Güncelleme Tarihi:
Hocam, bu kadar iyi bir noktadayken neden yaptı bunları Başbakan?
- Bunu siyasi nedenlerle açıklayamıyorum. Görebildiğim kadarıyla belki tıbbi nedenlerle açıklamak lazım.
Direniş ortaya çıkmasaydı daha büyük bir baskı dalgası gelebilir miydi? İhsan Eliaçık “İçkiyi de yasaklayacaktı” diyor.
- Bilmiyorum, bir yandan Kürt açılımı var. Rasyonel bir açıklama yapamıyorum. Doğu Perinçek’in partisi, TKP’ydi falan, kanını içme derecesinde düşman. Suriye’de adamın kalbini alıp yiyen biri vardı ya, o vahşet derecesinde bir AKP ve Erdoğan düşmanlığı vardı. Bu düşmanlık ortamı herhalde bir insanı değiştirir. İkincisi bu adam başarılı. Ekonomik başarılar, ordu, Sarıkızlar’ı mertçe göğüslemiş. Şu anda son derece anti Erdoğan ruh hali içindeyken bile, her zaman nesnelliğe önem veren bir adam olduğum için, yaptığı iyi şeyleri hemen unutmayalım diyorum. Bu lafların arasına bunu parantez içinde koymak gerektiğini düşünüyorum. Hepsi bir araya gelince bireyin ruh hali, psikolojik yapısı içinde bu iki şeyi bir arada taşımak 10 senenin ötesine zor. Allah kimsenin başına vermesin! Ama yaptıklarını onaylamanın en küçük bir imkânı yok.
DAHA ÖNCE OLMAYAN BİR ŞEY
Orhan Pamuk bir yazı yazdı. Altındaki ilk yorumda “Ya Orhancığım. Nerelerdeydin, merak ettik” yazıyor. İkinci yorum: “Gaz dağıldı, pamuk çiçek açtı.” Nobel ödüllü bir yazarı bile gülünç durumda bırakan, basını, entelektüelleri, en sıkı mizah dergilerini çok aşan bir kafa var...
- “Ayyy” falan diye konuşan kızlar var ya, “Bir gaz yiyorum, bir gaz yiyorum” diyor. (Gülüyor) Öyle tipler! 68 Hareketi böyleydi. Fransa, Almanya’da gençler Komünist Parti’nin kapısını çalmamışlardır. Çünkü orada Stalin’le karşılaşacaklarını biliyorlardı. Sosyal demokrasiye de gitmediler. Hebert’in resmiyle karşılaşacaklarını biliyorlardı. Yeni bir şeydi aradıkları, daha önce olmayan bir şeydi. Bu bizim 1968’imiz. Ama 68’den 2013’e bir time-lag (zaman farkı) var
Türkiye böylelikle bir Doğu ülkesi olmaktan yırttı mı?
- Bence çoktan yırtmıştı. Osmanlı’dan beri.
Erdoğan değişir mi?
- Çok kişisel bir durum. Ne bileyim ben.
Bu hareketin yeni siyasi bir uzantısı çıkar mı?
- Valla iyi olur. (Gülüyor) Yıllardır ‘ah olsa’ diye beklediğim şey başlamış olur. Ben Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin içindeyim. Bunu isteyen bir partiydi. Ama o parti de beklemiyordu.
Girecek mi devreye?
- Girmeli. ‘Hic rhodus hic saltus’ diye bir deyim var. Latince’de “İşte deve, işte hendek” anlamında. (Hegel’in kullandığı Marx’ın ünlü ettiği bir deyim).
Eski solcu arkadaşlar “Şapka çıkarıyoruz. Ama taşları döşeyen adamlar olmasaydı, Deniz Gezmişler Yusuf İnanlar gibi, bu olmazdı. Katılır mısınız?
- Hayır katılmam. “Ordu gençlik el ele milli cephede” diye bir slogan vardı. O zaman Dev-Genç’in başkanlığını yapan Atilla Sarp mahkemeye gidip adını ‘Tam Bağımsız Atilla Sarp’ diye değiştirip nüfus kâğıdına yazdırdı. (Gülüyor)
Dünyayı değiştirmeye çalışanlar da yok muydu?
- Elbette ama onlar egemen olamadılar. Birtakım izole adalar olmak dışında bir şey yapamadılar. Ben de onlardan biriyim.
Asker ne düşünüyor, ne yapıyor, hiç bilmiyoruz. Bu da çok güzel tabii.
- Ama tehlikeli de. 27 Mayıs, sonra 12 Mart... 9 Mart’ı oldurmayarak olan bir şey. 12 Eylül, 9 Mart şeklinde gerçekleşseydi çok mu iyi olurdu? Hayır bence çok kötü olurdu. (12 Mart’tan hemen önceki sol eğilimli darbe girişiminden bahsediyor.)
Neden?
- Çünkü onlar radikaldi. Radikalin Türkiye’de tanımı daha çok insan öldürmektir. 9 Mart olsaydı ben şimdi muhtemelen hayatta değildim.
BU KEZ İÇİNDE MİZAH VAR
Çok mizaha uygun dönemler değilmiş doğrusu…
- İlk defa mizah var. Dolayısıyla başarılı ve sağlıklı bir hareket. Hayat denen şeyin amacı gülmek olabilir. Mizah sadece yolda giderken muz kabuğuna basıp düşen bir adama gülmek değildir. Hayatı anlamaktır, hayatın ve kendinin absürditesini anlamaktır. Kendine gülme yeteneğidir. Onun için çok önemlidir. Olgunluktur. Bu olgunluğu 18 yaşında edinebilirsin. Bu çocukların edindiği gibi.
Mizahçı bir büyüğümüz bu sabah telefonda “Bizden etkilendiler” dedi.
- Dergiden, mergiden öğrenilmez. Bir kere öğrenilmiş değil. Mizah, normal olarak bir arada düşünülmeyen şeyler bir araya getirildiği zaman başlar. “Üç çocuk” dedi adam. Eylem yapan adam “Bizim gibi üç çocuk ister misin?” diyor. Bu işte mizah! Bu kuşak şimdiye kadar bizi yöneten, doğru yolu gösteren, “Şöyle olacaksınız” diyen adamlardan daha akıllı.
Ve neredeyse hiç kitap okumamış bir nesil…
- Ona biraz canım sıkılıyor. Kitap okusalardı daha da iyi olurdu.