OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 12, 2005 00:00
Karın her zaman için bir bilmecedir. Bazı ÅŸeyler ters gittiÄŸi zaman pek fazla ipucu vermez. Sorun ne olursa olsun -basit bir hazımsızlıktan, ölümcül bir hastalığa dek- karnın yapabileceÄŸi tek ÅŸey aÄŸrımaktır... Bir çocuk doktoru, karın aÄŸrısı ve ateÅŸ ÅŸikayetleriyle kendisine baÅŸvuran bir hastaya nasıl teÅŸhis koyduÄŸunu anlatıyor.Hastanın bana ilk yönelttiÄŸi soru ÅŸuydu: "Bu Cumartesi günü futbol antrenmanına katılabilecek miyim?" "Önce sana şöyle bir göz atalım. AnlaÅŸtık mı?" Ergenlik dönemindeki bu genci ilk kez birkaç ay önce genç amatörleri muayene ederken görmüştüm. Takıma katılmak için can atıyordu. Åžimdi hasta masasının üzerinde, endiÅŸeli gözlerle beni izliyordu. HemÅŸire hasta kartındaki ÅŸikayet bölümüne "AteÅŸ ve iki gündür abdominal (karın) aÄŸrı" diye yazmıştı. AteÅŸi 38.6 civarındaydı.Hasta eliyle karnının göstererek "Dünden beri aÄŸrıyor" dedi. "Annem ateÅŸim olduÄŸunu söylüyor".Karın, hep bir bilmeceKarın her zaman için bir bilmecedir. Bazı ÅŸeyler ters gittiÄŸi zaman pek fazla ipucu vermez. Sorun ne olursa olsun -basit bir hazımsızlıktan, ölümcül bir hastalığa dek- karnın yapaileceÄŸi tek ÅŸey aÄŸrımaktır. Háttá "abdomen" sözcüğünün etimiyolojisi (kelime kökü bilgisi) bile gizemlidir. Sanskritçe "koymak, yerleÅŸtirmek" anlamına gelen "dhe"den ve "uzaÄŸa" anlamına gelen Latince "ab" öneÄŸinden türemiÅŸ olabilir. Dolayısıyla uzaÄŸa konulmuÅŸ, gizlenmiÅŸ anlamına gelebilir. Tıp öğrencileri ve doktorlar için karın aÄŸrısının nasıl teÅŸhis edileceÄŸine iliÅŸkin çok sayıda kitap yazılmıştır. Karnın içinde bir düzineden fazla organ vardır ve bu organların herbiri ile ilgili en az bir düzine sorun çıkartabilir. Genci muayene ederken bu konuda öğrendiklerimi ve deneyimlerimi anımsamaya çalışıyordum."Bana tam nerenin aÄŸrıdığını göster" derken yüzünde hastalık ile ilgili bir iz arıyordum. Hastanın, 15 aylık ya da 15 günlük deÄŸil de 15 yaşında olması benim iÅŸimi kolaylaÅŸtırıyordu. Bebekler aÄŸrının yerini ve tipini tam olarak tarif edemezler, ancak büyükler bu konuda çok yardımcıdır. "Ä°ÅŸte burası" diyerek kaburgalarının tam altını, karnının sol tarafının gösterdi.AÄŸrı tam nerede?Önemli ipuçlarından biri de aÄŸrının coÄŸrafyasıdır. AÄŸrı saÄŸ üst kısımda mı? Sol altta mı? Yoksa göbeÄŸin çevresinde mi? Her yerin kendine özgü olasılıkları vardır. Sözgelimi pek çok insan saÄŸ alt karın bölgesindeki aÄŸrının apandisitin iÅŸareti olduÄŸunu bilir. Ancak çok az insan karındaki spesifik bir noktanın ÄžMcBurney noktası- ağır apandisit durumlarında aşırı aÄŸrıdığını bilir. EÄŸer bu noktaya bastırdığım zaman hasta acıdan bağırırsa acilen cerraha görünme zamanı gelmiÅŸ demektir.Genç hastam üst, sol çeyrek daireyi gösterdiÄŸi zaman buranın apandisit ile ilgisinin olmadığını biliyordum. EÄŸer hasta koÅŸtuÄŸu zaman burada kısa ancak keskin aÄŸrılar hissediyor olsaydı, -eÄŸer her ÅŸey de yolunda gidiyor olsaydı-, kendisine bu aÄŸrının geçici bir kas krampı olduÄŸunu veya kolonun üst kısımlarındaki bir gaz aÄŸrısı olduÄŸunu söylerdim. Ancak aÄŸrı bir günden daha fazla devam ediyordu ve aÄŸrıya ateÅŸ eÅŸlik ediyordu. Burada sürekli olan ters giden bir ÅŸey vardı.Problemli bir durumAnatomiyi yeniden gözden geçirdim. Dalak ve kolonun üst kısmı üst sol çeyrek daire içinde yer alır. Ä°lerde, arkada periton’un (karın boÅŸluÄŸunu bir torba gibi saran ince zar) gerisinde ise sol böbrek, adrenal bezi ve pankreasın kuyruÄŸu bulunur. Birkaç soru daha sordum. Hastam 2-3 gün önce soÄŸuk algınlığına yakalandığını ve hálá biraz öksürdüğünü belirtti. Ancak soluk almada bir güçlük yaÅŸamıyordu. Bulantısı yoktu, kabız veya ishal deÄŸildi. Ve son