Bu filmde iki ‘D’ var

Güncelleme Tarihi:

Bu filmde iki ‘D’ var
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2012 20:15

2010 yılındaki filmde Victoria Gölü’nü kana bulayan piranalar devam filminde bir su parkının açılışını hedef alıyor.

Haberin Devamı

Pirana 3DD’deki ikinci ‘D’ ne anlama geliyor diye soruyordum kendi kendime. Filmi izleyince anladım; iki kat (duble) aksiyon, terör ve silikon demekmiş. Silikon kısmı en fazla göze batan unsur aslında. Havuzda, denizde, kaydırakta, bikinili ve hatta yarı çıplak olmak üzere silikonlu kadınlar geçidi izliyorsunuz. Yeni D ile birlikte göğüsler de büyümüş ve filmi tam bir ergen şöleni haline getirmiş. Filmin silikonlardan kalan kısmında ise aksiyon, korku ve komedi var.

Hoş ve çıplak vücutlara tarih öncesinden gelen piranaların neler yaptığını 2010 yılında sinemalarda izlemiştik.
Daha çok genç izleyiciye hitap eden bu B tipi filmde korku, aksiyon, gerilim, komedi bir aradaydı.
25 milyon dolar bütçeli filmin dünya çapında elde ettiği gelir 83 milyon doları bulunca devam filminin yeşil ışığı kendiliğinden yanmıştı.
Yeni filmde, Victoria Gölü’nde yaşanan olayların ardından, kana susamış piranalar bu sefer yeni açılan Aquapark’ı gözlerine kestiriyor.

Haberin Devamı

ASIL KIZIMIZ SOYUNMUYOR!

Yaklaşan yazın en popüler mekânı olmaya aday Aquapark’ın açılışı pirana saldırılarına gebe.
Park yetkilisi uyarılara rağmen açılışı ertelemeye yanaşmıyor.
Bu yaptığının bedelini nasıl ödeyeceğini tahmin ediyoruz.
Piranalar herkesin işini bitirdikten sonra bu paragöz adama da gelecekler.
Bir de iffetli (diğerleri gibi soyunmuyor, göğüsleri de silikonlu değil) asıl kızımız var.
Pirana saldırısını önlemek için elinden geleni yapıyor. O arada bir de filmin aşk sosunun malzemesi olmakta.

KARA ŞİMŞEK DE KADRODA

Piranha 3DD’de Christopher Lloyd (Back to The Future) garip kişilikli piranha uzmanı rolüyle yeniden karşımızda.
Önceki saldırıdan sağ kurtulan Paul Scheer (The League) ve Ving Rhames (Pulp Fiction) bu balık çılgınlığının içine geri dönüyorlar.
‘Sahil Güvenlik’ dizisindeki sıcak kumların yakışıklı yıldızı David Hasselhoff, Aquapark’ın açılışına katılmak üzere karşımıza çıkıyor.
Bu isimlerin yanı sıra Gary Busey (Lethal Weapon), Katrina Bowden (30 Rock), Danielle Panabaker (The Crazies), Matt Buch (Adventureland), Chris Zylka (The Amazing Spider-Man) ve David Koechner (Anchorman: The Legend of Ron Burgundy) de filmdeki diğer yıldızlar.

Haberin Devamı

AMAÇ KAN, VAHŞET, AKSİYON VE SİLİKON ŞOVU

3DD gibi sütyen ölçüsüne hitap eden bir başlıkla ortaya çıkan bir filmin ciddiye alınmayı beklemediği ortada.
Zaten sanırım amaç da bu.
Yönetmen izleyiciyi bu rahat ve vurdumduymaz tavırla salonlara çekmek istiyor.
Filmin süresi uzun metraj sınırına ancak yetişiyor. 1 saat 20 dakikanın son bölümünde çekim hataları koyarak süreyi doldurmayı başarmışlar.
Pirana saldırılarının parodisini izlerken önce biraz korkuyor arada da gülüyorsunuz tabii.
Piranaların 3 boyutlu olarak saldırmasının ayrı bir görselliği ve etkisi var.
Sivri dişlerin üzerinize üzerinize gelmesi izleyiciyi koltuğa yapıştırmak amaçlı.
Amacına ulaşıyor da.
Senaryo Testere (Saw) serisinin yazarları Marcus Dunstan ve ve Patrick Melton’a ait. Filmin kadrosunda Kara Şimşek’in yıldızı David Hasselhoff da var.
Pirana 3DD için daha çok genç kuşağın ilgisini çekecek sulu, silikonlu, aksiyonlu, gerilimli bir sivri diş filmi diyebilirim.
Eğer, amaç bolca göğüs, popo, kan, vahşet görmek ve birkaç espriye gülmekse filmin bunların hakkını verdiğini söylemem gerek.

PIRANHA 3DD

Haberin Devamı

Yön: John Gulager
Oyn: Danielle Panabaker, Ving Rhames, Matt Bush, David Hasselhoff, Christopher Lloyd, Chris Zylka, Allison Mack, Gary Busey, David Koechner
Tür: Korku, Aksiyon, Komedi

Pirana 3DD’de Lake Victoria’yı teröre boğan piranalar geri dönüyor... Fakat kurbanlar bu kez hiç beklemedikleri bir anda, hiç beklemedikleri bir yerde saldırıya uğruyorlar: Aquapark’ta!

