Bu da Pembe Domates örgütü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2007 00:00
Pembe Domatesler Ağı (PDA), kendini balkonda nadide pembe domates yetiştirmeye adamış kentlilerin oluşturduğu eğlenceli bir topluluk. Yazarlar, akademisyenler, gazeteciler var aralarında. Kendilerini "entelektüel balkon bahçıvanları" olarak tanımlıyorlar. Çok nadir yetişen, nesli tükenmek üzere olan kokulu, lezzetli pembe domatesleri yeniden canlandırmak üzere uğraşıyorlar. İstanbul’da yaşayan Mehmet ve Avniye Tansuğ çiftinin kurduğu topluluk web sayfası kanalıyla bir yılda Edirne’den Hatay’a 125 üye edindi.
PDA’nın temelleri geçen yılın mayıs ayında atıldı. İstanbul’daki Armada Oteli’nin yönetim kurulu üyesi Mehmet Tansuğ ve Avniye Tansuğ’dan çıktı fikir. Onların girişimiyle başlayan pembe domates merakı kısa sürede güzel kokulu, lezzetli ve doğal domatesleri özleyen yüzlerce kişinin ortak zevki haline geldi.
Tansuğ çifti bu uğraşlarına ilk olarak "Evde Pembe Domates Serüveni" adını verdi. Avniye Hanım "Gerçekten de bu bir serüvendi çünkü hava kirliliğinde, balkon saksısı içinde pembe domates yetiştirmek hiç kolay değildi" diyor.
ŞEKLİ TUHAF LEZZETİ GÜZEL
Pembe domatesi, Türkiye’ye Balkan göçmenleri getirmiş. Çok ince kabuklu, çok büyük bir domates türü. Şekli güzel değil, çabuk bozulduğu için nakliyesi zor. Ayrıca, fide üretiminden, meyve almaya kadarki 90 günlük yetiştirme süreci![/images/100/0x0/55ea88cff018fbb8f8864606]()
hayli özen istiyor. Bu nedenle çiftçiler üretmiyor, çarşıda, pazarda bulunmuyor. Bulunsa da çok pahalı. Yine de pembe domatesi bir kez tadan bir daha vazgeçemiyor!
Tansuğ çifti, domatesin pembe bir türü olduğunu 2005 yazında çıktıkları seyahatte öğrendi. Bir hevesle, yakın dostlarından pembe domates çekirdekleri alıp yetiştirmeye başladılar. Balkonda üç adet domates çekirdeğinden yetiştirdikleri fidelerle başlayıp, yüzlerce fide sahibi oldular. Önce eşe dosta fide dağıtıp, sonra da internette bir blog (http://pembedomates.blogspot.com) açtılar. Yahoo üzerinden mesaj grubu kurdular. Diğer "has" domates sevenlere ulaştılar bu yolla. Yahoo grupları üzerinden haberleşen ağaç dostları, Slow Food hareketinin Türkiye temsilcileri aralarına katıldı. Bir yılda büyük bir PDA, yani Pembe Domates Ağı oluştu. Geçen yıl bu zamanlarda 10-15 kişilerdi, 100 kadar pembe domates yetiştirmişlerdi. Şu anda Türkiye’nin yaklaşık 20 ilinden, 128 üyeleri var. Bu yaz hasatta patlama bekliyorlar.
DOMATES BLOG’LARI YAYILIYOR
Adana’da yaşayan 30 yaşındaki illüstratör Mehmet Saygın, internet sayesinde grubun varlığından haberdar olanlardan. Bir tartışma sitesinde pembe domatesçilere rastlamış: "Hemen bu güzel domatesi yetiştirmeye çalışanlara ulaştım. Sağolsunlar Tansuğ çifti ricam üzerine zarf içerisinde bir miktar pembe domates çekirdeği gönderdi. Balkonumda yetiştirmeye başladım." Saygın, yetiştirmekle kalmamış. Bir de blog açmış. Adana ikliminde, balkonda pembe domates yetiştirme serüvenini gün gün anlatıyor. Meraklılarla bilgilerini, tecrübelerini paylaşıyor.
Akademisyen, yazar, gazeteci, çevirmenlerle başlayan grubun üyeleri kendilerine "entelektüel bahçıvanlar" diyor. Ama aralarında şoför, tekniker, ziraatçiler de var. Kimi İstanbul’da, Nişantaşı’ndaki balkonunda, kimi Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki lojmanının bahçesinde pembe domates yetiştirip, tecrübelerini Yahoo’daki pembe domates grubunda birbiriyle paylaşıyor. Gruptaki mesaj trafiğinin en yoğun olduğu dönem, marttaki fide ekiminden eylüldeki geç hasata kadarki altı ay. Günde 10-15 mesaj geliyor gruba. PDA blog’unda ise organik salça tarifinden, organik tarıma kadar birçok farklı konuda bilgi bulmak mümkün.
Şimdi hedefleri bu domatesi yaşatmak, yaygınlaştırmak. Bunu yaparken doğallığını bozmadan, genetiği ile oynanmasına izin vermeden, tohumların kuşaktan kuşağa geçmesini hedefliyorlar. Pembe domatesi daha çok kişiye tanıtmak ve bu lezzetin keyfine varmalarını sağlamak istiyorlar. Bu arada organik tarımla ilgili bilgi topluyor, bu verileri paylaşıyorlar.
