Tuğçe ERDEMLİ
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2004 20:02
Şu sıralar birçok kimse sağlıklı bir yaşam için jimnastik salonlarında spor yapıyor. Ama onların yaptığı spor, artık daha çok bir takıntıya dönüşmüş durumda. Sağlıklı olmak adına değil, yedikleri yemeklerden aldıkları kalorileri son gramına kadar yakmak için yapıyorlar bu işi.
Her hamur tanesinin, her krema damlasının yarattığı kalorilerden koşarak, atlayarak, zıplayarak kurtulmaya çalışıyorlar. Spor hekimleri bu sıklıkta ve kendine zarar verircesine spor yapmaya Gym Bulimia adını vermişler. Yedikleri her yemekten sonra kusan bulimia hastalarından esinlenilerek koyulmuş bu isim. Çünkü gym bulimia’ya yakalananlar da yedikleri her yemekten sonra soluğu jimnastik salonunda alıyor. Erkeklerde de rastlanıyor ama çoğunlukla kadınlar gym bulimia’ya yakalananlar. Onları günün her saatinde spor salonlarında, ‘Bu bir saatlik koşu dün akşam yediğim cheesecake, bir saatlik aerobik ise sabah yediğim 60 kalorilik elma için’ diye kan ter içinde kalmışken yakalayabilirsiniz...
MİNE TURGUTOĞLU (37, yönetici)
Her gün iki saat çalışıyorum günde 1200 kalori harcıyorum
Spora yedi yaşımda baleyle başladım. Aerobik, step, aletli derken toplamda 30 sene oldu. Daha çok sebze ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Zaten yaşınız ilerledikçe dikkat etmeye başlıyorsunuz. Aslında ne yersem yiyeyim spor sayesinde yediklerimin hepsini yakıyorum. Mesela bir akşam dışarı yemeğe çıkıp içkiyi ve yemeği fazla kaçırdıysam bir sonraki gün mutlaka bu yediklerimi yakmak için daha fazla çalışıyorum. Ama artık vücudumda yağlanma problemi kalmadı. Normal şartlarda her gün ve iki saat süreyle spor yapıyorum. İşten dolayı çok yorulmuş olsam bile salona geldiğim zaman bütün günün yorgunluğu gidiyor. Galiba artık bu bende hastalık halini aldı çünkü yapmadığım zaman kendimi korkunç rahatsız hissediyorum. Spor benim için bir yaşam tarzı. Tatilde bile her sabah erken kalkıp spor yaparım. Herhalde günde yaklaşık 1200 kalori harcıyorum. Geçen sene dizimden dört saatlik bir ameliyat geçirdim. Doktorlar yürümem için sekiz ay tanıyorlardı. Ben iki ay sonra yürümeye başladım.
Burcu Salafur (28, bankacı)
Kendimi öyle kaptırdım ki maaşımı sporda giydiğim kıyafetlere harcıyorum
Dokuz senedir spor yapıyorum. Üniversiteye başladığım sıralarda kiloluydum. Spor yapmaya başlayıp bu kiloları verince spora formumu korumak için başladım. Şu anda haftada beş gün çalışıyorum. Yediklerime mutlaka dikkat ediyorum. Öğle ve akşam yemeklerinin dışında
yemek yemiyorum. Ana yemeklerde ise sadece ızgara et tercih ediyorum. İçki hiç içmiyorum. Hafta arası salona gittiğim zaman programımı bitirmem üç saatimi alıyor, yani neredeyse akşam on buçuğa kadar çalışıyorum. Hatta bazen salon sahipleriyle birlikte salonu kapattığımız oluyor. Her gün düzenli yaptığım bir programım var. İlk önce bir saat yürüyüş, ardından ağırlık çalışmalarına başlıyorum. Bütün bunların dışında kendimi öyle bir kaptırdım ki neredeyse bütün paramı salonda giymek için aldığım kıyafetlere harcıyorum.
