Güncelleme Tarihi:
* Röportaja başlamadan önce siz bana sordunuz, ben de aynı soruyla başlayayım o halde; albümde en beğendiğiniz şarkı hangisi?
Mustafa Kemal Öztürk: Biz albümlerimize bütün şarkıları seçerek, eleyerek koyuyoruz. Hiçbir şarkı için “Hadi bu da 12’nci olsun bari” diye düşünmüyoruz. Hele bu albümde daha özel bir durum var; birçok özel isimle çalıştık. O nedenle aralarından birini seçmek gerçekten çok zor. Ama “Değişmem” benim için hikâyesi olan bir şarkı, ben onu söyleyebilirim.
* Nedir o özel durum?
M. Kemal: Eski sevgili durumlarından sonra yazılmış bir şarkı...
* Sizin için hangi şarkı daha özel Barış Bey?
Barış: Hepsi birbirinden değerli. Bu şarkıları teker teker albümlere koysanız, her biri o albümlerin hit’i olur.
* Şarkıları birbirinden ayıramıyorsunuz, peki ya albüme girecek şarkıları nasıl seçtiniz?
M. Kemal: Hangi konukla neyi güzel yapabiliriz diye çok düşündük. Konuklarımızın hepsi özel insanlar, onların da önerileri oldu.
* Albümde daha önce de birlikte çalıştığınız sanatçılar var. Listeye yeni eklenenler kimler?
M. Kemal: Öykü Gürman ve Serkan Çağrı, en yeni isimler. Bir de daha önce biz Feridun Düzağaç’ın albümüne konuk olmuştuk ama beraber bir şey söylememiştik. O da kendi albümlerinden farklı şekilde söyledi şarkıyı.
“BADEM VE KONUKLARI”, GÜZEL AMA KORKUTAN BİR FİKİRDİ
* Peki, bu proje nasıl ortaya çıktı? Grubunuzda farklı işlerle uğraşanlar da var, yeni şarkılar için zamanınız olmadığından mı böyle bir çalışmada karar kıldınız?
M. Kemal: Biz aslında yeni albüme başlayacaktık ama menajerimizden bu fikir çıktı. Güzel ama korkutan bir fikirdi, yapılabilirse güzel olur diye düşündük.
* Projenin sizi korkutan tarafları nelerdi?
Barış: Bu sanatçıların hepsi kendi alanlarında çok büyük isimler. Onlara bir şeyler götürürken iki kere düşünüyorsunuz. Bir Cahit Berkay’a şarkı götürürken, “Acaba ne diyecek?” diye düşünüyor insan...
* Ne dedi peki Cahit Bey?
Barış: Daha önce bize “Gelin” şarkısında eşlik etmişti, hem yaylı tamburuyla hem de vokaliyle. Bu sefer “Yorgunum’da ben vokal yapmak istemiyorum, yaylı tamburu kullanayım” dedi.
M. Kemal: Cahit Abi, inanılmaz bir insan. Bu kadar mütevazı olmak bence çok zordur. “Sizinle her şeye varım” şeklinde konuşuyor. Bir de “Selvi Boylum Al Yazmalım”ın küçük bir bölümünü solonun içerisine kattı, bu da bizim için çok gurur verici bir durum oldu.
* En çok kime teklif götürürken korktunuz?
Barış: Hepsinden eşit korktuk diyelim. Korku da değil aslında, tatlı bir heyecan, endişe... Yoksa hepsiyle aramız gayet güzel. Çok bereketli bir çalışma oldu.
M. Kemal: Kendimize güvenimiz vardı, zaten birçok isimle çalıştık. Müzikal anlamda bir şeyler yaptık ve başarılı da olduk. Bizim “Kalpsiz”i Özlem Tekin’le düet yaptığımız dönemde mesela, başka isimlerle de düet yapmıştı. Ama aralarından “Kalpsiz” öne çıktı.
ORHAN GENCEBAY’A ÇOK ÖZENİYORUM
* Badem, tarzını hangi albümde tam olarak oturttu?
M. Kemal: Biz üçüncü albümümüz “3B”de bunu başardığımızı hissetmiştik. İlk albüm, amatör ruhumuzun yüzde yüz yansıdığı bir albümdü. İkinci albümde sound’u oturtmayı başarmıştık. Ama hep daha iyisini yapmak için bir arayış oluyor...
* Yeterli ilgiyi görmediğini düşündüğünüz albüm ya da şarkılar var mı?
M. Kemal: Üçüncü albümün çıkış şarkısı “Senin Hâlâ Bu Kalp” beklediğimiz ilgiyi görmedi. İlk üç boyutlu video klip fikrinin de iyi olacağını düşünmüştük ama garip bir şekilde “Üç boyutlu videoyu yayınlayamayız” dediler. Sonra iki boyutluyu yolladık ama bir hayal kırıklığına uğradık. O şarkıların da zamanla ortaya çıkacağına inanıyoruz.
