OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 08, 2003 00:00
Niye inkar edeyim ki? Bu röportajı her ÅŸeyden önce kendim için yaptım. Meraktan ölmek üzereydim çünkü. Bazı kadınların nasıl bu kadar genç, diri ve canlı olabildiklerini bir türlü aklım almıyordu. Ä°lk iÅŸareti Gülriz Sururi'den aldım. Ben de zaten aÄŸzımın kenarındaki iki büyük çizgiye takmıştım. Yorgun düşünce derinleÅŸiyor, iyiyken pek fazla fark edilmiyor. Tabii azizim insan yaÅŸlanıyor, 20'lerindeki gibi olamıyor! O zaman ne yapacağız? Tıpış tıpış Kalamış'ın yolunu tutacağız, Dr. Hande Bozatlı'nın kapısını çalacağız. Ona botox için giden 3000 hastadan biri deÄŸildim, ama ondan çok ÅŸey öğrendim. Ä°leride... Belli mi olur, insan insana lazım olur!Nedir botox?- Botulinum Toksin Tip A. Bir çeÅŸit bakteriden elde edilen toksin.Zehir yani.- Evet. Ama sigara da zehir. Yüksek dozda Aspirin ve C vitamini de. Botox aslında yeni bir ÅŸey deÄŸil. 30, 40 yıldır birtakım hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Spastik çocuklara veriliyor. Yüz felcinde, ÅŸaşılık tedavisinde, migrende, kol altı ve el-ayak terlemelerinde kullanılıyor. 90'lı yılların başında da Kanadalı bir doktor tarafından kozmetikte kullanılmaya baÅŸlandı. Çünkü görüldü ki, kasları donduruyor, çizgileri açıyor...Bu ülkede botox'u ilk kullanan doktorsunuz. Hadi bize iÅŸin püf noktalarını anlatın. Nasıl yapıyorsunuz? Neye benzer bu botox?- Botox kutusuna baktığınız zaman, boÅŸ bir ÅŸiÅŸe görürsünüz. Hiçbir ÅŸey yoktur sanki. Toz filan görünmez. İçindeki o 100 ünitelik görünmeyen tozu, serum fizyolojikle sulandırmanız gerekir ki, kullanabilesiniz. Ä°ster çok su koyun ister az, gerekli olan üniteyi vermezseniz hiçbir iÅŸe yaramaz. Yani önemli olan verdiÄŸiniz ünite. Ve botox ÅŸiÅŸesi açıldığı gün, bitmek zorundadır... Ya bazı sivri zekalılar ilaçtan kár etmek için ertesi gün de kullanıyorsa...- Hiçbir iÅŸe yaramaz ki. Etkisi geçer. O gün tüketilmesi icap eder.100 ünitelik bir ÅŸiÅŸeden kaç kiÅŸiye botox yapabiliyorsunuz?- Ben genelde bir alın bir de göz-alın çıkartabiliyorum. Bir buçuk kiÅŸi yani! Daha fazla çıkartabilen varsa tebrik ediyorum. Yani bu iÅŸe kalkışacaksanız en az bir buçuk hastayı bulmanız gerekiyor. Ben her gün dört beÅŸ kiÅŸiye botox yapıyorum. Ara sıra da kendimize...Åžaka mı?- Yooo. 7 yıldır kendime yapıyorum. Akrabalar da sırada bekliyor. ‘‘Artan botox varsa ziyan olmasın’’ diyor!Pahalı bir ilaç öyle deÄŸil mi?- Hem de nasıl. Saddam Hüseyin, bunu kimyasal silah olarak kullanıyor, ben olsam kozmetikte kullanırım, bütün dünyaya yetecek kadar botox var onda...Peki normal insanlar bu ilaçtan alıp kendi kendilerine botox yapmaya kalkışırlarsa...- Ä°yi olmaz tabii...