Güncelleme Tarihi:
Havada partikül yoğunluğuna bağlı olarak sağlam kişilerin bile kül bulutlarından etkilenebileceği belirten Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Sema Oymak, yanardağ püskürmesinden çıkan kül bulutu, partiküller, değişik organik ve inorganik tozların atmosfere yayılmış durumda olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Oymak, toz bulutlarının şu anda çok yüksekte olması nedeniyle sadece uçuş trafiğini etkilediğini kaydetti. Oymak, “Toz bulutları ülkemizi sardığında, daha alt tabakalara indiğinde, yağmurla beraber aşağılara çöktüğünde kronik akciğer hastalarını bir şekilde etkileyecektir. Sağlam kişileri etkileme ihtimali de var. Yani alerjik rahatsızlığı olanlar, kronik bronşit ve astım hastalığı olanlar, solunum yetmezliği çekenler, kalp hastalığı olanlar, solunum bozukluğu çekenler havadaki partikül yoğunluğundan mutlak etkilenecektir” diye konuştu.
NELER YAPILMALI?
Kül bulutlarının Türkiye'ye yerleşmesi halinde risk durumunda bulunanların mümkünse dışarı çıkmaması ve evlerinin pencerelerini kapalı tutması gerektiğini belirten Doç. Dr. Fatma Sema Oymak, “Dışarı çıkmak zorunda kalırlarsa da maske kullanmalı, bir eşarp yada atkı ile ağız ve burnunu kapatmaları gerekir. Ve hızla iç ortama girmeliler. Kül bulutları bebekleri ve küçük çocukları da etkileyeceğinden, kül bulutları geldiğinde çocukların dışarıda kalmasına ve oynamasına asla müsaade edilmemeli” dedi.
Çapı 5 mikrondan küçük olan partiküllerin direkt akciğerlerdeki alveollere ulaştığına dikkat çeken Doç. Dr. Oymak, patlayan yanardağa yakın yerleşim birimlerinde oturanların maruz kalınan partiküllü havayı soluma durumuna bağlı olarak akciğerlerinde kalıcı hasar oluşabileceğini söyledi. Uzaklık nedeniyle Türkiye'de böyle bir ihtimal bulunmadığını belirten Doç. Dr. Fatma Sema Oymak, “Fakat bizde hastalık ataklarına yol açabilir. Astım ve nefes darlığı çekenlerin, solunum yetmezliği bulunan hastaların şikayetleri artabilir. Acil servislerin bu hastalarla dolmasına neden olabilir. Çocuklarda bronşit ataklarına yol açabilir. Hastalar, tehlike geçtikten sonra bile iki hafta süre ile artırdığı dozda ilaçlarını kullanmaya devam etmeli” diye konuştu.