Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2005 00:57
Oyuncu Nilgün Belgün ikinci kitabını, yazar Cengiz Özakıncı’yla birlikte yazdı. ‘Bir Kadın-Bir Erkek, Düet ve Düello’ ismini taşıyan kitapta, kadın ve erkek üzerine yakası açılmadık konu kalmıyor. Kitapta Belgün’ün aldatıldığı için patlattığı kulağın da yer aldığı sayısız öykü ve ders var.
Nilgün Hanım’ı oyuncu kimliğiyle yakından tanıyoruz. Siz de kendinizi tanıtır mısınız Cengiz Bey?
Cengiz Özakıncı: Yazarım. İbrani, Grek, Latin, Arap, Göktürk yazı ve dilleri üzerinde çalışıyorum. ‘Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din’, İletişim Çağında Aydın Kirlenmesi’, ‘United States Of İrtica’, ‘İslam’da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü’, ‘Neveser’, ‘Münevver’, ‘Euro-Dolar Savaşı’, ‘Türkiye’nin Siyasi İntiharı: Yeni Osmanlı Tuzağı’ adlarında kitaplarım var.
- Peki bu ikili nasıl bir araya geldi?
Cengiz Özakıncı: Nilgün Hanım’ın ilk kitabı ‘İçimdeki Kadın’ Filika Yayınları’ndan çıkmıştı. O yayınevinin yöneticisi, kardeşim Uğur Özakıncı’ydı. Kitabının görsel tasarımını Uğur, editörlüğünü ben yaptım. Nilgün Hanım ikinci kitaba hazırlanırken, kardeşimi kaybettik. Biz de kitabı kardeşime ithaf ettik. Nilgün Hanım’ın yazıları bana geldikçe sağına soluna notlar düşmeye başladım. O kadın bakış açısıyla anlatmıştı, ben de yazılarını değerlendirirken dobra dobra, erkek görüşümü yazmaya başladım. Sonra bir araya geldik ve birbirimize ters düştüğümüz noktalarda düello yaptık. Hemfikir olduğumuz noktalar olduğunda da düet...
Nilgün Belgün: Ben teklif ettim bunu. ‘Bu kitapta bir kadın gözüyle erkeği anlatacağım. Siz bir yazarsınız, siz de erkek gözüyle anlatın’ dedim.
CİNSEL ÖZGÜRLÜK DİYE DİYE AŞKI ÖLDÜRDÜK
- Neden kadın-erkek ilişkisi ve aşk üzerine yazdınız?
Nilgün Belgün: Benim iki kızım var. Gençleri çok seviyorum. Onlarla oturup sohbet ettiğim zaman günümüzde sevginin ve aşkın yok olduğunu görüyorum. Hani biz kadınlar da ‘cinsel özgürlük’ diye yırtındık ya, hem erkekler kendi kuyularını kazdılar bu yüzden, hem de kadınlar. Aşkın içinde cinsellik var ama önce aşk gelmeli, sonra cinsellik! Biz ikimiz de 50 yaşındayız. Biz çok şükür aşkı da, gerçek sevgiyi de yaşadık.
İNŞALLAH DOKUNMA DERSİ ALMAYIZ
- Nilgün Hanım, kitapta yazıyorsunuz, öyle bir tokat atmışsınız ki bir erkeğin kulak zarını patlatmışsınız...
Nilgün Belgün: Bu erkeğin ya da insanların ismi yok kitapta. Ama olay var. Ben aşk yaşarken aldatıldım. Genelde aldatılırsam giderim. Bu gitme sırasında, yolumu çevirip böyle bir aldatma olmadığını falan izah etmeye çalıştı. Ve bir yalan söyledi. Bu yalan üzerine tokat yedi ve adamın kulak zarı patladı. Adam müzisyen olduğu için bir süre tek kulakla çalmak zorunda kaldı. Bu zar bir yılda yenileniyormuş...
- Kitabınızda da geçen bu sanal seks furyası nedir?
Nilgün Belgün: Amerika’da erkekler o kadar sanal hayata alışmışlar ki sanal seks yapıyorlarmış. Geceleri evlerine yorgun dönüyorlarmış. Eşleri evlerinde mutsuz onları bekliyormuş. Ruhsuz ve mutsuz bir evlilik sürdüyorlarmış. Cengiz Bey kitapta ‘Gençlerde duygusal iktidarsızlık var’ dedi. Çok doğru bu! Yaşadığımız batı taklitçiliği inşallah Amerika’daki gibi dokunma dersleri almaya kadar gitmez.
- Evli misiniz Cengiz Bey?
Cengiz Özakıncı: Hayır, ama bir sevgilim var.
Nilgün Belgün: Cengiz’e ‘Biz iş yapıyoruz. Hatta bugün bana aitsin, işimiz, röportajımız var, ondan sonra da arkadaşlarımızla kitabı kutlamaya gideceğiz’ dedim. Bilmiyorum valla! Gecenin belli saatinden sonra özgür bırakırım, kime isterse gidebilir... Şaka bir yana günümüzdeki kadınlar bunları kendileri istedi. Özgürlükse al sana özgürlük işte! Benim de var Allah’a şükür boynuzum! Boynuzsuz kadın olur mu, insan olur mu!
Eski sevgiliye aşık olunmazBen geriye gitmem genelde. Çünkü bir insan eski sevgilisine aşık olabilir mi? Olamaz. Aşk bir sihirdir. Büyünün içinde sevgi, güven, sadakat vardır. Bunların biri bozulduğunda hepsi bozulur. O büyünün de ısmarlama reçetesi yoktur...
Aramızda aşk olsa ikinci ay cinayet çıkardı- Balık kadını Nilgün Hanım, Boğa erkeği Cengiz Bey.. Aranızdaki astrolojik çatışmadan haberdar mısınız?
Cengiz Özakıncı: Nilgün Hanım bana burcumu sordu. Boğa deyince, hemen yüzünü astı. Geçmişte Boğa erkeğiyle bir felaket yaşamış. Sizin burcunuz nedir dedim, Balık deyince ben de aman dedim. Benim ilk aşkım Balık’tı, üstelik adı da Nilgün’dü. Hem Nilgün hem de Balık olunca aklıma tokat çaktığım sahne geldi!
Ben ilk aşkımı nasıl tokatladığımı anlattım, o da müzisyen sevgilisini nasıl tokatladığını anlattı sonra. Ben ‘Bir boğa erkeği sizi tokatlamışsa fena’ dedim. ‘Yok o balık erkeği... Ayrıca tokatı atan bendim’ dedi. Çok iyi dost olduk sonra. Ama aramızda bir aşk olsaydı kesin çoktan bitmişti, hatta ikinci ayda cinayet çıkardı.
Nilgün Belgün: Ben de o günden sonra sizli bizli olmaya başladım. İyi ki sormuşum burcunu, hiç olmazsa gardımızı aldık birbirimize! Erkek kadın arkadaşlığı daha sağlamdır. Kadın arkadaşlarınla aynı şeyleri konuşursun ama erkek arkadaşınla kendini geliştiriyorsun, başka şeyler konuşuyorsun, erkekten çok şey öğreniyorsun. İki erkek dostluğunda da aynı şeyler geçerli. ‘Bana kalırsa gerçekten kadın-erkek arkadaşlığı daha çok geliştiriyor insanı.