Güncelleme Tarihi:
İnternetten geldi, ola ki daha önce okudunuz.
Kadının migren şikayeti varmış. Ne kadar doktor varsa gitmiş. I-ıh! Sonunda bir psikiyatra gitmeye karar vermiş. Sormuş, soruşturmuş “En iyisi budur, baş ağrısı konusunda üstüne yoktur” demişler, gitmiş.
Akşam eve döndüğünde kocası sormuş, “Ne dedi?”
- Vallahi, demiş kadın, garip bir çare önerdi, çok da aklım yatmadı ama.. deneyeceğim. “Bir iskemleye otur, başını iki elinin arasına al ve ‘bu kafa benim değil, bu kafa benim değil’ diye sağa sola salla...” dedi, bakalım!
Kadın, 3-4 gün boyunca bu tedaviyi uygulamış. Ve bir sabah bir uyanmış ki, baş ağrısından eser yok.
*
Ancak, kadının “Bu akşam olmaz kocacığım, başım çok ağrıyor” mazereti ortadan kalkınca, çift tatsız bir gerçekle yüz yüze gelmiş: Kocada tık yok! Her gece sırtını dönüp yatıyor...
Ne yapsınlar, yine doktorlara taşınmışlar, ilaçlar, tedaviler... I-ıh!
- Benim psikiyatrı bir denesene, demiş kadın.
- Canım bunun psikolojiyle ne ilgisi var?
- Bir dene, ne kaybederiz?
Gitmiş adam, çaresiz. Akşam dönmüş, mosmor:
- Yahu kadın, beni bu herife gönderdin. Öyle abuk sabuk bir şey önerdi ki, anlatmaya dilim varmıyor!
Artık ısrar etmemiş kadın, adamdan umudu da kesmiş.
Ama, iki üç gün sonra, kocasına bir haller olmuş.
Elinden uçanla kaçan kurtuluyor. Bir azmış, bir azmış ki adam, tutmak mümkün değil. Daha eve gelirken başlıyor soyunmaya... Bir canavar!
Kadın sevmiş bu işi, ama merak da etmiş. “Ne oldu bu adama? Nasıl bir tedavi uyguluyor acaba?”
Akşam odalarına girdiklerinde, adam “tedavi” için banyoya girdiğinde, artık gözünü karartmış, anahtar deliğinden bakmış.
Adam, klozetin üzerine oturmuş, başını iki elinin arasına almış, bir sağa bir sola sallıyor:
- Bu karı benim değil, bu karı benim değil!
*
Yarın “Bu başbakan benim değil! Bu Türkiye benim değil!” demek durumunda kalmayalım lütfen!
(Not : Bugün birçok köşe yazarı okurunu seçim konusunda uyarmak ihtiyacı duydu. Temenniler yazıldı. En çarpıcısı Vatan’daMehmet Barlas’ın yazdığıydı : “Tanrı’ya bizi eşeklikten kurtarması için dua edelim!”)