Bu albümü aşk intikamı almak için çıkarmadım

Güncelleme Tarihi:

Bu albümü aşk intikamı almak için çıkarmadım
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2006 00:00

Asuman Krause de sonunda "Çok Yalnızım" adlı ilk albümüyle müzik dünyasına adım attı. Bir dönem Emrah’la, ardından da onun kuzeni Yaşar İpek’le aşk yaşamış olan Krause, "Bu albümü aşk intikamı almak amacıyla çıkarmadım" diyor.

Mankenlik, sunuculuk, oyunculuk, şarkıcılık... Bu işin sırası hep bu mudur?

- Benim için "Asuman da modaya uyup, albüm yaptı" diyorlar. Böyle bir moda yaratıp uyanlar varsa, ben onlardan değilim. Zamanında tiyatroyla da uğraştım. O zaman tiyatro yapmak moda değildi mesela...

Oyunculuk yapmayan manken hemen hemen yok gibi, değil mi?

- Güzellik yarışmasına girdim. Ardından manken oldum. Sonra sunuculuk ve oyunculuk geldi. Böyle bir sistemin işlediğinin farkında bile değildim o zamanlar. Avrupa’da ya da Amerika’da güzellik kraliçesi seçildiğinizde bir yıl boyunca vakıflar, dernekler yararına çalışıyorsunuz. Podyuma çıkmıyorsunuz.

Vakıflara, derneklere destek olmak için mutlaka bir güzellik yarışmasına katılmak mı gerekir?

- Tabii ki bunun için yarışmaya katılmak gerekli değil. Ama Miss Germany oldunuz diyelim, o derneğin, vakfın iyi niyet elçisi olarak yardım konusunda önayak olursunuz. Bu tür konulara daha çok dikkat çekilmesini sağlarsınız. Fakat ben yarışmadan sonra kendimi birdenbire podyumda buldum. Karşıma çıkan fırsatları değerlendirdim. Mankenlik yaptım, bitti. O defteri kapattım.

Mankenliği bıraktınız mı?

/images/100/0x0/55ead68df018fbb8f899f2f3
- Bir buçuk yıl önce bıraktım mankenliği. Artık beni manevi anlamda tatmin etmiyordu. Kulisteyken "Ben burada ne yapıyorum" diyordum kendi kendime. Çok güzel günler geçirdim. Çok güzel paralar kazandım. Tanınmamı mankenliğe borçluyum. Ama insan daha fazlasını istiyor. TV’ye çıkıp Sezen Aksu taklidi yaptığımda insanlar bana "Hadi sana albüm yapalım" dediler. Yok ya! O adamın bana hangi zihniyetle albüm yapalım dediğini biliyorum. Her şeyden önce ben kendimi biliyordum. Albüm yapmak istiyordum ama yine de "Böyle bir şey düşünmüyorum" diyordum. Çünkü o dönem moda diye herkes albüm çıkarıyordu. Ama sonra insan diyor ki "Ben bunu yapmak istiyorum. Neden birkaç yeteneksiz insan albüm çıkardı diye ben isteklerimden vazgeçeyim ki?" Bir dönem "Nasıl zayıflanır" diye kitap yazma modası vardı. Kitap yazmak o kadar kolay mı? Bana da kitap yazmamı söylediler. Yıllardır tuttuğum günlüklerim dışında zaten böyle bir yeteneğim yok! Kabul etmeyince "Sen yazmayacaksın ki zaten" dediler. "Biz yazıyoruz. Senin adın geçiyor" sözlerini duyunca şok yaşadım.

Albüm çıkarmaya karar verdikten sonra attığınız ilk adım ne oldu?

- Eyüp diye bir arkadaşımız var; İbrahim Tatlıses’in menajeri. "Ben yapacağım arkadaş bu işi. Ne yapmam gerekiyor?" dedim. Hemen beni Orhan Alkan’la bir araya getirdi. Orhan Ağabey "Ders alman gerek" dedi ve beni opera sanatçısı Nilgün Serimoğlu’na götürdü. Bana albüm yapmak isteyenler "Kimler şarkı söylüyor, sen mi söylemeyeceksin" diyordu. Çok rahatsız ediciydi. Güzel kadın, popüler kadın... Tamam günü kurtarır! Neyse sonra araya benim ameliyatım ve babamın ölümü girdi. Her şey üst üste geldi. "Demek ki şu zamanda yapmamam gerekiyor" dedim ve durdum. Belli bir zaman sonra yeniden çalışmalara başladım, bir buçuk yılda albümü hazırladık.

Yaşar İpek’le son yaşadığınız olaylardan sonra özel hayatınızı düzene soktunuz mu?

- Düzene soktuk. Hayat insanlara ne getirir belli olmaz. Arada problemli bir dönem yaşadım. "Asla bir daha böyle olaylı bir ilişki yaşamam" diyemem. Ama umarım bir daha böyle bir ilişki yaşamam. İnsan büyüdükçe bütün mevzularını toparlıyor ve törpülüyor. Hayat arkadaşı diyebileceği insanı da daha dikkatli seçiyor. Bunda da büyük konuşmamak lazım. Dışarıdan altın görünür, içi bakırdır. Bu da ancak zamanla anlaşılır.

Önce Emrah, ardından da Yaşar İpek’le yaşadıklarınızdan sonra, acaba onlara nispet olsun diye bir intikam albümü çıkarmış olabilir misiniz?

/images/100/0x0/55ead68df018fbb8f899f2f5
- İlk olarak 2001 yılında müzik işine girmeyi düşündüm ben... Sonra "Yok daha erken" dedim kendi kendime. 2003 gibi de ders almaya başladım. Yani "Çok Yalnızım" bir intikam albümü değil. Aşk intikamı almak için çıkarmadım ben bu albümü...

- Aksanlı bir Türkçe’niz olmasına rağmen sunuculuk tekliflerini neden kabul ettiniz?

Eleştiriler beni hiç rahatsız etmedi. Şimdi Rus’u alıp, sunucu yapıyorlar. O zaman onu da yapmamaları lazım. Artık şarkıcılık yapıyorum. İnsanlar çıkıp bunun için de bir şeyler diyecektir.

- İnsanların sizi eleştireceğinden neden bu kadar eminsiniz?

Çünkü mankenlikten gelen birçok isim albüm çıkardı. Şöyle bir şey gerçekleştirdik: Bir radyo programında isim vermeden şarkılarımız çalındı. "Kim söylüyor" diye anketler ve telefon bağlantıları gerçekleştirildi. Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş ve Linet cevapları geldi. Sesimi bu isimlere benzetmişler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!