Tüp bebek uygulamasına alternatif olarak geliştirilen ve anne adayına ilaç vermeden yumurtaların dışarıda olgunlaştırılmasını sağlayan IVM yöntemini (In Vitro Maturasyon) Türkiye'de ilk kez seri uygulayan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tüp Bebek Merkezi, bu yöntemle dünyaya gelen Türkiye'nin ilk ikizlerine sahip olmanın mutluluğunu yaşıyor.
İstanbul'da 2 kez klasik tüp bebek uygulaması yapan ve sonuç alamayan Hayriye Gül
Aslan, İzmir'de denediği ilaçsız tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdiği ikiz erkek bebeklerini, erken doğum nedeniyle İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde kucağına aldı.
Bu yöntemde hastalar ilaç kullanmıyorTürkiye'deki IVM uygulamalarına ilişkin açıklama yapan DEÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Gülekli, klasik tüp bebek işleminde uygulamaya geldikleri yöntemin, kadınlarda birden çok yumurta elde etmek olduğunu belirterek, daha fazla yumurta elde etmek için hastaların kendilerine günlük enjeksiyonlar şeklinde iğne yaptığını, bunun küçük çaplı cerrahi bir müdahale olduğunu kaydetti.
IVM'de hastaların hiçbir ilaç kullanmadıklarına işaret eden Gülekli, bu yöntemdeki süreci şöyle anlattı:
“Bu, her tüp bebek hastasına uygulanacak bir yöntem değil. Hastanın buna uygun bir yumurtalık yapısının bulunması gerekiyor. Bu nedenle, bu yönteme uygun olup olmadığını tespit etmek için ultrasonla hastayı inceliyoruz. Hasta ikinci kez geldiğinde yumurtaların bir hayli olgunlaşmasını, yani nihai olgunlaşmayı sağlamak için enjeksiyon yapıyoruz. Sonra yumurta toplama işlemine giriyoruz. Dolayısıyla hasta klasik tüp bebekteki günlük enjeksiyonlardan kurtuluyor. Aslında son derece basit bir yöntem. Hasta için klasik tüp bebeğe göre daha ucuz, daha kolay, uygulanabilir ve güvenliğini kanıtlamış bir yöntem.”
Prof. Dr. Gülekli, DEÜ Tüp Bebek Merkezi'nde son 3,5-4 yıldır günlük pratiklerinde bu yönteme uygun hastaların tamamına IVM işlemi yaptıklarını dile getirerek, bildiği kadarıyla Türkiye'de bu yöntemle ikiz doğum yapan ilk kişinin Hayriye Gül Aslan olduğunu söyledi.
Aslan'ın daha önce 2 kez İstanbul'da tüp bebek yöntemini denediğini ve sonuç alamadığını ifade eden Gülekli, Aslan ailesinin şanslarını İzmir'de, DEÜ'de denediklerini aktardı.
Gülekli, “Hayriye hanımı İzmir'de tedavi ettik ve tedavi sonrası gebe kaldı. Daha da ilginci ikiz gebelik oldu ve bunu sonuna kadar devam ettirdi. Türkiye'de bu yöntemle ikiz doğum yapan Türkiye'deki ilk hasta benim bildiğim kadarıyla Hayriye hanım. Bunun örnekleri dünyada çok az sayıda” diye konuştu.
DEÜ Tıp Fakültesi Kadın Doğum Kliniğine bağlı Tüp Bebek Merkezi'nin, IVM'yi uygulayan Türkiye'deki tek kamu kuruluşu olduğunu belirten Prof. Dr. Gülekli, şöyle konuştu:
“Bizim dışımızda birkaç özel merkezde bu deneme yapılıyor ama en yaygın ve rutin olarak uygulayan tek kamu kuruluşu biziz. Yaygınlaşmamasının nedeni, muhtemelen tecrübe eksikliği. Bir iki denemeden olumsuz sonuç çıkınca bırakılıyor. IVM'nin yaygınlaşmasını istiyoruz. Çünkü bu, hastalar için daha kolay, çok daha ekonomik ve uygulaması rahat olan bir tedavi yöntemi. Tekil gebelikler olabildiği gibi ikiz gebelikler de olabiliyor. Embriyonlar dondurulup, daha sonra bunlardan gebelik elde edilebiliyor. Bunların tamamı dünyada yapılabilen uygulamalar. Ne mutlu ki bunları burada biz de yapabiliyoruz.”