Ãœnlü isimlerden bunu deneyenler olmuÅŸ. Böyle ÅŸehir efsaneleri duydum.- Ben de duydum. VerdiÄŸiniz noktada asetil kolin salgısını durduruyor botox. Dolayısıyla yanlış yere vermemeniz gerekiyor. O zaman olmadık bir yeri düşürürsünüz, kaşı ya da göz kapağını. Allahtan etkisi birkaç ay sonra geçiyor. Kalıcı bir hasar yapmıyor yani.Normali nedir? Yılda kaç kez yaptırmak...- Ä°ki ya da üç.Kızmayın ama bir ÅŸey soracağım. Ben botox'lu kadınları resmen ayırd edebiliyorum. Botox 1, Botox 2, Botox 3 diye sayabiliyorum...- Ne yazık ki öyle bir problem var. Çünkü insanlar birbirinin yaptırdığı kaşın aynısını istiyor. Her ÅŸeyin modası var ya. Ve ne oluyor? Kadınlar gittikçe birbirine benziyor. Oysa, ben noktaları ayarlayabiliyorum, istersem kaldırmayabilirim yani kaşı. Ama hasta resmen yalvarıyor. Ben de onu mutlu etmek için onun istediÄŸi kaşı yapıyorum... Ama siz benim yüzümde botox olduÄŸunu anlamadınız. Demek ki olabiliyormuÅŸ!Peki bu meretin ters teptiÄŸi, istenmeyen sonuçlar verdiÄŸi olmuyor mu?- Bu öyle bir ÅŸey ki, su bile alerji yapabilir. Hiçbir ÅŸey ters sonuç vermez diye bir ÅŸey yok hayatta. Bazen asimetri olabiliyor, çünkü hastanın başını 4, 5 saat öne eÄŸmemesi gerekiyor, ama eÄŸiyor. Alnına masaj yapmaması gerekiyor, o zaman noktanın yeri deÄŸiÅŸiyor, ama yapıyor. Bir iki çok yaÅŸlı hastamda da o noktaya vermediÄŸim halde istemediÄŸimiz sonuçlar ortaya çıktı. Allahtan geçici. Botox için yüz kaslarınızın zayıf olmaması gerekiyor. Bazı hastalarımı daha uzaktan görünce, ‘‘Efendim size botox yapmam mümkün deÄŸil’’ diyorum, ama diretiyorlar.Uygun yaÅŸ?- KiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸiyor. 35 altını istemiyorum. Ama yaptığım oluyor. Mecbur kalıyorum. Anneleriyle geliyorlar. Çizgileri gerçekten abartılıysa ve derinleÅŸmeyi durdurmaları mümkün deÄŸilse, ‘‘Peki’’ diyorum.Bu iÅŸe bir kere sardırınca devamı mı geliyor?- Bir mecburiyet yok ama insanın hoÅŸuna gidiyor. Ä°nsan güzel ÅŸeylere çabuk alışıyor!Ä°nsan ne kadar zamanda etkisini görüyor?- KiÅŸiye baÄŸlı. Ertesi gün gören de var, bir hafta sonra da...Sonunda kafayı yiyip ‘‘Orası da! Burası da!’’ diyen oluyor mu?- Çoook. Ä°stanbul'da kaç yerde botox yapılıyor?- Sayısını bilmiyorum. Ama kuaförlerde bile yapılıyormuÅŸ! Çığırından çıkmış durumda.Peki nedir bu söylentiler: Bayat ilaç kullananlar varmış, su karıştıranlar ya da bir yeri yaparken diÄŸer yeri bozanlar. DoÄŸruluk payı var mı?- Kafası çalışan doktorların yapacağı iÅŸler deÄŸil bunlar. Ä°ki kuruÅŸ oradan kazanmak için bu tür numaralara gidiliyorsa, bir daha ona hasta gelmez ki...Sizin müşteri profiliniz nedir? Kimler geliyor?- Referansla hasta alıyoruz. Ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek insanlar. Çünkü botox dahil bizim burada yaptıklarımız temel saÄŸlık ihtiyacı deÄŸil, bir lüks. Dolayısıyla pahalı...Ben de tam botox ücretlerini soracaktım...- Ekonomik kriz yaÅŸadığımız için rakam verirsem, benden de yaptıranlardan da nefret edebilir insanlar.Ama ben de gazeteciyim, merak ederim...- Alın- göz botox'u 500 dolar.Bu tür uygulamaların sonunda yüzle boyun arasında çeliÅŸkili sonuçların çıkması mümkün mü?- Mümkün. Dozunu iyi ayarlayacaksınız...Şöyle bir hikaye anlattılar da... Bir kadın, 45'lerinde görünen 68 yaşındaki bir beyefendinin yüzüne bakıyor, ‘‘Mümkün deÄŸil, siz 68 olamazsınız!’’ diyor, o da gülerek balıkçı yaka kazağını indiriyor ve boynunu gösteriyor: Kırış-kırış...- Valla, cerrahi operasyon görenlerde bu daha fazla oluyor. Peki estetik cerrahlar sizi seviyor mu?- Biz onları seviyoruz, umarım onlar da bizi seviyordur. Neticede bu yöntemlerin hepsi dünyada kullanılıyor. Lazerin yeri ayrı, cerrahinin ayrı, kozmetik dermatolojinin yeri ayrı. Ama birbirimizi tamamlıyoruz. Ãœstelik amacımız aynı: Ä°nsanları mutlu etmeye çalışıyoruz!Anti-aging hastalarının yüzde 30'u kadın yüzde 70'i erkekBir dermatoloji doktoru insan yüzüne bakınca ne görüyor?- Atlasa benzer insan yüzü. DaÄŸlar tepeler, ovalar, göller, akarsular görüyorum ben. Ama o büyüleyici atlasla ilgilenmeyip önce hastanın tam gözünün içine bakıyorum...O ne demek?- Fizikle deÄŸil ruhla ilgiliyim demek!Ä°yi de siz psikolog deÄŸilsiniz!- Ama bu iÅŸi yaparken aynı zamanda psikolog gibi davranmam gerekiyor. Karşımdakinin kiÅŸiliÄŸini ve ruh halini iyi anlamam gerekiyor. Bazen hasta gelir, mutsuzdur. Gözler çökmüş, yüz sarkmış. Israrla bir ÅŸey istiyor. Yaparsam mutlu olacağını sanıyor. O gün yapmıyorum. Bir hafta sonra çağırdığımda ise hiç bir ÅŸey yapmama gerek kalmadan yüz düzelmiÅŸ oluyor... Ä°nsanlar radikal estetik kararları da psikolojik iniÅŸler çıkışlar yaÅŸarken alıyor...Kuaföre gidip saçını kestirmek, yeni bir kafayla hayata devam etmek gibi mi?- Öyle de diyebiliriz. Bir deÄŸiÅŸme arzusu. O yüzden, çizgilerinden çok ruhuyla ilgiliyim diyorum ya. Karşınızdakinin ruhsal frekansını yakalayamamışsanız geçmiÅŸ olsun! Ä°ÅŸ, minik iÄŸnelerle, botox'la, anti-aging'le bitmiyor yani. Bir canlı olarak insan teni neyle besleniyor, nasıl yaşıyor, ölümü nasıl oluyor?- Valla insanın içi geçtiÄŸi zaman yapacak bir ÅŸey olmuyor! Pek çok kadın için, ‘‘Vayy. Botox yaptırmış ondan iyi görünüyor. Babam da yaptırsa böyle görünür!’’ deniyor. Alakası yok. Cildin canlılığı içten geliyor. Ä°ÄŸnelerle olacak ÅŸey deÄŸil. O kadınların hayat enerjileri içlerinden fışkırmasa, botox yapsanız ne çare...Kırışık denilen illet nedir? Neden oluyor? Neden insanlara düşmanlık ediyor?