Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2011 00:00
Şarkılarıyla yıllar önce hayatıma giren Ajda Pekkan ilk aşkıma kılavuzluk etti. Onu sahnede izlediğim her defasında sesine ve muhteşem fiziğine her seferinde yeniden aşık oldum. Geçen hafta onunla yüz yüze röportaj yapma vakti gelip çattı. Ama bir süperstarla röportaj hiç de kolay değildi. Arnavutköy’deki evinde gerçekleşen röportaj ve fotoğraf çekimi üç gün, üç gece sürdü. Ajda Pekkan tıpkı çıkış şarkısı gibi bu yazı ‘Yakar Geçer’ yeni albümü ‘Farkın Bu’yu anlattı ve son günlerde herkesin gündemindeki ‘Egemen Bağış sevgisi’ni açıklığa kavuşturdu
Her albümde farklı bir Ajda Pekkan karşımıza çıkıyor. Bu albümde nasıl bir Ajda var?
- Tabii enerjik şarkılar söylüyorum. Ama esas yorumculuk sözlerden geliyor. Bu sözler de herkese nasip olmaz. Hepsinde yaşanmışlık var. Ama sadece kendi yaşadıklarımdan bahsetmiyorum. Ben hep rol model olup dinleyicilerimin hislerine tercüman oldum. ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’, ‘Son Yolcu’ gibi şarkıların tutulma nedenleri de hep buydu.
Geçtiğimiz yaz slogan ‘Çerçeve değil resim arıyorum’du... Bu sene ne olur?
- Tarkan’ın şarkısı ‘Yakar Geçerim’ kesinlikle hit olup herkesin diline dolanır. Orada ezilen, dayak yiyen kadınlar ve Mor Çatı var. Gerçekten hikayesi olan enerjik bir parça. Sinan Akçıl şarkısı ‘Arada Sırada’nın özellikle remiksleri çok güzel oldu. Nazan Öncel, Serdar Ortaç ve Onur Baştürk’ten de parça aldım. Çok iyi üç slow şarkı var. Vokalim Murat Aziret’in ‘Heves’ isimli bir şarkısı da gizli hitlerden biri.
Şarkınızda dediğiniz gibi sizinde hayatta yakıp geçtiğiniz oldu mu?
- Her zaman yakıp geçerim. Hatta ateş çemberlerinin bile içinden geçerim.
Sahnede üç saat durmadan dans ediyor ve şarkı söylüyorsunuz. Bunu nasıl beceriyorsunuz?
- Gerçekten çok zor. İşimi çok seviyorum ve aşığım. Canımın yettiği yere kadar da yapmak istiyorum. Çok büyük efor, özveri, kondisyon isteyen bir iş. Sahnede terlemek ve nefes nefese kalmak hoşuma gitmiyor. O yüzden kardiyoyla kondisyonumu ayarlıyorum.
Bu kadar çalışırken hayatı kaçırdığınız oluyor mu?
- Hayata yetişmek zor oluyor. Mükemmel olmayı sevdiğim için şikayet etmiyorum ama sosyal bir hayatım olamıyor.
Ajda Pekkan olmak bu kadar zor mu?
- Hayır, zor olan insan olmak. İnsan diye ortada çok insan var ama adları yok. Benim adım var ama o adla yaşamıyorum insan olarak yaşıyorum.
ŞİMDİ KATILSAM EUROVISION’U KAZANIRIM
Eğer ünlü olmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
- Şehirli hayatını sevmiyorum. Köyde yaşamayı isterdim. Bir tarafımla da tasarımcı olmayı hayal ederdim. Moda herhalde genlerimde var. Ama şarkıcılık ve popülistlik olayına ağırlık verdim. Sonra kendi kişiliğimle şöhret kimliğimi ayırmayı öğrendim. Evliyken altı sene kendimi dinledim. Hayatımda trajik olaylar yaşadım.
Neler mesela?
- Yeğenimi kaybettim. Eurovision’a katıldım ve kaybettim. Neden itildiğimi ve orada olduğumu anlamadım. Şimdi olsa o şarkıyla birinci olurdum. Zamanlamalarda yanlışlar vardı. Birden meşhur oldum. Beni taşıyamadılar, bu yüzden ben de kendimi taşıyamadım. Tek sarışın, hayran olunan ve kıskanılan kadın oldum. Çok önümü kapadılar, yol almam gecikti. Şimdi o hırsla her şeyi birden yapmaya çalışıyorum. Hayata eskisi gibi relaks bakmıyorum.
Her yaş grubunun starı olmayı becermek zor mu?
