Bu geyik bitmez

Cenk Durmazel (33) ve Erdem Uygan (34), bundan 15 yıl önce, 7.45 Kadıköy-BeÅŸiktaÅŸ vapurunda tanışırlar. Daha ilk günden itibaren de aralarında geyiÄŸe baÅŸlarlar. Hiç vazgeçmedikleri saçma muhabbetleri, 10 yıldır radyolar aracılığıyla milyonlarla paylaşıyorlar.Türk gençlerini bozarsak yerine yenisini takarız‘Aynalı kemer ince deve / Uçan kurbaÄŸa düştü göle / Seher vakti bir derede bulundu...’ Bir gün radyoyu açtığınızda, Barış Manço’nun o meÅŸhur ÅŸarkısının bu ÅŸekilde tahrif edildiÄŸini duyabilirsiniz. Ya da birbirlerine sürekli bey diye hitap eden iki kibar insanı, dünyanın en önemli açık oturumundaymış kadar ciddi bir ses tonuyla kuru fasulye burcundan olanların ortak özelliklerini tartışırken bulabilirsiniz. Her ÅŸey Cenk Durmazel (33) ve Erdem Uygan’ın (34) 15 yıl önce aynı üniversiteyi kazanmalarıyla baÅŸladı. Birbirlerini 7.45 Kadıköy-BeÅŸiktaÅŸ vapurunda bulan ikili bir daha da hiç ayrılmadı. Tanıştıkları ilk günden beri kendi aralarında sürdürdükleri saçma muhabbetleri, 10 yıldır radyolar aracılığıyla milyonlarla paylaşıyorlar. Son zamanlarda o kadar popüler oldular ki, artık televizyon programlarına hatta reklamlara da çıkmaya baÅŸladılar. Onlar için geyik uzmanı ya da saçmalama ustası diyebiliriz. 96’dan beri sahneye çıkan ikili bugüne kadar 750’den fazla gösteri yaptı. www.muebbetmuhabbet.com adresindeki internet sitesi aracılığıyla da hayranlarıyla buluÅŸuyorlar. Son günlerde aşırı yoÄŸunluk nedeniyle üye kabul etmeyen sitenin tam 25 bin abonesi var. Hafta içi her gün NTV Radyo’da 19.00-20.00 saatleri arasında yayın yapan Cenk ve Erdem’le geyik bir röportaj yaptık. Onlarla ciddi ciddi konuÅŸmak mümkün mü?Kırılmayın ama ben kendimi bildim bileli Cenk ve Erdem diye birileri var. 15 yıl oldu mu? - Cenk: 15 yaşındayız. - Erdem: Hayır biz 15 yıldır birbirimizin hayatında varız. 10 yıldır program yapıyoruz.Ä°lk karşılaÅŸtığınız anı hatırlıyor musunuz? - Erdem: Aynı sene aynı okulun aynı fakültesine girdik. 1989 yılında Ä°TÃœ Maden Fakültesi’ne baÅŸladık. Ä°kimiz de Kadıköy’de oturuyorduk. Okula vapurla gidip geliyorduk. Ortak bir arkadaşımız bizi 7.45 vapurunda tanıştırdı.Maden mühendisi oldunuz mu? - Erdem: Ben oldum, Cenk olmadı. - Cenk: Zaten benim olmak gibi bir niyetim yoktu. Bir taraftan yarı zamanlı konservatuvar ÅŸana gidiyordum. Müzisyen olmak istiyordum. Ä°TÜ’ye bir üniversite olsun da havamızı bulalım diye girmiÅŸtim. - Erdem: Ben de askerlik durumundan dolayı okulu bitirdim.Radyo programcılığına nasıl baÅŸladınız?- Erdem: Biz radyoculuÄŸa tonmayster olarak baÅŸladık. Cenk bir rock grubunun solistiyken Hür FM’de çalışmaya baÅŸladı. Ä°ki ay sonra da ben girdim. Bir sene boyunca hiç program yapmadık. Bütün teknik ekipmandan sorumluyduk.