Bu güzelden uzak durun

Güncelleme Tarihi:

Bu güzelden uzak durun
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 1997 00:00

Haberin Devamı

Kedilerin Prensi leopar, küçükken insanların dostu ama büyüyünce çok tehlikeli

Kedilerin prensi ya da Pathera Pardus

Uzunluğu, 90 cm'lik kuyruğu dışında 210 cm'yi bulur.

Ağırlığı 50-90 kilogram, omuz yüksekliği 60-70 cm.

Orman ve çalılıklarda barınan, yalnız yaşayan ve büyük ölçüde geceleri etkinlik gösteren bir hayvandır.

İyi bir tırmanıcıdır

İyi bir yüzücüdür. Suya hiç çekinmeksizin atlar.

Belli bir üreme mevsimi yoktur. Dişi üç ay süren gebelik döneminin ardından iki-dört (genellikle üç) yavru doğurur.

Türkiye'de yakın tarihlere kadar Doğu Anadolu, Batı Karadeniz, Güney Ege bölgelerinde ve Akdeniz ormanlarında yaşadığı bilinen bu türün izine 1974'ten beri rastlanmadı.

Nazik, atak, cesur, bağımsız bir canlı... Uzun vücudu ve müthiş desenleriyle postu gayet estetik. Sert hatlı yüzü de çok güzel. Uzaktan tabii. Ve özellikle ağzını açıp o ürkütücü sesleri çıkarmadığında... Bütün bunlar, ‘‘Kedilerin Prensi’’ olarak adlandırılan leoparlar için söylenebilecek sözlerden sadece birkaçı. Leopar için ayrıca ‘‘çevreye duyarlı bir hayvan’’ da denebilir. Yeme ihtiyacını karşılamak için öldürüyor, avını kemiklerine kadar tüketip ziyan olmasını önlüyor çünkü. İnsanlar ise daha küçükken ele geçirdiği yavru leoparları vahşi doğalarını hiçe sayarak evcilleştiriyor ama sonuçlarını hiç düşünmüyor. Taze etten hoşlanması, geceleri avını saatlerce hareketsiz beklemesi ve üzerine acımasızca saldırması, bu ‘‘kedi’’yi evlerinde arkadaş olarak almak isteyenlerini sayısını azaltmıyor.

Dünyanın bazı bölgelerinde, mesela Hindistan'ın Himachal Pradesh'te, leoparların koruma altına alınmasından sonra sayıları artmış. Bu da çevrede yaşayan insanların rahatsız olmasını sağlamış. Bu bölgede leoparların 1989 yılında 540 olan sayıları, 1993'de 821'e yükselmiş. Sayılarının fazlalaşması insanlara ve evcil hayvanlara yapılan saldırıların da çoğalmasına neden olmuş. Kangra, Hamirpur ve Shimla yörelerinde meydana gelen saldırılarda, 30 ölüm, yüzden fazla da yaralanma olayının faili leoparlar...

Aslında meydana gelen bu olayların nedeni biraz da insanlar. Ormanları tahrip ederek leoparların geleneksel yaşam tarzlarını bozanlar, dolayısıyla yerleşim bölgelerine yaklaşmalarını sağlayanlar, onlar. Böylece leoparlar için evcil hayvanlar ve insanların kolay birer av olmasını sağlamışlar. Deniz seviyesindeki ovalar ya da ikibin metre yükseklikteki dağlar gibi zor şartlarda bile yaşamaya alışkın olan leopar, şehir yakınlarındaki yaşama da hemen ayak uydurmuş. Bazı değişimlere uğramış; sadece vücut yapısı olarak değil, ayrıca onlara özelliklerini veren derileri de değişmiş.

LASTİK TOP GİBİ

Az rastlanan leoparların derileri parlak, güzel ve görkemli olarak adlandırılıyor. Sarı tüyleri genelde siyah lekelerle kaplı, bu lekeler vücut üzerinde açıktan koyuya doğru bir yol izliyor. Bazı türlerde ise siyah renk ana karakter yerine geçiyor ve hayvan siyah olarak doğuyor, bu türlerin arasında Hint leoparı (Panthera pardus fusca), Java leoparı (Panthera pardus melas) bulunuyor. Bu tür siyah panterler korkunç hikayelerin başkahramanları... Psikologlara neden beyaz rengin saflık arılık, siyah rengin de tam tersi şeytani, korkunç şeyleri hatırlattığını sormak gerekiyor. Gerçekte siyah panterlerin lekeli akrabalarından farklı kişilikleri, davranışları yok. Ama bunu insanlara anlatmanın olanağı da yok.

