"Böyle sanatın içine tükürürüm anlayışı var"
Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş, Altın Portakal Film Festivali kapsamındaki "Yerel Yönetimler ve Sanat" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, "Bazı yerel yöneticilerde 'Ben böyle sanatın içine tükürürüm' anlayışı var. Sanata ve sanatçıya gereken saygıyı göstermeyen bu yöneticilerin, halkın oyuyla 15 yıldır yönetimde olması, düşünmemiz ve üzülmemiz gereken noktadır" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle bu yıl 49’uncusu düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında "Yerel Yönetimler ve Sanat" başlıklı panel Büyükşehir Belediye Kültür Salonu’nda yapıldı.
Sinema ve tiyatro oyuncusu Gülsen Tuncer moderatörlüğündeki panele, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden öğretim üyeleri Prof. Dr. Cevat Geray ve Prof. Dr. Ruşen Keleş, yönetmen Engin Ayça, Antalya Film Komisyon Gönüllü Girişimcisi Tamer Utku, Türkiye Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) Başkanı Yılmaz Atadeniz ve Antalya Tanıtım A.Ş. Başkanı Dr. Yusuf Örnek konuşmacı olarak katıldı.
Paneli Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Akaydın’la birlikte oyuncu İlyas Salman da takip etti.
"KARS’TA İNSANLIK YIKILDI"
Prof. Dr. Keleş, yerel yönetimlerin sanata olumlu bakış açıları olmasına karşın "menfi" şeklinde nitelendirilebilecek tavırlara rastlandığını kaydetti. Bu menfi tutumlardan birinin "Ben böyle sanatın içine tükürürüm" anlayışı olduğunu kaydeden Keleş, "Yerel yöneticiler, bunu söyleyebilecek kadar sanata sanatçıya saygısızlık yapacak konuma gelebiliyorlar. Böyle hareket eden, sanata ve sanatçıya gereken saygıyı göstermeyen yöneticilerin, halkın oyuyla 15 yıldır yönetimde olması asıl düşünmemiz ve üzülmemiz gereken noktadır" diye konuştu.
Keleş, heykeltıraş Mehmet Aksoy’a ait ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Ucube" olarak nitelendirdiği Kars’taki "İnsanlık Anıtı"nın yıkılmasıyla da aslında insanlığın yıkıldığını savundu. Yıkıma bir avuç sanatçı haricinde kimsenin karşı çıkmadığını belirten Prof. Dr. Keleş, halkın sessizliğinin kaygı verici olduğu savundu.
"DİNDAR VE KİNDAR NESİL"
Aynı üniversiteden Prof. Dr. Cevat Geray ise yerel yönetimlerin bir diğer sorumluluğunun kültürel ve sanatsal eğitsel çabası olduğunu belirterek, "Dindar ve kindar nesiller yetiştireceğiz anlayışının yerleşmeye başladığı bir dönemde yerel yönetimlerini işi biraz daha zorlaşıyor" dedi.
KALEİÇİ’NE YEŞİLÇAM SOKAĞI
SESAM Başkanı Yılmaz Atadeniz ise Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın’dan kentin tarihi yerleşim alanı Kaleiçi’nde, bir "Yeşilçam sokağı" yaratılmasını istedi.
Antalya Tanıtım A.Ş. Başkanı Dr. Örnek, Antalya’nın kültür sanat markası olmasının sadece yerel yönetimlerin görevi olmadığını belirtti. Yerel yönetimlerinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kurumlarıyla Antalya’da güçlü olduğunu kaydeden Dr. Örnek, Antalya’da sponsorluk müessesinin çalışmadığını söyledi, "Burası İstanbul değil" dedi.
Yönetmen Engin Ayça ise sanatı yaşayamayan bir yönetimin sanat üretiminin gerçekleşeceği ortamı yaratmayacağını belirterek, "Üretilen şeylere kendisine hizmet ediyor mu diye bakar" dedi.