82 YAŞINDAKİ PDA’CI![/images/100/0x0/55ea88cff018fbb8f8864608]()
PDA grubu ilk kez geçen şubatta İstanbul’da bir araya geldi. Armada Otel’deki toplantıya Anadolu kentlerinden katılanlar oldu. Tekirdağ Çerkezköy’deki bahçesinde çocukluğundan bu yana özenle pembe domates yetiştiren 82 yaşındaki Hafize Baliç, Hatay’ın Serinyol ilçesinde 20 yıldır sadece pembe domates yetiştiren 75 yaşındaki Yüksel Atar ve Çanakkale’deki Ömercan Organik Tarım Çiftliği yöneticileri, İstanbul’da buluşan dostlarına bir sürpriz hazırlamıştı. Gönderdikleri yaklaşık bin tohum, katılımcılara dağıtıldı. Yine bu toplantıda PDA’nın en yaşlı üyesinin Hafize Hanım, en genç üyesinin ise Kartal MEV İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencisi Deniz Kamçez (12) olduğu ortaya çıktı.
Tansuğ çifti bu uğraşlarına ilk olarak "Evde Pembe Domates Serüveni" adını verdi. Avniye Hanım "Gerçekten de bu bir serüvendi çünkü hava kirliliğinde, balkon saksısı içinde pembe domates yetiştirmek hiç kolay değildi" diyor.
ŞEKLİ TUHAF LEZZETİ GÜZEL
Pembe domatesi, Türkiye’ye Balkan göçmenleri getirmiş. Çok ince kabuklu, çok büyük bir domates türü. Şekli güzel değil, çabuk bozulduğu için nakliyesi zor. Ayrıca, fide üretiminden, meyve almaya kadarki 90 günlük yetiştirme süreci
Tansuğ çifti, domatesin pembe bir türü olduğunu 2005 yazında çıktıkları seyahatte öğrendi. Bir hevesle, yakın dostlarından pembe domates çekirdekleri alıp yetiştirmeye başladılar. Balkonda üç adet domates çekirdeğinden yetiştirdikleri fidelerle başlayıp, yüzlerce fide sahibi oldular. Önce eşe dosta fide dağıtıp, sonra da internette bir blog (http://pembedomates.blogspot.com) açtılar. Yahoo üzerinden mesaj grubu kurdular. Diğer "has" domates sevenlere ulaştılar bu yolla. Yahoo grupları üzerinden haberleşen ağaç dostları, Slow Food hareketinin Türkiye temsilcileri aralarına katıldı. Bir yılda büyük bir PDA, yani Pembe Domates Ağı oluştu. Geçen yıl bu zamanlarda 10-15 kişilerdi, 100 kadar pembe domates yetiştirmişlerdi. Şu anda Türkiye’nin yaklaşık 20 ilinden, 128 üyeleri var. Bu yaz hasatta patlama bekliyorlar.
DOMATES BLOG’LARI YAYILIYOR
Adana’da yaşayan 30 yaşındaki illüstratör Mehmet Saygın, internet sayesinde grubun varlığından haberdar olanlardan. Bir tartışma sitesinde pembe domatesçilere rastlamış: "Hemen bu güzel domatesi yetiştirmeye çalışanlara ulaştım. Sağolsunlar Tansuğ çifti ricam üzerine zarf içerisinde bir miktar pembe domates çekirdeği gönderdi. Balkonumda yetiştirmeye başladım." Saygın, yetiştirmekle kalmamış. Bir de blog açmış. Adana ikliminde, balkonda pembe domates yetiştirme serüvenini gün gün anlatıyor. Meraklılarla bilgilerini, tecrübelerini paylaşıyor.
Akademisyen, yazar, gazeteci, çevirmenlerle başlayan grubun üyeleri kendilerine "entelektüel bahçıvanlar" diyor. Ama aralarında şoför, tekniker, ziraatçiler de var. Kimi İstanbul’da, Nişantaşı’ndaki balkonunda, kimi Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki lojmanının bahçesinde pembe domates yetiştirip, tecrübelerini Yahoo’daki pembe domates grubunda birbiriyle paylaşıyor. Gruptaki mesaj trafiğinin en yoğun olduğu dönem, marttaki fide ekiminden eylüldeki geç hasata kadarki altı ay. Günde 10-15 mesaj geliyor gruba. PDA blog’unda ise organik salça tarifinden, organik tarıma kadar birçok farklı konuda bilgi bulmak mümkün.
Şimdi hedefleri bu domatesi yaşatmak, yaygınlaştırmak. Bunu yaparken doğallığını bozmadan, genetiği ile oynanmasına izin vermeden, tohumların kuşaktan kuşağa geçmesini hedefliyorlar. Pembe domatesi daha çok kişiye tanıtmak ve bu lezzetin keyfine varmalarını sağlamak istiyorlar. Bu arada organik tarımla ilgili bilgi topluyor, bu verileri paylaşıyorlar.
82 YAŞINDAKİ PDA’CI
PDA grubu ilk kez geçen şubatta İstanbul’da bir araya geldi. Armada Otel’deki toplantıya Anadolu kentlerinden katılanlar oldu. Tekirdağ Çerkezköy’deki bahçesinde çocukluğundan bu yana özenle pembe domates yetiştiren 82 yaşındaki Hafize Baliç, Hatay’ın Serinyol ilçesinde 20 yıldır sadece pembe domates yetiştiren 75 yaşındaki Yüksel Atar ve Çanakkale’deki Ömercan Organik Tarım Çiftliği yöneticileri, İstanbul’da buluşan dostlarına bir sürpriz hazırlamıştı. Gönderdikleri yaklaşık bin tohum, katılımcılara dağıtıldı. Yine bu toplantıda PDA’nın en yaşlı üyesinin Hafize Hanım, en genç üyesinin ise Kartal MEV İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencisi Deniz Kamçez (12) olduğu ortaya çıktı.