Bu akşam neler olacak

HUGO
- Martin Scorsese’nin sinemanın doğuşuna ve George Melies’ye saygı duruşu.
- Altın Küre’de En İyi Yönetmen Ödülü’nü almış olan Hugo’nun efsane yönetmen Scorsese’ye ikinci Oscarı’nı getirmesi sürpriz olmaz.
- En büyük dezavantajı bugüne dek En İyi Yönetmen dalındaki Altın Küre dışında dişe dokunur bir ödül kazanamamış olması.

MIDNIGHT IN PARIS
PARİS’TE BİR GECEYARISI
- Woody Allen’ın kalemini konuşturduğu bir Paris ve sanat aşkı güzellemesi.
- En İyi Film ve En İyi Yönetmen dallarının usülden, En İyi Orijinal Senaryo dalının ise en güçlü adaylarından. Altın Küre’de ve pek çok meslek birliği ödüllerinde es geçilmedi.
- Woody Allen, Akademi’nin sevdiği yönetmenlerinden olsa da filmin gösteriminin üzerinden uzun süre geçmiş olması bir dezavantaj yaratıyor. ‘Paris’te Bir Geceyarısı’, En İyi Orijinal Senaryo ile yetinmek zorunda kalacak gibi duruyor.

DECSENDANTS
SENDEN BANA KALAN
- Bizde bu hafta vizyona giren ‘Senden Bana Kalan’ filminin Altın Küre’de En İyi Drama dalında En İyi Film ödülü var. Ama Artist’in arkasında kalacağı tahmin ediliyor. ‘Senden Bana Kalan’ için Alexander Payne’in bugüne dek yaptığı en iyi iş diyebiliriz. Dahası, filmin konusu Akademi üyelerinin sevdiği türden.�
- Filmin en güçlü adaylığı En İyi Erkek Oyuncu dalında. George Clooney’nin buradaki performansı efsanevi olarak değerlendiriliyor. Halihazırda evinde bir Oscar heykelciği bulunan George Clooney her ne kadar sanat söz konusu olduğunda rekabetten bahsetmemek gerekir dese de, bu ödülün onun ve hayranlarının gözündeki değeri tartışılmaz.

THE ARTIST
ARTİST

- En İyi Film Oscarı’nın en güçlü adayı, sessiz sinemadan sesliye geçişi bir aşk hikâyesiyle anlatan Artist kuşkusuz. Siyah beyaz ve sessiz olması, kısacası diğerlerinden oldukça farklı olması dikkat çekici. Sinemada her türlü teknolojiden faydanıldığı şu günlerde böylesine naif bir çalışma iyi ve etkileyici çıkınca dikkatleri hemen üzerine topladı. Altın Küre, Bafta ve Amerikan Film Yapımcıları Birliği’nden (PGA) aldığı ödüllerin de desteğiyle Oscar’ın en güçlü adayı oldu bile. Tabii arkasında duran büyük yapımcıyı, yani Weinstein faktörünü de unutmamak gerek.
- ‘Artist’in yönetmeni Michael Hazanavicius En İyi Yönetmen dalında Martin Scorsese ile çekişme halinde olacak. En büyük dezavantajı devler liginde yeni olması. En İyi Film ‘Artist’ olurken, yönetmen ödülü Scorsese’ye gidebilir.
- Jean Dujardin, En İyi Erkek Oyuncu dalının en güçlü adayı. Sinemada ses çıkarmadan, konuşmadan duyguları geçirebileceğini gösterdi. Mimikleri, vücut dili, dansları ve sempatik tavırlarıyla izleyenleri büyüledi. Hem oynadığı karakter hem de kendisi son derece sempatik. En büyük dezavantajı tanınmıyor olması. Onu elinde Oscar’la konuşma yaparken görmek isteyeceklerin sayısı çok fazla olmayabilir. �
- Jean Dujardin’e mükemmel bir şekilde ayak uyduran Berenico Bejo, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında ödüle uzanarak sürpriz yapabilir. Onun da en büyük dezavantajı, aynı Dujardin gibi, Amerika’da tanınmıyor olması.

WAR HORSE
SAVAŞ ATI

- Steven Spielberg savaş yıllarında bir çocuk ve çok sevdiği atının birbirini arama öyküsünü anlatırken duygulara hitap etmeyi bildi. Ama Yönetmenler Birliği tarafından göz ardı edildi ne yazık ki.
- ‘Savaş Atı’ ana dallarda olmasa da sinematografisi ile hayli öne çıkıyor.

THE HELP
DUYGULARIN RENGİ

- Tüm adaylar içinde gişesi en fazla olan film. Amerika, ırkçılık üzerine yapılan bu filmi çok sevdi. Oyuncuların bir bütün olarak mükemmel iş çıkarmasının yanında başroldeki Viola Davis ve yardımcı roldeki Octavia Spencer gönüllerde taht kuran etkileyici performanslar sergiledi. Pek çok ödül töreninden ödülle dönen bu film özellikle kadın izleyicilerin gözdesi oldu. Erkeklerin ve objektif izleyicinin ise ırkçılık üzerinden yapılan duygu sömürüsüne pek sıcak bakmadığı bir gerçek.
- Viola Davis ve Octavia Spencer filmin ana yapı taşları. Oyuncular Birliği (SAG) ödül töreninde yaptığı göz yaşartan konuşması Davis’i Oscar’a bir adım daha yaklaştırdı diyebiliriz. Dahası unutmamak gerekir ki en güçlü rakibi Meryl Streep bile kendisini destekliyor. Streep, Altın Küre aldığında yaptığı konuşmasına “Seni seviyorum Viola, favorim sensin” demişti. Obama’nın liderliğindeki Amerika’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü bir siyahi oyuncunun alması da ayrıcalıklı olacaktır tabii.
- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalının iki adayı da ‘Duyguların Rengi’ filminden. Jessica Chastain ve Octavia Spencer ödülü paylaşabilir.