Danielle Panabaker: PİRANA FİLMİNDE OYNADIM AMA SUDAN KORKARIM

-Tam olarak hangi noktada Mr. Brooks, 13. Cuma ve Salgın gibi korku filmlerinin senin için ‘kazançlı’ olduğunu fark ettin?
Komik bir durum aslında... Her defasında bu sefer son, bir dahaki sefere farklı bir şey yapacağım diye düşünüyorum. Fakat teklif edilen her film farklı fırsatlar sunuyor. Gelenlerin hepsi kendine has, özel filmler. Mr. Brooks’ta Kevin Costner ve William Hurt’le çalışmak inanılmazdı. Korku sinemasına girişi 13. Cuma ile yaptım. Tam bir klasik korku örneği, karanlık ve korkunç...  Salgın bunlardan daha farklı, bir zombi filmi. Pirana’da beni çeken şey matrak oluşu. Ama neticede ben bir oyuncuyum ve işimi seviyorum. Gelen her rolü, çekim programıma göre değerlendirmek istiyorum.
-Bu tarz filmlerde çalışmak sence zahmetli mi?
Gerçekten külfetli olabiliyor. Pirana benim için çok zorlayıcı oldu çünkü sudan korkarım. Suda çekim yaptığımız günler benim için, kişisel olarak tam bir meydan okuma aslında. Sırf bunun için Matt’le (Bush) birlikte hafta sonları tüple dalış eğitimlerine gidiyorduk.
-Tüple dalışa tam olarak neden ihtiyaç duydun? Oynadığın karakter dalış konusunda uzman değil neticede.
Evet, Maddy’nin dalış konusunda bir uzmanlığı yok. Ama su altında yaptığımız çekimler var. Havuzun dibine bağlı olduğum sahnelerde nefesimi tutup sabit durabilmem için çok işe yaradı.
-Sudan korkman nasıl başladı peki?
Çocukluktan kalma... Suya atılmıştım. Öğretmenlerim yüzmeyi en iyi bu şekilde öğrenebileceğimi düşünmüşler ama düşündükleri gibi olmadı. Yüzmeyi biliyorum ama yüzmek hoşuma gitmiyor.
-Suda rol yapmak ne kadar zor?
Kesinlikle çok zor. Benim kişisel fobim zaten olduğundan daha zor bir hale getiriyor. Suda boğuşmak, suda bulunmak, dalga havuzunda bulunmak fiziksel olarak çok yorucu. Parkta yürüyüş yapmak gibi değil neticede.
-Sadece konforsuz oluşu mu zorluk çıkardı yani?
Evet. İlk suda çekimimiz gölde yapıldı. Göl karanlık, pis ve büyüktü. Haliyle hiçbir şey göremiyorsunuz, bu korkunç! Suyun dibinde ne olduğuna dair en ufak bir fikriniz yok. Tek bildiğim orada pirana olabileceği. Dalga havuzusundaysa güçlü dalgalarla boğuşuyorsunuz. Bu da çok zor. Hayatta kalmaya çalışıyorsunuz, çırpınıyorsunuz. Bu bir hayatta kalma mücadelesi neticede.

Haberin Devamı

GERÇEK HİSSİ ABARTILDI

-Parçalanan iskele sahnesi çok heyecanlı. O sahnede kendin oynadın değil mi?
Evet, evet çoğunda ben oynadım. Açıkçası dublörlerimiz vardı ama biz de oradaydık. Bir ileri bir geri zıpladık. Bizi çığlık atarken ve iskele hareket ederken görüyorsunuz. O gün birkaç kamera ile çekim yaptılar bu yüzden tek seferde çekildi. O sahnede biz rol aldık ve oldukça kötü hissettim açıkçası. Suya düşülen sahnede biz oynuyorduk örneğin. Göle düşmemizle sıçrayan sular yüzünden birbirimizi göremedik. Ben de yanlışlıkla Katrina’ya (Bowden) tokat atmışım. Çok üzüldüm gerçekten.
-Pirana’da etrafında gördüğün çıplak, iri göğüslü kadınların olması nasıl bir his?
Tahmin edeceğiniz üzere bu pek tecrübe edilecek bir şey değil. Sanırım bu durum daha çok Chet’in karakterini yansıtmak için kullanıldı. Bu karakterin hikâyesinin bir parçası olarak düşünülebilir.
-Filmin teknik yani bilimsel kısımlarında ve panik anlarında ciddi bir oyunculuk mu sergiledin?
Öyle olmasına çalıştım. Bence bu komedinin asıl püf noktası gerçek hissinin abartılmış olması. Karakterler piranalardan gerçekten çok korkuyor. Gerçekten korkuyor olmasalardı, film komedi özelliğinin hakkını veremeyebilirdi. Seyirciye “Ha ha piranalar gerçek değil ki!” izlenimi vermek çok yanlış. Pirana konsepti için korku-komedi türü çok doğru bir seçim bence.
-Filmdeki CGI efektlerini nasıl buldun?
Bu filmde Piranalar’da kullanılan CGI inanılmaz bence. Benim küvet sahnemde musluktan damlayan piranalar inanılmaz gerçekçi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!