* Merak ediyorum, bu albüm promosyon dönemleri müzisyenler için bir keyif mi yoksa zûl mü?
Barış: Her ikisi de... Promosyon dönemlerinde devamlı yeni insanlara tanışıyoruz, gazetelere konuşuyoruz, televizyonlara gidiyoruz. Bunlar zûl değil ama İstanbul’da bir yerden bir yere yetişebilme kaygısı zûl. İşin bir keyifli yanı da üretim aşaması. Benim bu işi yapma sebebim o zaten. Bu anlamda Orhan Gencebay’a çok özeniyorum. Hayatı stüdyoda albüm yapmakla geçmiş, hiç konser vermemiş. Benim amacım da onu başarabilmek olurdu.
M. Kemal: Keşke böyle bir şeye ihtiyaç olmasa da biz konserimizi veriyor olsak ama bu da işin bir parçası. Keyif kısmı da konserler oluyor.
BADEM’İN OTOBİYOGRAFİSİ
* Sizin bir de film müzikleri yapma isteğiniz varmış sanırım?
M. Kemal: Yönetmenlerin hayallerini görünce, keşke bir filme baştan sona müzik yapsak diyoruz.
Barış: Albümde kendi içinizde bir dünya yaratıyorsunuz. O katmanlı bir şey oluyor. Ortaya çıktığı zaman da film gibi geliyor zaten.
* Bu albümü beyazperdeye taşısak, nasıl bir film olurdu?
Barış: Bu albüm, hayatımızın hikâyesi. Badem’in otobiyografisi gibi oldu.
M. Kemal: Bizim kartvizitimiz gibi oldu bu albüm. “2005’te ilk albümünüzü yaptınız, 2012’de de böyle önemli isimlerle bir albüm yapacaksınız” deselerdi gülerdik. Oradan gelinen yol hayal ötesi. Hayal bile edemezdik.
Emre Yıldız: Evet, bu albüm hayallerin üstüne çıkması anlamında bir dönüm noktası oldu diyebiliriz. Bu isimlerle birlikte çalışıyor olmak, bir hayalin gerçekleşmesi gibi.
Konuklar ne diyor?
Cahit Berkay: Türkiye’de bu tarzda müzik yapan çok fazla grup yok. O yüzden Badem’in şarkılarını ilk duyduğum zaman çok sevindim, karşılaşınca da kendilerini severek dinlediğimi hemen söyledim. Bana “Beraber bir şey yapar mıyız?” diye sorduklarında “Tabii ki, seve seve” dedim.
Vega: Bir şey hissetmeden şarkı yapabilen bir ikili değiliz. Badem’in “Uyan” şarkısı çok hoşumuza gitti, üzerine biz de bir şeyler yaptık. Çok güzel bir ortak çalışma oldu.
Öykü Gürman: Böyle paylaşımlar müzik dünyasında sıklıkla olmaya başladı. Bence çok güzel, çünkü o birliktelikten bambaşka şarkılar doğabiliyor. Neticede herkes kendi müziğini ortaya koyuyor ve içinizde hissettiğiniz şeyi şarkıya imza olarak atıyorsunuz.
İlhan Şeşen: Bana hayat verdikleri için Badem’le beraberim. Tabii biz biraz seçici jenerasyon oluyoruz ve ben de onları seçtim, bu kadar basit. Aslında önce onlar beni seçti, “Yapar mısın abi?” diye sordular, ben de onları seçtim, “Yaparım” dedim. Gençler bütün şarkılarını söylüyor ve onları hiç kıskanmıyorum. Güzel şeyler yapan kıskanılır mı?
Özlem Tekin: Projeyi çok beğendim, çocukları da özlemiştim. Bence her rock şarkının akustik versiyonu çok güzel oluyor, biz de parçayı bu sefer akustik söyledik. Güzel çalınmış, söylenmiş bir parça, daha uzun soluklu dinlenecektir.
Feridun Düzağaç: “Aşkın E Hali” benim için çok kıymetli bir şarkıydı. Badem’e çok yakıştırmıştım şarkıyı, çok da güzel oldu. Genç müzisyenler tavsiye istediklerinde hep “Kendi şarkılarınızı yapın” diyorum. Badem kendi yolunda giden bir grup. Yolları açık olsun.
Serkan Çağrı: Grubun üyesi olmamama rağmen en az grup içindekiler kadar heyecanlanabiliyorsam, ne mutlu. Albümü dinlerken büyük keyif alıyorum. Grubun şarkılarını sevenleriyle aynı hayranlıkla dinleyip, aynı heyecanı yaşıyorum.