Güncelleme Tarihi:
Ama yanına yaklaşıp “Merhaba” dediğinizde bana göre dünyanın en sıcakkanlı ve konuşkan insanıdır. Kendisiyle tanışmam Sanatorium Sivil Sanat İnisiyatifi’nin Tünel yakınlarındaki galerisinde olmuştu. Sergideki fotoğrafları için “Sanatoriumdan yola çıkarak şizofrenik bir durumun dışa vurumunu gösterdim. Bunun için fotoğrafların ismi hastanelerde rapor olan 46 ile başlayıp 46.5 ve 47 diye devam ediyor. Sanatçının kendi içinde şizofrenik durumları olabilir. Kötü kanın akıtılması diye tabir edebileceğimiz bir çalışma” demişti.
MEHMET TURGUT BENİ BAŞTAN YARAT
İşte bahsettiği şizofrenik durumun dışa vurumu olan 46, şimdi muhteşem bir dergi olarak piyasada.
Kapağına bakar bakmaz içinde bizi gerçekten sürprizlerin beklediği anlaşılıyor. Örneğin köşe yazarı Ayşe Özyılmazel, stil konuğu olmuş. Çekim için Mehmet Turgut’un gömleğini giymiş. Şarkıcı Bengü, kanadı kopmuş melek konseptiyle orada. Tabii ki bu konuklardan en çarpıcısı kapaktaki Cem Yılmaz’a ait. Giydiği deli gömleğiyle derginin ismine de gönderme yapıyor. Çünkü derginin adı, gerçekten de deli raporundan. Turgut bununla ilgli olarak; “Yaşadığımız coğrafyada yaptığınız işle ilgili yeni bir akım yaratmaya ve soluk getirmeye çalıştığınızda bu adam deli der geçerler. 46 da dergicilikte bugüne kadar görmediğimiz bir anlayışla doğdu. Bu sebeple de adını bir deli raporundan alması kaçınılmazdı” diyor.
Turgut’un baştan yarattığı bir diğer isim de Levent Can. Dergide her ay “Motion Pictures” başlığı altında bir konuk, herhangi bir filmden bir karakteri canlandıracak. Can da bu sayı için Wolverine oldu ve bakın karakterle ilgili neler diyor: “O bir mutant... Adeta yenilmez, üstün güçlere sahip bir ölüm makinasine dönüştürülmesine rağmen içinde azıcık kalmış insan tarafına sarılan bir karakter.”
110’DAN İTİRAFLAR
Dergiyi heyecanla karıştırırken, benim için daha da güzel bir hal almasına Aycan Çevik’in 110 grubuyla yaptığı röportaj vesile oldu. Geçen aylarda USB bileklik şeklinde çıkardıkları son albümleri “Sıfır”la herkesi çok şaşırtmışlardı. Şimdi de dergi için Fethi Karaduman’ın çektiği fotoğraflarda astronot kıyafeti giymeleri, solist Candan Tezel’in komik şakalar yapılacak olmasını göze alarak bir maymunla el ele yürümesi farklılıklarını bir kez daha ortaya koyuyor. Röportajlarındaysa pek çok şeyi itiraf ediyorlar:
“Hatalar yaptığımız oldu, bu kez onları tekrarlamayacağız dedik. Yalnız başından beri tam anlamıyla mainstream oynayan bir grup değildik. Menajerimizin oynaması, gerekiyor. Öyle bir insan yoktu. Bu albümde o işi çözdük galiba. Aradan sıyrılman için farklılaşman gerekiyor artık. Sahne şovun olsun, kostümün olsun ya da albümü insanlara nasıl ulaştırdığın olsun, bir yol bulman lazım. Albümü USB formatında çıkarırken ‘Farklı olalım’ düşüncesi yoktu. ‘Albüm satmayacak, bari alanlara koleksiyonluk bir şey verelim’ dedik. Ama işin yarattığı etki beklediğimizden farklı oldu ve hesaplamadan farklılaşmış olduk.”