Güncelleme Tarihi:
Ameliyat, başarılı geçse bile, bedeninizde hatıra bırakır. İzi, sizinle bir ömür boyu yaşar. Özellikle de karın bölgesinde ameliyat nedeniyle oluşan büyük yara izleri, estetik kaygıların oluşmasına da yol açar. Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Yavuz’dan, göbek deliğinden girilerek gerçekleştirilen ameliyatlar hakkında merak edilenleri öğrendik.
Prof. Dr. Nihat Yavuz, son yıllarda tek kesiden yapılan “Tek Port Cerrahisi” sayesinde, hastaların kaygılarının giderildiğini çünkü hastanın pek çok avantajı olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Yavuz’a göre ‘izsiz cerrahi’ denilen bu ameliyat yönteminin yalnızca estetik yararı değil, hastaya sağladığı pek çok konfor var.
İşte bu konforların başlıcaları:
• Ameliyat sonrası ağrı duyulmasının minumuma inmesi,
• Ameliyattan kısa bir süre sonra hareket edilebilmesi
• Hastanede kalış süresi kısaltması
• İşe başlama ve normal hayata dönüşün kısalması
• Estetik olarak, iyi sonuçlar elde edilmesi.
Tek port cerrahisi nasıl gerçekleştiriliyor?
Tek port cerrahisinde, karın ön duvarına yani göbek bölgesine tek bir kesi (delik) açılıyor. Ameliyat, kesiden içeri sokulan ve bu işlemler için özel olarak geliştirilmiş aletler yardımıyla laporoskopik şekilde gerçekleştiriliyor.
Laporoskopik cerrahi, klasik cerrahi yöntemlerden farklı. Tek port cerrahisi ise, klasik laporoskopik yöntemine göre farklı. Üstelik bu farklılıklar, hastanın avantajları haline geliyor. Normal klasik laporoskopik cerrahide yapılan ameliyata göre üç, dört veya beş adet port (boru) ve bu portlardan çalışan özel aletler yardımıyla ameliyat gerçekleştiriliyor. Sonrasında hastanın karnında üç veya dört adet kesi izi kalıyor. Tek port cerrahisinde ise, sadece göbek bölgesinde kesi söz konusu olduğu için ameliyat sonrasında hastanın karın bölgesinde görülebilen kesi izi olmuyor. Bu nedenle tek portla yapılan cerrahiye 'izsiz cerrahi' deniliyor.
Aletler 360 derece dönüyor, 90 derece kıvrılıyor
Tek kesiden yapılan laparoskopik cerrahide özel olarak geliştirilmiş tek bir port, bu portun içerisinden geçen üç veya dört adet giriş yeri olan çok kanallı port bulunuyor. Aynı zamanda kendi etrafında 360 derece dönen, 90 derece kıvrılabilen laparoskopik el aletleri kullanılıyor.
Tek port cerrahisi ile farklı ameliyatlar yapılıyor
Tek kesiden yapılan laparoskopik cerrahi yönteminin en sık uygulandığı ameliyatlar şunlar:
• Safra kesesinin alınması
• Apandisit
• Reflü ameliyatları
• Şişmanlık için mideye bant yerleştirme ameliyatları
• İnce ve kalın barsak ameliyatları
• Böbrek, böbreküstü bezi ve dalak ameliyatları
• Jinekolojik ameliyatlar
Açık ameliyata geçmeye gerek kalmıyor!
Laparoskopik cerrahide ameliyat sırasında zorlukla karşılaşıldığında açık cerrahiye dönülerek işlem tamamlanabiliyor. Ancak bu gibi durumlarda, tek port cerrahisi avantajlı hale geliyor. Çünkü uygulama yapılırken zorlukla karşılaşıldığında ilave bir veya iki adet port girilerek işlem, klasik laparoskopik cerrahiye dönüştürülebiliyor. Dolayısıyla açık cerrahiye geçmeden, işlem laparoskopik olarak tamamlanabiliyor.
Tek Port Cerrahisinin Tarihçesi
İlk laporoskopik safra kesesi ameliyatları 1987 yılında yapıldıktan sonra laporoskopik cerrahi hızlı bir şekilde ilerledi. 2000’li yıllarda tüm cerrahi ameliyatlar laporoskopik olarak yapılır hale geldi. 2000’li yıllarda laporoskopik cerrahiye robot kullanımı girdi, 2007’den itibaren ise NOTES denilen vücudun doğal giriş yerlerinin kullanılarak karın bölgesinde iz olmadan laporoskopik ve endoskopik cerrahinin birlikte uygulanması gündeme gelirken, 2008 yılında ise tek delik cerrahisi uygulanmaya başladı.