Esra ERDOĞAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2010 00:00
Hatice Vural Sivas’ın Yellice köyünde bir işçi ailesinin yedi çocuğundan biri olarak doğdu. Okumak için çırpındı, ebe hemşire oldu. 38 yaşında meme kanserine yakalandı. Ameliyat oldu, silikon meme takıldı. Hayatta ne istediğini sorgulayan Vural takı tasarımına odaklandı. Dil öğrenip İngiltere’ye yerleşti. Yarattığı marka Hatigems İngiliz basınının gündeminde
Hatice Vural 1965 yılında Sivas’ın Yellice köyünde dünyaya geldi. İşçi bir baba ve ev hanımı bir annenin üçüncü çocuğuydu. Toplam yedi kardeştiler. İlkokulu bitirdikten sonra babasının işi nedeniyle Balıkesir’in Edremit ilçesinde küçük bir köye taşındılar. Ortaokul oturdukları köye uzaktı. Hatice’nin babası ve annesi okula tek başına gitmesine izin vermediler ve ona, “Kardeşin iki yıl sonra ilkokulu bitirecek, onunla birlikte gidersin” dediler. Bu yüzden iki yıl okula gitmek için bekledi. Bu süre içinde ev işlerinde annesine yardım etti. Elişi ve dantel öğrendi.
Ama kitap okumayı daha çok seviyordu. Annesinin ona verdiği elişini çabucak bitirip ardından kitap okuyordu. İki yılını böyle geçirdi. Fakat kardeşi okulunu bitirdiğinde annesi ona “Artık çok büyüdün, okula gitmen doğru değil” dedi. Annesi ve babası, kardeşini okula yazdırdılar ve Hatice’yi okula göndermekten vazgeçtiler. Bu duruma çok üzülen Hatice, “Okumak istiyorum, buna engel olamazsınız” diye direttiğinde 14 yaşındaydı. Sonunda annesi ve babası ikna oldu ve onu okula gönderdiler. Hatice’nin forması bile yoktu. Okulda en büyük kız oydu ama kısa sürede alıştı. Sadece ders çalışmaya odaklandı. Başarısıyla dikkat çekiyordu. Üç yıl çabuk geçti. Tam okulu bitirmek üzereyken babası kalp krizi geçirerek öldü. Hatice evdeki en büyük çocuk olarak kalmıştı. İki ablası evlenmiş, İstanbul’a taşınmışlardı. Annesi o güne kadar hiç çalışmamıştı. Bu yüzden Hatice’nin çalışarak para kazanması gerekiyordu.
O yıl girdiği Devlet Parasız Yatılı Sınavları’nı kazandı. İstanbul gibi büyük bir şehirde okumak istiyordu. Erenköy Tevfik Sağlam Sağlık Meslek Lisesi’ni seçti, burslu olarak okuyup dört yıl sonra ebe hemşire olarak mezun oldu. Kurada da İstanbul’u çekti, Bakırköy Doğum Evi’nde uzun yıllar çalıştı.
ÖNCE HASTALANDI SONRA HAYATI SORGULADI
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde iki yıllık üniversite okurken aynı zamanda röntgen teknisyenliği kursuna devam etti ve röntgen teknikeri olarak meslek hayatını sürdürdü. Ama 38 yaşında Hatice’de bir takım sağlık sorunları baş gösterdi. Önce kalp yetmezliği hastalığına yakalandı, sonrasında da meme kanserine. Tedavisinin ardından, her iki memesinin de kanserli bölgesi temizlenerek, silikon yapıldı.
Bütün bunları yaşarken hayata dair isteklerini tekrar sorguladı. Sağlık sorunları sebebiyle erken emekli oldu. Doktoru kendisine sıkça stresli ortam ve yaşamdan uzak durması gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden hayatında her zaman çok severek amatör olarak ilgilendiği takı tasarımına odaklandı. Diğer yandan sürekli BBC izliyor, İngilizce kitap okuyarak İngilizce öğrenmeye çalışıyordu. Ameliyattan sonra her şey yolunda gidince İngiltere’de takı tasarımı yapmanın ve burada yaşamanın yollarını araştırdı. İngiltere’de beş yıllık oturma izni aldı ve 2008 yılının Ağustos ayında İngiltere’ye giderek takı tasarımıyla ilgili çalışmalarına burada sürdürdü. Çok geçmeden kendi şirketini kurdu ve kendi yarattığı Hatigems markasının isim hakkını aldı. Bristol’de bir bina kiraladı. Şu anda bir yandan takı tasarlıyor, satıyor, bir yandan da kiraladığı binanın alt katında ayrıca Grant Bradley Gallery, Tobacco Factory Theatre gibi önemli sanat merkezlerinde workshop’lar düzenleyip, sergiler açıyor. Geçen yıl Almanya’da Frankfurt’ta, İngiltere’de Londra’da ve İstanbul’da Adile Sultan Yalısı’nda takıları sergilendi.
EŞARP GERDANLIĞIN PATENTİNİ ALDI
Hatice Vural’ın pek çok öğrencisi var. Öğrencileri arasında kadınların yanı sıra erkekler de bulunuyor. Vural’ın en dikkat çeken çalışması, eşarp gerdanlıkları. İpek eşarplarla kolyeyi birleştirdiği bu orijinal tasarımları İngiltere’de çok ilgi görüyor. Bu tasarımın patentini de almış. Bundan sonraki hedefinin Osmanlı tarzı tasarımlarının yanı sıra gümüş, değerli taş ve fulardan oluşan yeni bağlama tekniklerini yaygınlaştırmak olduğunu söylüyor. Her tasarımından sadece bir tane bulunan Vural, amatör olarak fotoğrafçılık da yapıyor. Kendi tasarladığı takıların fotoğraflarını çekiyor ve internet sitesine ekliyor. Böylelikle tasarımlarının dünya çapında tanınmasını sağlıyor, internet üzerinden de takı satıyor. Tasarımlarının kendilerine has öyküleri ve adları bulunuyor.
Hatice’nin bu başarısı İngiltere’de Evening Post gazetesi ve Venue dergisi gibi önemli yayınlarda da yer buldu. Önümüzdeki 9 Eylül’de Tobacco Factory Theatre’da büyük bir showroom’u olacak. Bugünlerde gece gündüz bu showroom’a hazırlanıyor. Bristol Üniversitesi’nden 10 genç tasarımcı da showroom için ona yardım ediyor.
40 yaşından sonra hayatını tamamıyla değiştirmesi ve çok sevdiği hobisini meslek haline dönüştürmesiyle yaşama olan bağlılığı artan Vural, “Hayatta olmak istediğim kadını oldum. Bundan sonra bir sene daha İngiltere’de yaşayacağım. İspanyolca dersleri almaya başladım. İki yıl İspanya’da, ardından iki yıl da İtalya’da yaşamak istiyorum” diyor.
HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL
Üç ayda bir ailesini ve yakınlarını görmek için Türkiye’ye gelen Hatice Vural, “Takılarım İngiltere’de çok farklı ve egzotik algılandı. İnsanlar bendeki Akdeniz sıcaklığını hissediyorlar. Şu anda kendimi inanılmaz mutlu hissediyorum. Yapmak istediğim her şeyi yapıyorum. Kendime inandım. Neredeyse 24 saat çalışıyorum. Sadece uyurken işimden uzağım ama o sırada bile takılar rüyalarıma giriyor. Sadece şunu söylemek istiyorum. Hiçbir şey için hiçbir zaman geç değil. Bir şeyin sonu güzel bir başlangıç olabiliyor, bu benim hayat felsefem” diyor.