Bu bienalde her şey imece usulü

- Bu yıl bienalin ‘bozulmuş bilgi çağında sanat’a odaklanmasının sebebi nedir?
- Sinopale Uluslararası Sinop Bienali yerel, ulusal, uluslararası işbirliğini geliştirmeye yönelik olarak geliştirildi. Kavramsal çerçevenin hazırlanmasında dikkat edilense, Sinop’a ait değerlerin, bilginin ve sorunların öne çıkarılmasıydı. Konusu Işın Önol tarafından yazıldı ve birçok küratör bu konu üzerine çalıştı. Güncel bir sorunun mikro ölçekte ele alınacağı konu, sorumluluklarımız, insan olarak değerimiz ve yaşam alanımıza bakışımız üzerinden irdeleniyor. Bir metafor olarak gölgeyi kullanan sanatçıların davet edildiği Sinopale yine aynı bağlamda tasarlanan bir programla zenginleştirildi.
- Bu tema ekseninde bu yıl ne gibi etkinlikler gerçekleştireceksiniz?
- ‘Sinopale Çocuk’ programımıza her zaman çok önem veriyoruz. Sinopale Gençlik altında gerçekleştireceğimiz uluslararası performans etkinliği ‘Gölgenin Dışında’ysa Türkiye ve Hollanda arasında geliştirilen bir proje. Yine Türkiye-Hollanda arasında geliştirilen diğer proje de Satellietgreop’un organize ettiği Xentrik Arts ve Maurice Bogaert’ın yer aldığı misafir sanatçı projesi. ‘Sinopale Akademi’ güncel sanat konusundaki bilginin ele alındığı bir çalışma. Programa yurtiçi ve dışından akademisyenler, sanatçılar ve kültür adamları katılacak. Alexandru Balasecu, Beral Madra, Prof. Andrea Zaumseil, Doç. Müride Aksan, Aslı Çetinkaya, Dr. Janet Kaplan... gibi isimler orada olacak. Şehir içindeki farklı mekanlarda gösterilecek olan ve küratörler Dimitrina Svevo, Associazione E, Elke Falat tarafından hazırlanan film seçkileri, Ashley Hunt’a ait bir performans da düzenlenecek. ‘Sinopale Forum’ ise uluslararası alandan önemli fikir adamlarının, kent plancılarının, müze projesi geliştiren ve uygulayan kişilerin bulunduğu bir toplantı.
- Sizi en çok heyecanlandıran etkinlik hangisi, peki?
- Hepsi. Burada yerli ve yabancı sanatçılar, halkla iç içe sorunlara çözüm üretiyorlar. Buna tanık olmak çok öğretici ve keyif verici. Bunun yanı sıra, atölye çalışmalarımızın içeriği, buna gerek yerel gerekse ulusal ortamdan katılımlar, bize daha çok mutluluk veriyor.
- Sinop küçük bir şehir. Bienal hazırlarken, ne gibi zorluklar oluyor?
- Bazı açılardan bu dezavantaj yerine, şehir için yapılan bir etkinlik olduğu için, avantaj sağlıyor. Herkes birbirini tanıdığı için dostluklar, halkın unutmadığı ve yaşattığı ‘imece’ usulü, şehirde ağızdan ağıza dolaşan etkinlik haberleri, daha etkili. Zaten etkinliklerin çoğu gönüllü destekleriyle dönüyor.
- Buraya kadar her şey sütliman gibi. Hiç zorluk yaşamıyor musunuz?
- Olur mu, elbette zorluk çekiyoruz. Bir kere, şehrin kaynakları çok az. Bu büyüklükteki bir etkinlik için zaman zaman sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Ama gerek yerel yönetim, gerekse sivil toplumun imeceye katkısı, bize çok büyük destek oluyor. Yeni kaynaklar da oluşturmaya çalışıyoruz. Sadece gösteri odaklı bir etkinlik tasarlamadığımız için, buradaki bilgi paylaşımının sürekliliği bizim için daha önemli. Bunu da başarabildiğimizi görüyoruz. Süreç içindeki paylaşım, Sinopale’nin uluslararası ortamlarda görünürlüğü, akademik alanda Sinopale’nin üzerine düşünceler yaptığımız çalışmanın ne kadar değerli olduğunu bize gösteriyor.

KİMLER VAR

Sinopale 4’te yapıtlarını görebileceğimiz sanatçılar: Alpin Arda Bağcık, Amélie Brisson-Darveau, Andreas (muk) Haider, Ashley Hunt, Berglind Hlynsdottir, Bernd Oppl, Brigitta Bodenauer, Cat Tuong Nguyen, Eléonore de Montesquiou, Evelina Domnitch & Dmitry Gelfand, Francesco Bertele, Hande Varsat, İnsel İnal, Karen Geyer, Köken Ergun, Liddy Scheffknecht, Monika Drozynska, Özlem Sulak, Petra Elena Köhle & Nicolas Vermot Petit-Outhenin, Quynh Dong, Riikka Tauriainen, Shilpa Ghupta, Stefanie Wuschitz, Sümer Sayın, Volkan Kaplan & A. Erdem Şentürk.
Bienal çerçevesinde gerçekleştirilecek Satellietgorup ‘Now Wakes on The Sea’ programındaysa, Maurice Bogart, XsentrikArts; Bahanur Nasya ve Yılmaz Vurucu sanatçı olarak yer alıyor.