- Bana cesareti veren de 7’den 70’e dinleyici kitlem olması. Ben yaşsız bir insanım. Kendi yaşıma da inanmıyorum. Modaya yatay şekilde geçiş sebebim de bu. Twist markası için bir koleksiyon hazırladım. Bu birliktelik üç yıl sürecek. Artık beni şarkıcılığımla kritik edemezsiniz. İstersem sahneye donla çıkarım kimseyi ilgilendirmez. Bunlar benim sahnede kendi yapmak istediklerim. Şimdi bunların yanında özel hayatım olacak. Orada da modacı kimliğimle varolacağım.
Veliaht söylentileri var. Sizin veliahtınız kim olur?
- Sence Chopin, Mozart ya da Zeki Müren’in veliahtı kim olabilirdi? İsim verir misin?
Veremiyorum...
- Tamam o zaman biz de veliahtsızız. Hak eden olsun. Ama bu iş öyle bir iş ki hayatını vereceksin. Hadi buyursun versinler.
Egemen Bağış’a söylediğiniz “Size canımı veririm” sözü çok tartışıldı...
- Hala aynı şeyi söylüyorum. Vizyonu ve müziğe müthiş hayranlığı olan, aile dostumuz Sayın Egemen Bağış’a o anki duygularımın ifadesiydi. Sağa sola çekilecekse bu çekenlerin problemi. Sözlerimin arkasındayım.
Gelen eleştiriler sizi kırdı mı?
- Ben bugüne kadar bana söylenenleri önemseseydim bugün var mıydım? Benim varolma nedenim Sayın Attila İlhan’ın meşhur şiiri gibi: “Ne kadınlar sevdim zaten yoktular...” Tabii bu kadar zirvede olmanın karşısında birileri olacak. Ben de bu çıkışlarımı yapmak zorundayım beni pasifize edemezler!
TEK TEŞHİR YERİM SAHNE
Bu kalabalık içinde özelinizi nasıl yaşıyorsunuz? Flörtünüz olursa ne yapıyorsunuz?
- İş her şeyden önce geliyor yine de bir gün hayatımda aşk olursa hayır demem.
Süperstar olmak aşk hayatınızı olumsuz etkiledi mi?
- Tabii. Süperstar Ajda’yla normal Ajda arasındaki farkı çözemeyenler duvara tosluyor.
Bir erkek sizi nasıl etkiler?
- Karşı taraf kendini kasarsa kaybeder. Akıllı ve rasyonel olarak yaklaşmak gerekir.
Bir trendsetter olarak siz tarzınızı nasıl anlatıyorsunuz?
- Kendime yakışmayanlarla uğraşmıyorum. Mutlaka bir kıyafeti taşıyabilmeyi, taşıdığım zamanda insanlara “Vay!” dedirtmeyi seviyorum. Tek teşhir yapabildiğim yer sahne. Orada bir illüzyon var. Ses, akıl, kıyafet hepsi birarada olmalı. O zaman zaten Ajda Pekkan oluyorsunuz. Yoksa şortlarla gece kulüplerine gitmem.
Hep snob bir duruşunuz olduğu söylenir ama hiç öyle değilmiş...
- Neden snob olayım. Sahnede tabii ki starım ama belli bir çevre ve kültürün içinde büyüdüm, evimde halktan biriyim.
ERKEKLERE KARŞI KORKUM OLUŞTU
Babam bizi üç kuruş maaşıyla okutmaya çalıştı. Sonra sağlığı el vermedi. Annem de babam da kalp krizinden öldü. Babam deniz albayıydı. Çok zor çocukluk yılları yaşadım. Anne baba ayrılığı, evde dayak olayları, görücü usulü evlenmeler... Mutsuz bir çocukluktu. Kendimi 17 yaşında sahnelerde buldum. Çalışıp aileme baktım, babam anneme bakmıyordu. O dönem de erkeklere karşı bir korkum oluştu. Kadın olarak son derece anaç bir tipim ama hayatımda annemin ezikliğini gördükten sonra hep kuvvetli olmam gerektiğini düşündüm. Erkeğin egemen olduğu dünyada o yaşlarda eşitliğe inandım.
KENDİ TASARIMLARIYLA SAHNE ALDI
Ajda Pekkan, TNT ana sponsorluğunda geçen salı Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda yeni albümünün şarkılarını ilk defa söyledi. Sahneye ‘Ajda Pekkan Private Collection’dan kıyafetlerle çıktı. Dansçılarının kıyafetlerini ise Raisa ve Vanessa Sason hazırladı. Bir sonraki konser 17 Haziran’da yeniden Açıkhava’da.