Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2004 00:00
Sevgili Güzin abla, ben 19 yaşında bir genç kızım, bir süredir aşk acısı çekiyorum. Aslında gerçekten aramızda yaşanmış ciddi aşk da yok. Şöyle söyleyeyim, 3 yıl önce bir taksiciye aşık oldum. Aslında ilk başlarda ondan nefret ediyordum. Bakışları beni çok rahatsız ediyordu ama zamanla bu nefret, aşka dönüştü. Bana ciddi bir ilişki düşündüğünü söyledi ama, ben onu fazla tanımadığım için, yanlış bir şey yaparım, diye teklifini kabul etmedim. Sonra üniversiteyi kazandım ve Rize’ye gittim. Ama o hep aklımdaydı, ne yapsam hep o aklıma geliyordu. Daha sonra bana arkadaşımla
haber göndermeye başladı. Ve zamanla, onu düşündükçe ona daha da çok bağlanmaya başladım. Onu araştırdım ve onun ailemin nefret ettiği bir ailenin çocuğu olduğunu öğrendim. Yıllar önce aileler arasında çok ciddi bir olay yaşanmış, büyük bir düşmanlık çıkmış ortaya. Böyle olunca ailem de tepki gösterdi, karşı çıktı tabii. Ama onunla bir kere bile oturup konuşmadığım halde, ne o benden vazgeçti, ne de ben ondan. Ve şöyle, böyle derken aradan tam üç yıl geçti. Hala aramızda hiçbir şey değişmedi. O hala benim peşimde. Ben hala onu düşünüyorum. Ailem hala karşı çıkıyor. Güzin abla, bir çıkmazın içindeyim. İnanır mısın, sırf onun yüzünden kısmetlerimi tepiyorum. Hiç kimseyi gözüm görmüyor. Sence ne yapmalıyım. Lütfen bana yardım et. RUMUZ: PAPATYA Sevgili kızım, doğrusu ya böyle bir hikayeye ilk kez rastlıyorum. Sevdiğin gençle şöyle doğru dürüst bir araya gelmişliğiniz bile yok. Onun nasıl biri olduğunu pek fazla bilmiyorsun. Yalnızca uzaktan, birbirinize gönderdiğiniz haberler, mesajlar, belki birkaç telefon görüşmesi, .hepsi bu. Ve hadi, o sana tutkuyla bağlanmış, seni aklına takmış, diyelim. Ya sen? Üniversiteye giden, aklı başında bir kız olmalısın. Ortada bir ilişki, bir flört bile yokken, bu çocuğun sırf sana karşı ilgisinden etkilenmiş, şimdi ‘onu unutamıyorum, ona aşığım, başkasıyla olamıyorum’ şeklinde, kendi kendine sabit fikirler yaratıyorsun. Düşman aileler oluşunuz, ailenin karşı çıkması, bir yana... Bir düşün istersen, bunca yıldır, kafana taktığın bu adamı ne kadar tanıyorsun? Nasıl biridir, ne düşünür, nasıl konuşur, nasıl
yemek yer? Aile hakkında ne düşünür? Eşine ne kadar saygı gösterir, iyi bir eş olabilir mi? Senin çalışmanı ister mi? Eğitim ve kültür farkı yüzünden aranızda sorun çıkar mı? Lütfen bu konuları yabana atma, kızım.Kıl dönme sorununa çözüm Köşenizde okuduğum, yurtdışından yazan ve bacaklarındaki kıl dönmelerinden rahatsız olan hasta için size yazıyorum. Batık kılların tedavisi için en iyi yöntem lazer epilasyondur. Yakın çevresinde Diod veya Alexandrite lazer bulabilirse, sorunu birkaç seansta halledilir. İstanbul’a yolu düşerse ben de yardımcı olabilirim.Selamlarımla, Dr. Ethem Mercan (Dermatolog) 0 212 234 89 29 0 532 331 25 77Sevgili okurum, köşemdeki yazının dikkatinizi çekmiş olması, bu genç okurum için ne büyük şans. Aynı şekilde bu sorundan yakınan birçok genç hanım için de, verdiğiniz bilgiler çok aydınlatıcı. Ben de yazınızı hem o Almanya’dan yazan okurum için, hem de tüm okurlarım için buraya alıyorum. Size de teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Ne mutlu ki böyle uzmanlar tarafından okunan bir köşem var! Hayata hep gülümseyinSevgili Güzin abla, sizi hep takip ediyor ve genelde sorulara verdiğiniz cevaplara hayran kalıyorum. Ben diğer insanlar gibi size sorunlarımı değil, aksine sizinle mutluluğumu paylaşmak istiyorum. Ben melez bir çocuğum, ve neredeyse dört senedir Türkiye’deyim. Fakat ilk seneler buraya adapte olmam çok zor oldu, çünkü buradaki çoğu ‘insanlar’ fazlasıyla bencil davranıyor, modanın etkisine kapılıyor, kendilerinin fazlasıyla süper biri olduklarını zannediyorlardı. Fakat kanaatimce onlar da içlerinde aslında hiç de kötü olmayan gizli bir kişilik saklıyorlar ve bunu sadece başka birisi de onlar gibi davranırsa ortaya çıkartıyorlar. Ben bunlara hiç aldırış etmeden bu seneye kadar geldim ve çok fazla arkadaşım oldu. Her ne kadar önceleri alay edilmiş, küçük düşürülmüş ya da hiç kimse tarafından arkadaş sayılamazken, şimdi en çok arananlardan biriyim! Bunları sizlerle paylaşmak istedim çünkü dünyada sadece kötü şeyler olmuyor. Her şeye rağmen hayata her zaman gülerek bakın; uçurumun kenarında bile olsanız! Bu arada ben 19 yaşındayım. Sanırım hayatın bana göstereceği daha çok şey var!..RUMUZ: SMILE EVERYTIME; ALEX DIGGIOSevgili oğlum, bu kadar genç yaşta, kendine yarattığın bu güzel yaşam felsefesine hayran kaldım. Keşke herkes de senin gibi, çevresindeki insanların, olayların etkisinde kalmamayı öğrenebilse. Keşke, kendi yolunda, kendi düşünceleri doğrultusunda, tersliklere aldırmadan devam edebilse. Bu arada psikolog olmayı hiç düşündün mü? Senin yaşında, insanları bu kadar güzel etüd edebilmek, bu kadar güzel çözümleyip, yorumlayabilmek herkesin harcı değil.
button