Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2011 00:00
Dün vizyona giren ‘Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak’ efsane yıldızlardan Claudia Cardinale’yi yeniden beyaz perdeye getiriyor. Ali İlhan’ın yönettiği 90’lı yıllarda geçen film, Sinyora Enrica ile Ekin’in öyküsünü anlatıyor. Gala için Türkiye’ye gelen Cardinale’nin yanı sıra başrol oyuncuları İsmail Hacıoğlu ve Teoman Kumbaracıbaşı’yla Pera Palas’ta buluştuk
1957’de İtalya’nın en güzel kızı seçildiniz. Güzelliğinizi ilk nasıl keşfettiniz?- Gençken daha maskülen, sportif ve atletik bir kadındım. Çok dişi değildim. Bu yüzden kendimi güzel olarak görmedim hiç.
Ama yine de yıllarca isminizin başına ‘seksi kadın’ sıfatı kondu...- Fakat normal bir kadın olarak yaşadım. Bu sıfatlar benim hayatımı hiç değiştirmedi.
Yaş aldıkça güzellikle ilişkiniz nasıl şekillendi?
- Güzellik kendini eve kapamadan yaşın ne olursa olsun çalışmak ve hayata devam etmek demek. Ben bu yüzden hayatı aralıksız yaşıyor ve kendimi iyi hissediyorum.
Hiç estetiğiniz var mı?- Botoks bile yok. Çünkü zamanın bende yarattığı hisleri seviyorum. Sağlığıma dikkat ediyorum ve kendi bakımımı yapıyorum. Çok az
yemek yiyip, çok yürüyorum. Alkol kullanmıyorum, sadece kırmızı şarap içiyorum.
Kendinizi hala genç hissediyorsanız kalbinizi hızlı çarptıran erkekler oluyor mu?- Tabii (Gülüyor).
BELMONDO’YLA ÖPÜŞMEK Mİ SANA OFFF DİYORUM
Bugüne kadar birçok filminizde pek çok jönle öpüştünüz. En unutamadığınız öpüşmeniz Alain Delon’la mıydı?- Evet, 130
film çektim ve çok öpüştüm. Ama Jean-Paul Belmondo ve Marcello Mastroianni. Sana “Offf!” diyorum. Onları unutamıyorum (Gülüyor).
Aşkla aranız nasıldı?- Hayatımın en önemli parçası aşk. O olmadan hiçbir şey olmuyor. Ama aşkı illa bir erkeğe karşı duyman gerekmiyor. Her şeye aşık olabilirsiniz.
En unutamadığınız aşkınız kimdi?
- Hayatımda sadece bir tane önemli erkek oldu. Ondan da bir kızım doğdu. Napolili bir yönetmendi. (Franco Cristaldi)
Peki bir erkeğin peşinden koştunuz mu hiç?
- Hayatımın hiçbir noktasında bir erkeğin peşinden koşmadım. Her zaman onlar bana geldi (Gülüyor). Ben ne kadar çok reddedersem o kadar değerli olurdum.
Gençken çok çılgın bir kızmışsınız. En büyük çılgınlığınız neydi mesela?- Hala çılgınım. Örneğin parmağımdaki yüzüklerime bak. Bunları biri beni rahatsız ederse yumruk atmak için kullanıyorum (Gülüyor).
Hala laf atanlar oluyor mu?
- Çok fazla genç talibim oluyor. Herhalde benim genç halimi hayal ediyorlar. Pek çok kadın gençlerle birlikte olabilir ama benim öyle bir tercihim olmaz.
FOTOĞRAFTAN ÖNCE GÜZELLİK UYKUSU
Röportajlardan sonra iş fotoğraf çekimine geldi. Ama bir dünya starıyla çalışmak kolay değil. Röportaj bitince Cardinale önce odasına çekilmek istedi. Ben, fotomuhabir arkadaşım, çevirmen, menajerler, otel yetkilileri, basın danışmanları ve filmdeki rol arkadaşları Teoman Kumbaracıbaşı ve İsmail Hacıoğlu hepimiz bekliyoruz. Bir buçuk saatlik bir güzellik uykusu! Ardından nihayet çekim yapabildik.
SETİN EN GÜZEL YANI SİGARA İÇİLMESİYDİ
Cardinale hala sigara içmeyi çok seviyor. Boş bulduğu anlarda da sık sık otelin dışına çıkarak kapının önünde sigarasını tüttürüyor. Zaten Türk setinin en güzel yanı olarak da sigaranın serbest olduğunu anlatıyor: “Sette bol bol sigara içtim.
Sinyora Enrica filminin senaryosunu bana Can Arca ve Elvan Akbayrak getirdi. Çok beğendim. Öyle ki, bu film yüzünden John Malkovich’in yöneteceği bir film teklifini reddettim. Oyuncuların İtalyanca konuşmaları gerekiyordu. Çok komiklerdi. Setin en güzel yanı sigara içilmesiydi, çünkü çok sigara içiyorum. Oğlumu canlandıran Teoman Kumbaracıbaşı çok başarılıydı. İtalyanlara benzeyen çok yakışıklı bir erkek. İsmail’le de iletişimim çok kuvvetliydi.”
TEOMAN KUMBARACIBAŞI
Javier Bardem’den bana neCanlandırdığım karaktere çok hızlı hazırlandım. İtalyanca öğrenmek için bir İtalyan’dan yardım aldım. Bana neden yerli Javier Bardem dendiğini anlamıyorum. Bizde yeni karşılaştığımız şeyleri daha önce gördüklerimizle karşılaştırma huyu var. Ayrıca Javier Bardem’den bana ne!
İSMAİL HACIOĞLU
Eşimin resmi ve adını dövme yaptırdım
Filmde yabancı dil öğrenmek için İtalya’ya giden Ekin karakterini canlandırıyorum. Sinyora Enrica erkeklerden nefret ediyor. Ekin’i de kız zannediyor ve evine kabul ediyor. Benimle karşılaştıktan sonra da zamanla beni kabul ediyor. Cardinale müthiş bir kadın. Ortak dilimiz senaryo sayesinde birbirimizi tanıdık.