Güncelleme Tarihi:
“Biz müziği evrensel olarak gördükçe piyasadan uzaklaşmaya başladık. şimdi yaptığımız albüm, uzaydan gelmiş gibi.”
Albümün ilk klibini “Yavaş Yavaş Yavaş”a çektiniz. Nasıl bir çalışma oldu?
Berke Hatipoğlu: “Yavaş Yavaş Yavaş”, albümün ikinci şarkısı. Klibini Ömer Faruk Sorak çekti. Mekân olarak Sarıyer Fatih Ormanı’nı seçtik.
Fotoğraflarda zombi kılığına girmiş gibiydiniz, var mı klipte öyle bir şey?
Berke Hatipoğlu: Yok, klipte öyle değiliz. Klip, insanın doğayla olan ilişkisini anlatıyor. Doğuş ve yıkımdan bahsediyor. Senaryo, Ömer Faruk’a ait. Daha fazla anlatmayayım...
Çekimler nasıl geçti?
Berke Hatipoğlu: Sete lansman konserinden çıkıp gittik, uyumadan.
Yorgunluktan mı öyle solgun duruyorsunuz klipte?
Berke Hatipoğlu: Hem yorgunluktan hem de plastik makyaj yapıldı yüzümüze, ondan. Ağaç kabuğu görüntüsü verildi.
Yorgunluk zorlamadı mı peki çekimlerde?
Berke Hatipoğlu: Biraz zor oldu tabii. Çok da uzun sürdü çekimler. Sabah 6’dan gece 11’e kadar çalıştık. En fazla performans sergilediğimiz klip bu oldu.
YENİ ŞARKILAR DAHA AGRESİF
Daha önce yaptığımız röportajda, bu albümün hazırlık sürecinin sıkıntılı ve yorucu geçtiğini söylemiştiniz. Şimdi ne durumdasınız?
Doğan Duru: Bayağı zaman harcadık, bitince de biraz rahatladık tabii. Ama şimdi de başka bir sürece girdik. Artık “Bu albüm insanlara doğru şekilde gidebilecek mi acaba?” diye düşünüyoruz.
Albüm için yola çıkarken hedeflediğiniz noktaya ulaştınız mı?
Doğan Duru: Müzikal anlamda ulaştık bence.
Dili daha sert olacak demiştiniz...
Doğan Duru: Daha agresif diyelim. Daha da sert olabilir açıkçası...
“Hayat Kaçık Bir Uykudur”u Güneş Duru’yla birlikte yazmışsınız, onun dışındaki şarkıların sözleri size ait. Nasıl çıktı bu şarkılar, nelerden ilham aldınız?
Doğan Duru: İnsan değişiyor, etkilendiği şeyler de değişiyor. Daha önce bir insanı anlamamışsınızdır ya da başka anlamışsınızdır, bugün baktığınızda tam tersi olabilir. Bizler tüm deneyimleri taşıyoruz ama duygular değişebilir. Albümde de sıkça onlar var.
Albümün kayıt süreci nasıl geçti? Çok yoğun bir temponuz olduğunu biliyorum...
İlke Hatipoğlu: Aslında işin o aşamasında hepimizin kafasında çok başka fikirler oluyor. Beş kişinin kafasındaki o farklı şeyleri ortak noktada birleştirmek gerekiyor. Bir yandan da Redd’in kimliğine ait müziği korumak gerektiği için, o ikisinin birleştiği anlar bizi çok zorluyor. Provalara başladığımızda dört-beş ayı stüdyoda geçiriyoruz. Herkes yoruluyor tabii ama bir yere vardıktan sonra o yorgunluk güzel bir şeye dönüşüyor.
Çatıştığınız anlar oluyor mu?
İlke Hatipoğlu: Mutlaka oluyor. Bu işin en zor kısmı o zaten. Beş ortaklı bir şirket düşünün ve ortada kesin bir doğru yok. Çünkü müzikal beğeniler de söz konusu. Beş kişinin ortak noktaya varabilmesi gerekiyor. Bizim yaptığımız bu şarkıların bazılarının dörder, beşer versiyonu var.
Bu farklı versiyonlardan birisini seçip albüme koyuyorsunuz, peki sonra kafanız karışmıyor mu?
Berke Hatipoğlu: Beş versiyondan bir tanesini seçmiyoruz aslında. Herkesin “oldu” diyebileceği noktaya getiriyoruz şarkıyı.
İlke Hatipoğlu: Benim kafamın karıştığı oluyor.
Doğan Duru: Benim kafam İlke’nin beş katı karışıyor. Çünkü bazı şarkıların versiyonlarının da versiyonları oluyor. Sahneye çıktığımda bazen sözleri başka türlü söylüyorum. Sözlerin yerlerini değiştirdiğim de oluyor. İnsanlar “Kendi şarkısının sözlerini unuttu” diye düşünüyor ama mevzu o değil. Belki de ben o şarkının
sekiz-dokuz ayrı versiyonunu yapmışım, dolayısıyla kafam onlara gidiyor.
Peki ya beşiniz ortak noktayı bulamazsanız ne oluyor?
İlke Hatipoğlu: O zaman albüme koymuyoruz.
ŞARKI ŞEBNEM FERAH'I İSTEDİ
“Sevmeden Geçer Zaman”ı Şebnem Ferah’la seslendirdiniz. Düet fikri nasıl çıktı?
Doğan Duru: Aslında bu albümü tasarlarken ortada bir düet fikri yoktu. Stüdyo aşamasına geldiğinde, tamamen şarkı onu istedi. Şebnem de bizi kırmayıp kabul etti, bayağı da güzel oldu. Biz de çok sevdik, Şebnem Ferah şarkıya çok şey kattı.
Piyasaya baktığınızda, sizce bu albüm nerede duruyor?
Doğan Duru: Türkiye’deki rock müzik akımı şu anda çok ağlak. İsteseniz de ağlayamayacağınız kadar ağlak. Ondan da kaçmak zorundasınız. Biz müziği evrensel olarak gördükçe piyasadan uzaklaşmaya başladık. Şimdi yaptığımız albüm uzaydan gelmiş gibi.
Berke Hatipoğlu: Albüm farklı bir yerde duruyor. Bu tarz müzik yapanlar vardı ama çoğu yok edildi. Albüm çıkaramıyorlar, konser veremiyorlar, medyada gözükemiyorlar. Biz biraz inatçı olduğumuz için şanslıyız, çünkü başından beri akıntıya terstik. Yüzmeyi su yuta yuta öğrendik.
Albümde favori şarkılarınız hangileri?
Doğan Duru: Ben öyle bir ayrıma gidemiyorum. Hepsi güzel oldu. Zaten “olmadı” dediklerimizi albüme koymadık.
Albümün kapağının kazınabilir olması fikri nereden çıktı?
Doğan Duru: Fikir, Apartman Tasarım Ofisi’nin. İllüstrasyonları da Özlem Ölçer yaptı. Albümle çok örtüşen bir kartonet oldu. Her şey güzelmiş gibi görünüyor ama biraz deştiğinizde, kazımaya başladığınızda etrafta olan biten bir sürü kötülüğün farkına varıyorsunuz.
TWEET’LERE BAKILIRSA ALBÜMÜ SEVMİŞLER
Berke Bey, siz aynı zamanda öğretim görevlisisiniz. Öğrencilerinizin albüm hakkındaki yorumları nasıl?
Berke Hatipoğlu: Birkaç haftadır derse giremediğim için beğenip beğenmediklerini henüz bilemiyorum. Ama tweet’lerden anladığım kadarıyla sevip dinleyenler var.