Güncelleme Tarihi:
Yeni albümün hazırlıklarına başlamışsınız. Peki bu kez nasıl bir albümle karşılaşacak Redd severler?
- Güneş Duru: Bu albüm diğerlerinden farklı olacak.
Ne gibi?
- Güneş: Müzikal olarak nereye gider bilmiyoruz ama hazırlamakta en çok zorlandığımız albüm bu oldu. Daraldık, sıkıldık, ama bu sıkıntılı sürecin sonucunda iyi şeyler çıkmaya başladı.
- Doğan Duru: Bir de çıkış zamanı ve kayıtları nerede yapacağımız konusunda üç kere fikir değiştirdik. Önce başka bir şehre gidelim, büyük bir yer kiralayıp orada yaşayalım ve bütün süreç orada geçsin dedik. Sonra stüdyoda mı yapsak acaba diye düşündük. Sonunda kendi stüdyomuzda kaydetmeye karar verdik. Bu yüzden albümün çıkış tarihi üç kere değişti. Bence bu albümün diğer albümlerden en büyük farkı, müzikal anlamda daha çok detaya girmemiz. Bir de diğerlerinden daha sert dili var.
Sıkıntılı süreçten bahsettiniz ya, neydi o süreçte sizi en çok zorlayan?
- Doğan: Bence hem birbirimizle hem de neyi nasıl yapacağımız konusuyla ilgili çözümlememiz gereken şeyler vardı. Oturup onları hallettik. Ayrıca bir albüm yapıyorsun, yeni şarkılar var, yeni bir sound bulmaya çalışıyorsun. Bu ciddi bir iş. Geçen seferki albümü hazırlarken Berke’nin (Özgümüş) bize katılması büyük şanstı, çünkü sound ister istemez değişmişti. Bu kez böyle bir şey yapamayacağımız için o değişimi ve yeniliği nasıl hallederiz diye çok düşündük, çok zaman kaybettik.
Tebdili mekanda ferahlık vardır. Albümü başka şehirde kaydetmekten neden vazgeçtiniz peki?
- Doğan: Çok istedik gitmeyi ama yapamadık. Hâlâ zaman zaman keşke gitseydik diyoruz ama...
BİZİM YAPTIĞIMIZ LAF ATMAK DEĞİL ELEŞTİRMEK
Bir de blogunuzda ya da Twitter sayfanızda yaptığınız eleştirilere değinelim mi? Gündemde olan olaylara bakışınızı ortaya koymanız güzel tabii de diğer sanatçılara çok laf atıyorsunuz, neden?
- Güneş: Türkiye’de eleştiri geleneği olmadığı için laf atmak olarak değerlendiriyorsunuz. Genel olarak aslında doğru olan da bu... Yani bizim yaptığımız... Siz bir şeyden hoşlanmıyorsanız, size yanlış geliyorsa, bunu söylemelisiniz. Tabii rekabeti engelleyici manipülasyonlar yapmıyorsanız, subjektif davranmıyorsanız... Biz çok riya içerisinde barınan insanlar değiliz, çoğu zaman düşündüklerimizi insanların yüzüne söyleriz. Ben o an öyle hissediyorsam, kendi Twitter’ıma yazmaktan da çekinmem yani...
Bu eleştirilerinizin gruba zarar getirmesinden endişe duymuyor musunuz?
- Güneş: Redd’in official Twitter’ı ya da web sayfasından kimseye isim vererek giydirmiyoruz. Ama yaptığımız eleştirilerden ötürü Twitter’daki takipçilerimizin azaldığı zamanlar da oluyor tabii...
- Doğan: Biz kimseye bağırmıyoruz, kimseye kötü bir şey söylemiyoruz, sadece eleştiriyoruz. Gerçek anlamda da kendimizi çok yalnız hissediyoruz. Bu yola çıktığımızda da böyleydik ama belki bu kadar şeye tepki göstermiyorduk. şimdi daha çok tepki gösteriyoruz. Hem yaşımız büyüyor, hem özgürlükler azalıyor. Bu durumda insanın canı sıkılıyor ve bir şeyler söylemek istiyor.
ARABESK MÜZİK APOLİTİKLEŞMEYE MÜSAİT BİR TÜR
Genel olarak müzik piyasasının gidişatını nasıl buluyorsunuz?
- Güneş: Eğer mevzu rock müzikse, genel olarak ben yeni çıkan bir iki albüm dinledim, daha önce bu işi yapmazken arabeske kaymışlar. Herkes o yöne doğru gidiyor. Zaten arabesk, apolitikleşmeye müsait bir tür. Ve günümüzde de 17-18 yaşında müzik yapmak isteyenlerin öykündüğü bir şey olmaya başladı. Herkes afyon gibi “kader” kelimesinin “yar” kelimesinin peşine düşmeye başladı. ışin ilginç yanı da bu çocuklar şehirli, üniversiteli ve aslında gerçek arabeskin ne olduğunu bilmiyorlar. Sadece ticari olarak kullanıyorlar. Bizim eleştirimiz buna. Müzik sektörü eğer farklı trendler yaratmazsa, hep aynı yolun üzerinde giderse büyüyemeyecek.