Güncelleme Tarihi:
? Müziğe ilginiz nasıl başladı?
- Müzikle ilgili bir şeyler yapma fikri ilkokulda izlediğim bir operayla başladı. Çok etkilendim. İstanbul Akademi’de iki yıl müzik eğitimi sonra özel şan ve piyano dersleri aldım.
? Peki albüm için neden bu kadar beklediniz?
- Önce en iyi bildiğimiz baba mesleğimizi yapmak istedik. 10 yıl dünyanın farklı ülkelerinde Ümit Ünal markası için çalıştık. Ama geç kaldığımı düşünmüyorum. Hayatımda önce yaşamayı sonra bunları dile döküp bana benzer ruhlarla paylaşmayı istedim. Bu albüme hayatımı adadım. Dört yıldır hayatıma kimseyi almadım. Çünkü bir şeyi başarmak için bence bazı şeylerden de feragat etmek gerekiyor.
? Albümün adı neden “İnsanlar, Arabalar ve Rüzgar Geçti Aramızdan”?
- İkinci albümde olacak bir şarkının içinde geçen bir söz.
? O zaman bu albüm tutmasa da siz ikinci albümü çıkaracaksınız?
- Kesinlikle. Çünkü ben müzik yoluna kendimi adadım.
? Bütün şarkılar size ait...
- Evet. Hayatı, insanı veya bir karıncayı saatlerce izleyip ona bir şeyler yazabiliyorum. İnsanların cinsiyetlerine bakmıyorum. Çok fazla aşk şarkıları yazan biri değilim. Aşkı anlatırsam da hayal kırıklıklarını anlatıyor. Mutlu halleri yok içinde. Çünkü mutlu aşka inanmıyorum. Aşklarım da hep dramatik oldu.
? Ama parmağınızda tektaş var...
- Bunu korunmak için takıyorum. Çünkü hayatıma biri girsin istemiyorum. Çok şey yaşadım ama beni şaşırtacak kimse çıkmadı karşıma. Bundan beş yıl önce evimde tek başıma ağladım ve beni anlayacak kimse olmadığını kabul ettim. O günden sonra da rahat bir sürece geçtim.
? Albüm kapağında neden görünmüyorsunuz?
- Şimdiye kadar bana hep “Seksi resimlerin olsun, albümün ismi tek hece olsun” dediler. Bunları ruhum kabul etmedi. Benim derdim milyonlar satsın ve şöhret olayım değil. Zaten albümün ticari kaygıyla yapılmadığını kartonetini görür görmez anlayacaksınız. Çünkü albüm kapağında görünmüyorum, kadınlığımı kullanmıyorum. Zaten kendimi de kadın olarak görmüyorum. Önce insanım, bazen erkek gibi davranıyorum. Kendimi androjen yani cinsiyetsiz hissediyorum.
KİMİNLE ÖPÜŞÜP SEVİŞECEĞİMİZDEN BİRBİRİMİZİN HABERİ OLUR
? Nasıl bir aile ortamınız vardı?
ÜMİT ÜNAL: Annemiz de babamız da terzi. Tek vücut bir aileyiz. Dört kardeş arasında, içinde nefretin de olduğu bir aşk var aramızda. Yaşadığımız bir sonraki anın kahramanı kim, az sonrasında kiminle öpüşüp kiminle sevişeceğiz, birbirimizden haberimiz vardır.
? Dört kardeş de modayla mı ilgili?
Ü.Ü: Hepimizin farklı tercihleri vardı. Mehtap ablamız dans eder, ben arkeolog olmak isterdim, Sevtap şarkı söylemeyi seçti. Ama kanımız ve genlerimiz sayesinde bir yanımızla hepimizle modacıyız...
? Birbirinizi eleştirir misiniz?
Ü.Ü: Sevtap’ın eleştirdiğim yanı çok az. Birbirimize ayna tutuyoruz. Terazi burcu...Onun iniş ve çıkışlarını anlayamıyorum. Kahkahalarla gülerken birden ağlıyor. Onu anlamak için bunları şarkıya dökmesi gerekiyor. İkimiz de aslında birbirimize baktığımızda birer şizofren görüyoruz.
SEVTAP ÜNAL: Bunun sebebi her şeyden çok etkileniyor olmam. Aslında eleştiri değil de, benim yarım gibi abim. O yurt dışına bile iş için gittiğinde ağlardım.