Mine Mutlu (47, öğretim üyesi)
Güne sporla başlarsam her işimi bitiriyorum
Aslında tam olarak bundan 20 sene önce spora başladım. Belki bu süre içinde çok da düzenli yapmadım ama hayatımda hep vardı. İlk Amerika’da yaşarken aerobik yapmaya başladım. Yüzme, bale ve aerobik dersi aldım. Türkiye’ye döndükten sonra da devam ettim. Son beş senedir haftada dört gün bir buçuk saat spor yapıyorum. Step, aerobik ve latin aerobik dersleri alıyorum. Spor yaparken benim için önemli olan karşımda iyi bir öğretmenin olması. Genel olarak yediklerime dikkat ediyorum ama rejim yapmak bana göre değil. Spor yaparak zaten yaşıma rağmen kilo almayabiliyorum. Ama bana en büyük yardım sağladığı konu işim. Örneğin eğer spor yapmamışsam, çok işim olsa dahi bilgisayarın başına oturduğumda işimi yapacak güç ve enerjim olmuyor. Ama eğer o güne spor yaparak başladıysam gece ne kadar geç saat olursa olsun o işimi bitirebiliyorum. Spor yapmayanlar sporun işe sağladığı katkıyı anlayamazlar.
Filiz Sabancı (28, yazar)
Spor bana sınırsız yeme özgürlüğü veriyor
Spor yapmaya iki buçuk sene önce başladım. Haftada dört gün mutlaka spor yapıyorum ortalama iki saati buluyor. Haftada iki gün özel ders, diğer günlerde ise yoga-fit ve diğer spor derslerine giriyorum. Özel dersleri vücudumu daha da sağlamlaştırmak için yapıyorum. Özel ders sayesinde hem kaslarımı gereksiz yere büyütmüyor hem de sakatlanma riskini azaltıyorum. Zaten ağırlıklarla çalışmak sabır işidir. Yanlış çalışarak yanlış sonuçlara varmayı bir senedir aldığım özel dersler sayesinde önlemiş oluyorum. Spor yapmaya başladığımdan beri vücudumdaki değişikleri zaten herkes fark ediyor. Spor bana sınırsızca yeme özgürlüğü sunuyor. Ama alkol kesinlikle kullanmam. İşim dolayısıyla bütün gün bilgisayar başında oturmak zorundayım. Spor yapmadığım zaman enerji fazlam oluyor ve bir şekilde bu enerjimi boşaltma isteği duyuyorum. Dolayısıyla konsantre olmak biraz zorlaşıyor. Ama spor sayesinde masada saatlerce oturabiliyorum.
HER ŞEY GİBİ SPORUN DA AŞIRISI VÜCUDA ZARARLI
Aykut Tiryaki (29, Sabancı Üniversitesi fitness ve aerobik öğretmeni)
Bazı insanlar sanata, bazılara temizliğe takar. Bu derece spor yapan kadınların akıllarına taktıkları tek iş bu oluyor. Benim de böyle öğrencilerim oldu. Onlar benim verdiğim ödevleri yaptıkça daha da fazlasını veriyorum. Ama kapasiteleri kadar. Böylece onları hem rahatlatmış hem de fazla zorlamadan çalıştırmış oluyorum. Bu sayede kendilerine zarar vermeden spor yapıyorlar.
Dr. Çağlayan Yergin (Acıbadem Hastanesi Spor Hekimi)
Spor yapmaya başlayan bir insanın vücudu üç haftada egzersizlere alışır ve bundan sonra egzersiz yapılmazsa insan kendini mutsuz hissetmeye başlar. Gym Bulimia’ya yakalanmak bu şekilde başlıyor diyebiliriz. Haftada dört gün kendini dinlendirerek egzersiz yapan bir insanın iç sıkıntısı azalır, strese hakim olması kolaylaşır. Konsantrasyon, uyku kalitesi artar, daha sakin çalışılır. Ama kendini yorarcasına spor yapan bir insanın vücudunda ufak çaplı travmalara rastlanır. Dolayısıyla vücudu mutlaka bir gün dinlendirmekte fayda var.