- Büyüyoruz ondan! YaÅŸlanmak fiilinden daha sevimli geliyor deÄŸil mi?! Bir zaman geliyor, vücudumuz yeteri kadar hücre üretimi yapamıyor. Mesela iki insan aynı yaÅŸta ama biri, diÄŸerinin annesi yaşında görünüyor. Kalıtsal özellikler, yani genler önemli. Bir de tabii yaÅŸama ÅŸekli, düzenli uyku, beslenme, su içme, cildi dış ortamdan, güneÅŸten, hava kirliliÄŸinden koruma... Bunları yaparsanız ve genetik faktörleriniz de uygunsa, artı ruhunuz da geçmemiÅŸse...Yine de yaÅŸlanıyor insan! Tam olarak ne zaman yaÅŸlanmaya baÅŸlıyoruz?- Ben 35'imde hissetmeye baÅŸladım. Yüzünüzde isteseniz de istemeseniz de bir yumuÅŸama oluyor. Yine de 35 yaşın altındaki hastalarıma fazla bir ÅŸey yapmaktan yana deÄŸilim. Daha 25 yaşında ama botox istiyor. ‘‘Kaşımı çatıyorum, bu çizgiler oluÅŸtu!’’ diyor. Ben de ‘‘Bu yaÅŸta baÅŸlamak doÄŸru deÄŸil. Her tarafa post-it'ler yapıştır, kaşını çatma yaz’’ diyorum.Gülmekten de kırışabilir mi insan?- Elbette. O yüzden bazı insanlar gözlerini kullanmadan gülüyor ya...O nasıl oluyor?- Ho hoh hoh diye! Ä°ki kaÅŸ arasında bant yapıştırıp uyuyanlar bile var! Çizgileri ikiye ayırıyoruz biz: Dinamik çizgiler, statik çizgiler. Ama bazı çizgiler hem dinamik hem statik. Dinamik çizgiler mimiÄŸe baÄŸlı. Gülmek, kaÅŸ çatmak ya da gözü bozuk olanlar kısarak bakarlar ya, o zaman göz kenarlarında çizgiler oluÅŸur, onlar iÅŸte. Dinamik çizgiler ise güneÅŸ, sigara gibi faktörlere baÄŸlı olarak oluÅŸuyor. Kuru cilt daha mı çabuk kırışıyor?- Artık hangisini tercih ederseniz: Kuru cilt daha çabuk çizgileniyor ama yaÄŸlı cilt de daha çabuk pörsüyor!Neden erkekler kırışıklarıyla barışık yaşıyorlar da kadınlar savaÅŸ baÅŸlatıyor?- Kim demiÅŸ barışık yaÅŸadıklarını! Siz öyle zannediyorsunuz! Sosyal baskı nedeniyle erkekler o konudaki duygularını belli etmiyorlar. Erkek hasta sayımız hızla artıyor.Onlar daha mı az mız-mız ediyorlar? Erkek hastalarla çalışmak daha mı kolay?- Biz kadınlar daha ince ayrıntılarla uÄŸraşıyoruz. Erkekler öyle deÄŸil. Biz aÄŸacı görüyoruz, onlar ormanı. Daha genel deÄŸerlendiriyorlar. Dertleri sadece ÅŸuradaki kırışık ya da çizgi deÄŸil. Ama bir baÅŸlarlarsa kadınlardan daha muntazam geliyorlar. Ä°lk aÅŸamada eÅŸleri getiriyor. Ya da kız arkadaÅŸları. KendiliÄŸinden gelen de var: ‘‘Bu aralar çok çalıştım, çöktüm. Bana daha iyi görünebilmek için ne yapmam gerektiÄŸini söyler misiniz?’’Ne söylüyorsunuz?- Anti-aging denilen programımızı anlatıyorum. Anti-aging'e son zamanlarda ‘‘optimal saÄŸlık’’ da deniyor. Yaşı geriye götürmek deÄŸil anti-aging. Bu ne yazık ki mümkün deÄŸil. Ama ilerlemeyi yavaÅŸlatmak mümkün. Ve anti-aging programında erkek hastamız kadın hastamızdan daha fazla. Yüzde 30 kadınsa, yüzde 70 erkek..Â
button