Leopar avına kurnazca yaklaşıyor, bu sırada tamamen saklanabilmek için yere yakın bir şekilde otların arasında sürünüyor. Avına yaklaştığı sırada lastik bir top gibi üzerine atlıyor, ensesinden ya da boğazından ısırıyor. Leopar öldürdüğü avın ilk önce en beğendiği bölümlerini tüketiyor. Bu parçalar arasında karaciğer, kalp, böbrekler, burun, dil ve gözler bulunuyor. Karnı doyduktan sonra avının mide ve bağırsaklarını ot ve topraklarla örterek saklıyor ki gelecek öğüne yemeği hazır olsun. Son olarak da kalan parçaları bir ağacın üzerine çıkarıyor, böylece avını çakallardan ve sırtlanlardan koruyabiliyor.

Ağaçların üzerine çıkmak leoparlara özgü bir davranış, ortalama 60 kilo olan leoparlar ağaç üzerine çıkarken küçük bir kedi kadar çevikler. Dallar üzerinde dengesini kaybetmeden yürüyebiliyor, bir ağaçtan diğerine uzun atlayışlar yapabiliyorlar.

tehlikeli bir arkadaş

Yavrularını doğurması anı ise insanları büyülüyor. Yavruların doğum anında ve büyütülmesinde diğer memelilerde görülmediği gibi baba da aktif bir rol oynuyor. Yavrular gözleri kapalı doğuyorlar. Bu gözler bir hafta sonra açılıyor. İnsanlarda olduğu gibi, önce süt dişleri çıkıyor. Asıl dişler beş ay sonra tamamlanıyor. Üç yaşlarına kadar ailelerinin bakımlarına muhtaçlar. Yürürken annelerinin kuyruklarının ardından gidiyorlar.

İnsanlar işte bu yavruları evcil kediler gibi evlerine götürmek istiyorlar, hatta bazıları götürüyor da... Ama birkaç ay sonra problem başlıyor. Yavrular büyüyor ve vahşi etobur kedi kimlikleri ortaya çıkıyor. Böylece gazetelerde evlerinde leopar yavrularını besleyen ailelerin küçük çocuklarının ısırıldığı ya da büyük insanların da saldırıya uğradığı haberleri yayınlanıyor. Leopar yavrusu ilk zamanlar insanlarla arkadaşlık kursa da zaman geçtikçe tehlikeli arkadaş olmaya başlıyor. Düşünüyorsanız, bir kez daha düşünün. Bizden söylemesi...

LEOPARLAR DA AŞK YAŞAR

Bazı leoparlar çift halinde avlanıyor. İçlerinden biri ağacın üzerine çıkıyor ve bir pati darbesiyle kovaladığı maymunu düşürüyor, diğeri aşağıda yakalıyor. İki arkadaş avlarını adilce paylaşıyorlar. Leoparın tek kişilik yaşam stilini bozduğu bir diğer durum da aşk zamanları. Bu süre içinde erkek leopar kendi bölgesinin etrafına dişinin koku yoluyla algılayacağı mesajlar bırakıyor. Dişi mesajları aldıktan sonra çiftleşme gerçekleşiyor. 90-100 gün içinde dünyaya dört ya da altı küçük yavru geliyor, bazı zamanlar bu sayı sadece iki ile de sınırlı kalabiliyor.

YAŞAM ALANLARI ÇOK AMA...

Leoparların aslan ve kaplanlara nazaran daha yaygın bir yaşama alanları var. Leoparlar siyah kıta

Afrika'nın büyük bir bölümü, Afganistan, İran, Türkmenistan, Hindistan, Hindi-Çin yarımadası, Çin, Kore, Mançurya, Sri Lanka ve Java'da yaşıyorlar. Afrika'daki bilinçsiz avlanmadan dolayı, sayıları azalıyor. Durum gittikçe daha da kötüye gidiyor. Tür, devlet tarafından koruma altına alınsa da leoparlar derileri için avlanmaya devam ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!