birkaç günde alışık olmadığı bir yemeÄŸi yememiÅŸti -veya içmemiÅŸti-. Genel olarak saÄŸlıklı ve iyi durumdaydı.Bu arada biraz huzursuz görünüyordu. Burnu biraz akıyor olmasına karşın, boÄŸazında ve kulaklarında bir sorun yoktu. AkciÄŸerlerinden gelen ses normal ve saÄŸlıklıydı. Ãœst, sol çeyrek daireye bastırdığım zaman acı duyduÄŸunu belirtti. Ancak dalağı büyümemiÅŸti ve bağırsak sesleri normaldi.Cerrahın saptamasıKafam karışmıştı. Annesine çocuÄŸu genel cerraha göstermelerini söyledim. Yarım saat sonra genel cerrah odamın kapısından içeriye kafasını uzattı. "Galiba hastanın dalağında bir sorun var" dedi. "Bana bir gün önce anrenman sırasında o bölgeye sert bir topun çarptığını söyledi. Orada oluÅŸan küçük bir yırtıktan kan sızıyor olabilir. Hastana bilgisayarlı tomografi çektirmesini ÄžCT scan- söyledim."Biraz bozuldum, çünkü hastama karnının o bölgesine bir darbe yiyip yemediÄŸini sormamıştım. Cerrahlar bu tür olaylara alışıktılar. Ancak benim de bu soruyu sormam gerekirdi. Her hastadan bazı ÅŸeyleri yeniden öğreniyorduk.Günlük iÅŸlerim sona erince hastaneyi aradım ve hastamın CT taramasının sonuçlarını aldığını öğrendim. DoÄŸrudan radyoloji bölümüne gittim. Radyolog, "Ä°ÅŸte görüntü" diyerek bana sonuçları açıkladı: "Dalağında bir problem yok, ancak bu çocuÄŸun zatüree geçirmekte olduÄŸunu biliyor muydun?" Görüntüye baktım. Hastanın akciÄŸerlerinin sol alt lobu, siyah zemin üzerinde beyaz bir kontrast oluÅŸturuyordu. Çevresinde hava dolu doku bulunuyordu.Soruyu "Bilmiyordum" diye yanıtladım. "AkciÄŸerlerinden temiz ses alıyordum ve pek de öksürmüyordu."Karnın dışında düşününAbdominal aÄŸrı ile uÄŸraşırken hocalarımız bizlere daima "karnın dışında düşünün" önerisinde bulunurdu. Karnınız, boÄŸaz aÄŸrısı, kalça iltihabı veya zatürree durumunda aÄŸrır. AkciÄŸerin her bir lobu diyaframın üzerinde oturur. Bu kubbe ÅŸeklindeki kas, hem göğüs boÅŸluÄŸunun alt kısmını, hem de karın boÅŸluÄŸunun üst kısmını oluÅŸturur. Dolayısıyla karın boÅŸluÄŸunu saran periton zarı, aynı zamanda diyaframın alt kısmını da sarar. Bu genç sporcunun enfeksiyonu sol akciÄŸerinin alt yüzeyine yakın olduÄŸu için diyaframda ve peritonda lokal bir enflamasyona (iltihap) yol açmıştı. Karın aÄŸrısının nedeni de buydu.Hastanın göğsünü yeniden dinlediÄŸim zaman, zatürree iÅŸareti olarak sol alt akciÄŸerinden gelen çok hafif hışırtıyı duydum. Bu hışırtı sıvı birikiminden kaynaklanır. Mikroorganizmalar akciÄŸerlerin derinliklerine doÄŸru yayılmaya baÅŸladıkları zaman "alveoli" denilen minik, içi hava dolu torbacıklara eriÅŸirler. AkciÄŸerdeki kılcal damarlar oksijeni bu torbacıklarda emer. Bağışıklık, enfeksiyon karşısında, reaksiyon olarak, enfekte bölgenin çevresinde sıvı salgılar. EÄŸer enfeksiyon kontrolden çıkıp, akciÄŸerin geniÅŸ bir bölgesine yayılırsa sıvı birikimi nedeniyle kan oksijensiz kalır..Mutlu sonÖykü Discover dergisinden aldığımız ve Honolulu’dan Dr. Mark Kohen’in bayına gelen bu öykü şöyle bitiyor: Bu teÅŸhisten sonra genci hastaneye yatırdım ve antibiyotik baÅŸlattım. Bir gün sonra karın aÄŸrısı geçmiÅŸti ve kendini daha iyi hissediyordu. Birkaç gün sonra da evine döndü. Bir hafta sonra kendisini yeniden gördüğüm zaman tamamen iyileÅŸmiÅŸti ve futbol antrenmanlarına baÅŸlayabilirdi. Eskiler yine haklı çıkmıştı: karın aÄŸrılarının kaynağını bulmak zordur, ancak bu kaynağın her zaman karnın içinde olması gerekmez.BAKTERÄ°: Streptococcus pneumonia, kulak, burun, boÄŸaz ve akciÄŸerlerdeki enfeksiyonun en yaygın nedenidir. Bakteriler (mavi), boÄŸaz kültüründen (pembe) alınmış hücreler ile birlikte görülüyor. Streptococci’nin çeÅŸitleri vardır. Bazıları zarar vermeden dokularda barınırken, bazıları hastalıklara yol açar.Â
button