IVM NEDİR?Dünyada 1991-1998 yılları arasında 56 kadında yapılan, ancak bu yıla kadar “vaka takdimi” şeklinde kalan IVM, 1998'de seri olarak Kanada Mc Gill Üniversitesinde uygulandı.
IVM'de kısa süreli ilaç kullanımı veya hiç ilaç kullanılmadan toplanan olgunlaşmamış yumurtalar dış ortamda olgunlaştırılıyor ve daha sonra döllenerek transfer ediliyor.
IVM tekniği ile elde edilen embriyonlar aynen normal tüp bebek tekniklerinde olduğu gibi, genetik tanı yani PGD ile analiz edilebiliyor, ileri evre transfer yani 'blastosist' transferi yapılabiliyor, tedaviden artan embriyonlar daha sonra kullanılmak üzere saklanabiliyor yani dondurulabiliyor.
Yöntem, ilk olarak ilaçlara aşırı cevap veren polikistik over sendromlu (yumurtlama problemi olan) kadınlarda ilaç kullanılmadan tüp bebek yapılmak amacı ile ortaya atıldı.
IVM yöntemini ilaç ile yapılan tüp bebek yönteminden üstün kılan özellik, ilaç kullanımının olmaması. Buna karşın IVM ile gebelik oranları ilaç ile yapılan tüp bebeğe oranla daha düşük.
AİLENİN BÜYÜK MUTLULUĞUİstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde ikizlerini dünyaya getiren Hayriye Gül Aslan, 15 yıldır evli olduğunu, çocuk sahibi olmak için daha önce 2 kez tüp bebek tedavisi gördüğünü ifade etti.
Bebeklerin 2 hafta erken sezaryenle doğduğunu dile getiren Aslan, şunları kaydetti:
“Önceki tedaviler sırasında aldığım ilaçlar bana aşırı derecede yan etki yaptı. Ben üçüncüyü denemeyi düşünmüyordum. İlaçsız yöntemi duyduğumda 'Bir kez daha deneyeyim. Olumlu olursa olur' dedim. Olmazsa da bir daha denemeyi düşünmüyordum. Çünkü öbürlerinde çok canım yanmıştı. İnternetten, basından Prof. Dr. Bülent Gülekli'yi bulduk. Sonuç güzel oldu.”
Baba Mustafa Aslan da İstanbul'da bir üniversite hastanesinde 2 kez tüp bebek denediklerini, eşinin hormon ilaçlarına bağlı olarak aşırı uyarılma ve su toplanma gibi sorunlar yaşadığını söyledi.
İlaçsız tüp bebek yöntemini basından takip ettiğini, bu yöntemle bir bebeğin dünyaya geldiğine ilişkin haberi gazetelerde okuyunca önce tek başına İzmir'e gittiğini ve Bülent Gülekli ile görüştüğünü anlatan Aslan, sonra eşiyle birlikte gittiğini belirtti.
Tedavinin 7-8 ay sürdüğünü dile getiren Aslan, eşine bu tedavi sırasında hiç hormon ilacı verilmediğini kaydetti.
Doktorun kendilerine “Bu yöntemle dünyaya gelen ilk ikizlerin kendi bebekleri olduğunu” söylediğini vurgulayan Aslan, baba olmanın anlatılmaz bir duygu olduğunu, yaşanması gerektiğini belirtti.
Mustafa Aslan, ikisi de erkek olan bebeklerden birinin 3 kilo 400 gram, diğerinin 2 kilo 700 gram olarak doğduğunu ifade ederek, bebeklerin isimlerini, “Kerem Berk” ve “Kerim Mert” koymayı düşündüklerini söyledi.
Çalıştığı fabrikanın 8 ay önce ekonomik kriz nedeniyle kapanması sonucu işsiz kaldığını vurgulayan Aslan, şöyle devam etti:
“Bundan sonra nasıl geçineceğimizi bilmiyorum. 8 aydır işsizlik maaşı ile geçinmeye çalışıyoruz. Sigortamız sona erdi. Kiramız birikti. Çok zor bir süreç bundan sonrası bizim için. Kendi mesleğimi yapmak istiyorum işler açıldığı zaman. Bilmiyorum nasıl geçecek bundan sonrası.”