THE GIRL WITH THE DRAGON TATTOO
EJDERHA DÖVMELİ KIZ

- En İyi Görüntü Yönetimi dalında da adaylığı bulunan ‘Ejerha Dövmeli Kız’ın herkesi şaşırtan ama masaya da yumruğunu vuran bir adaylığı var; Rooney Mara ile En İyi Kadın Oyuncu adaylığı. Lisbeth Salander rolünde izlediğimiz genç oyuncu Rooney Mara’nın ödüle ulaşması zor ama aday olması bile büyük başarı.
- Bu arada filmin en önemli dezavantajı orijinalinin gölgesinde kalmış olmasıydı.

TINKER TAILOR SOLDIER SPY
KÖSTEBEK

En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu adaylıkları bulunan ‘Tinker Tailor Soldier Spy’ oldukça uzun ve alengirli bir casusluk filmi olarak takipçilerini memnun ettiyse de geniş bir kesime hitap edemedi. Pek çok hayranı Gary Oldman’ın artık bir ödül alması gerektiğini düşünse de şansının fazla olmadığı bir gerçek.

MONEYBALL
KAZANMA SANATI

- En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında adaylıkları bulunan ‘Kazanma Sanatı’ bir beyzbol filmi gibi görünse de aslında hayatta hep kaybeden olan bir adamın öyküsüne odaklanıyor.
- Brad Pitt’in bugüne kadarki en iyi performanslarından. Onu elinde Oscar heykelciği ile görmek isteyeceklerin sayısı hiç de az değil (bunlardan biri de benim tabii). Ama ne yazık ki rakipleri çok güçlü. Yanlış zamanlama.

TREE OF LIFE
HAYAT AĞACI

En İyi Film, Yönetmen ve Görüntü dallarında Oscar’a aday olan ‘Hayat Ağacı’ için, pek çok kişinin adeta taptığı Terrence Malick’in şahaseri denebilir. Güzel örülmüş, ilginç bir film ama öne çıkacağı tek dal Görüntü Yönetmenliği (Emmanuel Lubezki) gibi duruyor.

THE IRON LADY
DEMİR LEYDİ

İngiltere’nin ilk kadın başbakanı Margaret Thatcher’ın portresi niteliğindeki ‘Demir Leydi’ filmi tabii ki ağırlıklı olarak Thatcher’ı oynayan Meryl Streep üzerinden konuşuldu. Film çok beğenilmemiş, hatta soğuk ve uzak bulunmuş olsa da Streep’ın performansı kendisine 17. Oscar adaylığını getirdi. Altın Küre’yi kucaklayan Streep’in 3. Oscar’ını bu rolle alması bekleniyor. Karşısında ise ‘Duyguların Rengi’ filmiyle gönüllere taht kuran siyahi oyuncu Viola Davis var. Üstelik Davis, Streep’in de favori adayı.

MY WEEK WITH MARYLN
MARYLN İLE BİR HAFTA

En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adaylıklarını barındıran ‘Maryln ile Bir Hafta’ da Maryln Monroe olarak izlediğimiz Michel Williams en iyi performanslarından birini sergiliyor. Müzikal veya Komedi dalında Altın Küre almış olması umut verici. Ama Meryl Streep ve Viola  Davis’in yanında pek şansı olduğu söylenemez.

84. Oscar’ın özeti

Adı geçtiğinde akla hemen Oscar’ı getiren Meryl Streep, 17. Oscar adaylığını aldığı ‘The Iron Lady’ (Demir Leydi) filmindeki Margaret Thatcher rolüyle ödülü alacak gibi. Gerçi The ‘Help’deki (Duyguların Rengi) Viola Davis de ensesinde. Siyahi başkan Obama’nın Amerikası’nda, siyahilere yönelik ayrımcılıkları ve bunlara karşı mücadeleyi anlatan bir filme ilgi olmasını beklemek yanlış olmaz. Film her ne kadar ırkçılık konusunu fazlasıyla sömürüyor olsa da başrolde Viola Davis ve yardımcı rolde Octavia Spencer’ın oyunculuklarına diyecek yok. En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde, ‘The Artist’in başrolü Jean Dujardin’in karşı cephesinde, çok iyi arkadaş oldukları bilinen iki yakışıklı Brad Pitt (Moneyball-Kazanma Sanatı) ve Geroge Clooney’nin (Descendants-Senden Kalanlar) adları geçiyor. Ama Brad Pitt geride kalır; bu yıl En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar çekişmesi, Dujardin ve Clooney arasında olacak gibi.
Ne zaman ki Altın Küre ve Baftalar açıklandı ve ‘The Artist’ ödülleri süpürdü, Oscar yarışında da atağa geçti. Akademi’nin de modaya uyup, bu renksiz, sessiz ama diğer yanda bir o kadar da renkli olan bu filme En İyi Film Oscarı’nı vermesi kuvvetle muhtemel. Sinemanın doğuşuna kadar uzanan ‘Hugo’, En İyi Film Oscarı’nı ‘The Artist’e kaptıracak gibi ama film Martin Socersese’ye En İyi Yönetmen ödülünü getirebilir.