- Cenk: Hatta özel radyolar kapalıyken stüdyodaki tüm cihazları parçalara ayırır sonra yeniden toplardık. Kendi kendimize eÄŸlenirdik. Ä°lk yaptığımız program Müebbet Muhabbet deÄŸil. Hard-core (çok sert) diye onu yaptırmadılar. Erdem ‘Alternatif Akım’ diye bir ÅŸey yaptı. Ben ‘Tam Gaz’ diye bir ÅŸey yaptım.- Erdem: Oysa ki biz o sert dedikleri ÅŸeyi yıllardır okul kantinlerinde, vapurlarda yapıyorduk.KÖPÃœKLÃœ KAYAN BÄ°R ÅžEY YAPIYORUZYaptığınız iÅŸi nasıl tanımlıyorsunuz?- Cenk: YeÅŸil ve duvara atınca aÅŸağı doÄŸru kayan bir ÅŸey yapıyoruz.- Erdem: Aynı zamanda köpüklü.Muhabbetler doÄŸaçlama mı geliÅŸiyor? Önceden hazırlanıyor musunuz? - Cenk: Yüzde 90 doÄŸaçlama çıkıyor. Bazen baÅŸlık belirliyoruz. İçeriÄŸi canlı yayında kendiliÄŸinden geliÅŸiyor. Hayatınızdaki herkes size ‘Bey’ diye mi hitap ediyor. Bey’lik size yapıştı mı?- Cenk: Hayır yapışmadı. Bu sadece bir iÅŸ. Ä°ÅŸle ilgili bir durum söz konusuysa birbirimize bey diyoruz. Mesela maaÅŸ günlerinde, radyoda Cenk Bey, Erdem Bey diye dolaşıyoruz.Sizi kim dinliyor?- Erdem: Biz bu iÅŸi yapmaya 1992 yılında baÅŸladık. O zaman biz üniversitedeydik, bizi dinleyenler de üniversiteydi. Ä°lk defa üniversitede sahneye çıktık. Åžimdiye kadar 4-5 üniversite nesli gelip geçti.- Cenk: Ä°nsanlar bizi ya lise sonda ya da üniversitede keÅŸfediyor. Ama gösterilerin birinde sahneye çıkıp, bütün ÅŸarkılarımızı ezbere söyleyen 7 yaşında bir çocuk da vardı. Sosyal yaÅŸantınızda ciddiye alınma problemi yaşıyor musunuz? - Erdem: YaÅŸamıyoruz, çünkü program dışında sürekli espri yapan, etrafındaki adamları gülmekten yerlere yatıran tipler deÄŸiliz. Ben özellikle sakin ve çok da konuÅŸmayan bir insanım.- Cenk: Genelde ciddiyiz ve az konuÅŸuyoruz.Bir kadınla tanıştınız. Ä°lk randevularda kendinizi anlatırken ‘Bak ben ciddiyim’ diye açıklamak zorunda kalıyor musunuz? - Erdem: Hayır, tam tersi bu ciddi deÄŸildi espriydi diye açıklamak zorunda kaldığımız oldu.Sizin için şöyle bir yazı çıkmıştı: ‘Onlar yeni nesli düşünmeden güldüren mizah anlayışına sevk ediyorlar.’ Daha da ileri gidip ‘Gençlerin ülke sorunlarına uzak kalmasının tek suçlu onlar’ diyenler bile var.- Cenk: Yeni nesli biz bozduysak yerine yenisini takarız. Aynı ÅŸey Türkçe’miz için de geçerli. Türkçe’yi bozarsak, biz hallederiz. Garantisi var. - Erdem: Bizim güldürürken düşündürmek diye bir kaygımız yok. Ama düşünmeden güldürdüğümüz söylenemez. Çünkü düşünmezsen gülemezsin. Anlamadığın ÅŸeye nasıl güleceksin?HÄ°PERAKTÄ°FLERE SÄ°NÄ°R OLUYORUZGerçekten de üşeniyorsunuz. Programı izlerken iki Bezgin Bekir oturmuÅŸ konuÅŸuyor diye düşünüyoruz. - Cenk: O kendi öz bezginliÄŸimiz. Hareketli insanlar deÄŸiliz. Hiperaktif insanlara sinir oluyoruz. - Erdem: Bence ikisinin arasında ince bir çizgi var. Bezgin dediysek dinleyiciyi uyutmuyoruz ama çok da yormuyoruz. Para kazanıyor musunuz?