sanat için!Söze önce Nejat Talas baÅŸlıyor: ‘Ben sosyoloji okuyan bir adamdım. Ama sosyolog olamadım. Bir radyoda çalışmaya baÅŸladım. Sonra yavaÅŸ yavaÅŸ televizyona kaydım. Alaylı dediÄŸimiz takımdan geliyorum. Uzun zamandır da reklam yönetmenliÄŸi falan yapıyorum. Aynı zamanda profesyonel anlamda fotoÄŸraf çekiyorum.’ Sonra Sinan Yüce anlatıyor: ‘Dördüncü sınıfa kadar veteriner olmak için okudum ama sonra veterinerlik yapamayacağımı anladım. Çünkü hayvanları çok seviyorum. Veterinerlik hayvan zaafı olan birinin yapabileceÄŸi bir meslek deÄŸil. O yüzden bir taraftan okurken diÄŸer taraftan çalışıyordum. Yedi sene önce ANS ile çalışmaya baÅŸladım. Çarkıfelek’in yapımcısı olarak iÅŸe baÅŸladım. 2-3 sene Mehmet Ali (Erbil) ile çalıştım. Åžimdi baÅŸka programlar var.’ Sinan Yüce ile Nejat Talas’ın yolları ünlü prodüksiyon ÅŸirketi ANS’nin koridorlarında kesiÅŸmiÅŸ. Kısa sürede aynı dili konuÅŸtuklarını fark eden ikili birlikte çalışmaya karar vermiÅŸ ve Hayal Mahsulleri Ofisi adlı ÅŸirketi kurmuÅŸ.Yüce, bu ismin ortaokul yıllarından beri aklında olduÄŸunu söylüyor. ‘Benim hep aklımda vardı zaten ama daha önce Hıbır dergisinin çizerlerinden Ä°rfan Sayarlar da bu ismi kullanmıştı. Telefon edip ondan izin aldık ve ÅŸirketi öyle kurduk. Aynı anda www.hayalmahsulleriofisi.com sitesini de açtık.’KÃœVETTEKÄ° KÖPEKBALIÄžIYaptıkları iÅŸ, bir marka için marka sahibinin ve ajansının haberi olmadan reklam amaçlı ilan hazırlamak ya da film çekmek. Ä°lk iÅŸleri bir sigorta ÅŸirketi reklamı olmuÅŸ. Filmin konusu, küvette bir köpekbalığının saldırısına uÄŸrayan adamın hikayesi. Reklamcı aÄŸzıyla ‘konseptleri’, olmadık yerlerde insanların başına olmadık ÅŸeylerin gelebileceÄŸi kliÅŸesi.Bu iÅŸ için kimse onlara madalya vermiyor elbette. Bir para filan kazanmıyorlar ama yaptıkları iÅŸleri bir dergide yayınlatıyorlar. O da tamamen bir tesadüf sonucu olmuÅŸ. Uzun süre, sırf eÄŸlence olsun diye yarattıkları grafikleri nasıl deÄŸerlendirebileceklerini düşünürlerken, bir gün karşılarına Trendsetter dergisinin editörü Nevzat Çalışkan çıkmış. Görür görmez, ‘Verin ben basarım bunları’ demiÅŸ. Åžimdi yarattıkları anarÅŸist tasarımlar, 6 aydan beri Trendsetter’da yayınlanıyor.Hayatlarını yönetmenlik, yapımcılık ve fotoÄŸrafçılık yaparak kazanıyorlar. Sahte reklam iÅŸi ise onların gece mesasi. ‘Genelde asıl iÅŸlerimizi hep son güne bırakıyoruz ama akÅŸamları sıra buna gelince ne yapsak diye bayağı bir kafa yoruyoruz’ diyor Talas.Reklam sanat olacakHayal Mahsulleri Ofisi, ÅŸu anda bu iÅŸlerden maddi bir kazanç elde etmiyor ama Talas ve Yüce ileride çok ünlü olacaklarına ve bu iÅŸten ciddi paralar kazanacaklarına inanıyorlar. Çünkü gelecekte reklamın mal sattırmaktan çok sanat adına yapılan yaratıcı iÅŸler haline geleceÄŸini düşünüyorlar. Yüce şöyle diyor: ‘Biz ÅŸimdilik para harcayıp mutlu olmanın peÅŸindeyiz. Ama yurtdışında bu iÅŸlerden para kazananlar var. Sergiler açıyorlar, çalışmalarını internette yayınlıyorlar. Reklamlar gelecekte ticari bir amaç olmaktan çıkacak. Gülmek için, düşünmek için yapılacak. Reklam da bir sanat olacak.’ Talas da ‘İlk önce anlaşılacağız, sonra da eserlerimizi sergileyecek alanlar yaratacağız’ diyor.Kendi hayali markalı ürünleri de varBilinen markaların dava açma ihtimallerine karşı, bir süre sonra kendi hayali markalarını da yaratmışlar: HMO. Yani Hayal Mahsulleri Ofisi. HMO Jeans ve HMO Prezervatif bunlardan ikisi. ‘İnsanlar ya HMO marka ürünleri satın almak isterse’ diye soruyoruz. ‘Üretiriz’ diye cevap veriyor ama ne kadar ciddi olduÄŸunu anlayamıyoruz.Bir an önce bu aletlerden alın ki, kötü insanların ellerine geçmesinÄ°lk dergi reklamını Bosh için yapmışlar. Yüce ve Talas, önce bir Bosh bayiine gitmiÅŸ ve bir mikser satın almışlar. Daha sonra iki kırmızı balığı mikserin içine atıp, fotoÄŸraflamışlar. Bu reklamın bir de kedili versiyonu var. Çamaşır makinesinin içinden bir kedi size bakıyor. ‘Çamaşır makinesini satın aldınız mı?’ diye soruyoruz. ‘Hayır Bosh bayii ile ahbap olduk çekimde kullanıp, geri vermemize izin verdiler’ diye cevaplıyorlar. Bosh reklamının vermek istediÄŸi mesaj ÅŸu: Bir an önce siz bu aletlerden alın. EÄŸer geç kalırsanız kötü niyetli insanlar bu aletleri alacak ve balık karıştırmak, kedi yıkamak için kullanacak.Irkçılığa karşı kampanyaZaman zaman sosyal kampanyalara da imza atan ikili, gittikçe yükselen ırkçılığa karşı bu afiÅŸi tasarladı. AfiÅŸteki insanın morgdaki cesetler gibi ayak baÅŸparmağında bir kimlik kartı var. Bu kartta ‘Renklilerle yıkamayın’ yazıyor.Cesur bir kredi kartıKredi kartlarının her ÅŸeye taksit yapmasını ti’ye almak isteyen ikili, HMO Bank isimli hayali bankaları için hayali bir de kredi kartı icat etmiÅŸ. ‘Go kart’ın diÄŸer kartlardan farkı, bununla yasadışı ürünleri de satın alabiliyorsunuz. Taksit imkanından bile faydalanabiliyorsunuz. Kokain görünümlü pudra ÅŸekeri prodüksiyonu bu iÅŸlerden biri. ‘Bu reklamı, Trendsetter dergisinin editörü ilk gördüğünde ÅŸok oldu. Ama yayınladılar’ diyor Sinan Yüce.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!