- Cenk: Kazanıyoruz tabii. Çok da kazanmak istemiyoruz ama. Bize önerilen bir çok ÅŸeyi kabul etmiyoruz. Mesela absürd yarışma programları sunmuyoruz. Çok popüler olup çok kazanabiliriz. Ama bu sefer yolumuzdan saparız. - Erdem: EÄŸlenerek ve istediÄŸimiz ÅŸeyi yaparak para kazanıyoruz. Bu ülkede konuÅŸulması tabu olan bazı konulur var. Din gibi, ölüm gibi... O konularda da saçmalayabiliyor musunuz? - Cenk: Hayır, tabulara bulaÅŸmayız. Tabu ise niye konuÅŸalım. - Erdem: Hem ne gerek var ki ortalık konu kaynıyor.Saçmalamadığımız bir konu kaldı mı diye düşünüyoruz. Bir konuyla ilgili ciddi bir ÅŸeyi iki cümlede konuÅŸursunuz, biter. Bitmiyorsa ve sonuçta bir deÄŸiÅŸiklik olmuyorsa ona açık oturum diyoruz. Sonucunu deÄŸiÅŸtiremeyeceÄŸiniz bir konuyu 4 saat tartışmak geyiÄŸin Allah’ıdır. Açık oturum konuÅŸmacılarına saygı duyuyorum. GeyiÄŸi bizden çok daha iyi yapıyorlar.Kullandığımız jargonun belli bir kalıbı yok. Program sırasında bir anda aÄŸzımızdan çıkabiliyor ve eÄŸer beÄŸenirsek öyle kalıyor. Mesela ben bir gün olabilir demeye üşenmiÅŸtim, olaplüp demiÅŸtim. Artık olabilir demiyoruz da olaplüp diyoruz. Sonra o ‘aplüp’ takısını bir sürü kelimeye taktık. Yapaplüp, gideplüp gibi...CÄ°DDÄ°YE ALANLAR DA VARHey Girl dergisinde Güzin Ablalık yapıyorsunuz. Sizi ciddiye alıyorlar mı?- Cenk: Ä°nanması çok güç ama ciddiye alıyorlar. Ciddi ciddi oturup sorunlarını yazıyorlar.- Erdem: Bir keresinde bir genç kız Sinop’da yaz tatilinde site bekçisinin oÄŸluna aşık olduÄŸunu yazmıştı. Ben de ona Sinop’un güzelliklerini anlatmıştım. Ayrıca ben Sinop’u hiç görmedim.- Cenk: Ne okuyucuyu aldatmak ha? Alçak!- Erdem: DeÄŸil.BÄ°Z BÄ°RBÄ°RÄ°MÄ°ZÄ°N RUH BEŞİZÄ°YÄ°ZBirbirinize nasıl tahammül ediyorsunuz? - Cenk: Ä°kimizin de kendi hayatı var.- Erdem: ArkadaÅŸlar birbirleriyle ne kadar vakit geçiriyorsa biz de öyleyiz. Beraber tatile falan çıkarız. Her dakika yan yana deÄŸiliz. Ama bir aradayken çok eÄŸleniyoruz. Ben mecburen Cenk’in olmadığı bir ortama katılırsam çok sıkılıyorum. Yoksa ruh ikizi misiniz?- Cenk: Ruh beÅŸiziyiz. Mizah bazında ben Erdemsiz, Erdem bensiz bir ÅŸey yapamayız. Yalnız kaldığınızda kendinizi yarım hissediyor musunuz?- Erdem: BulunduÄŸumuz ortamda insanlar bizden Cenk Erdem muhabbeti bekliyorsa o zaman kendimi yalnız hissediyorum. Çünkü ben tek başıma Cenk Erdem olamıyorum. Birbirimizi tetikliyoruz.- Cenk: Ben yalnızken kendimi çeyrek insan gibi hissediyorum. Erdem’leyken yarım oluyoruz. Ä°ki kiÅŸi daha bulsak tamamlanacağız. Size uyar mı?TÄ°PÄ°K BÄ°R CENK-ERDEM DÄ°YALOÄžUErdem: Ben bezelye severim.Cenk: Ben sevmem. Ben sebze sevmem. Bir tek yoÄŸurtlu bakla yerim.Erdem: Ben de yoÄŸurtlu bakladan nefret ederim.Cenk: Ä°kimiz de Amerikan araba meraklısıyız.Erdem: Evet, ikimiz de Fenerbahçeliyiz. Cenk: Benim burcum kuru fasulye. Erdem: Benim de turÅŸu. Bir arada iyi gidiyoruz.Â