Botoksu bir kere deneyip vazgeçtim

Güncelleme Tarihi:

Botoksu bir kere deneyip vazgeçtim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2010 00:00

Ayşegül Aldinç, Hafta Sonu’na verdiği röportajda “estetik yaptırdı” iddialarını yanıtladı:

Haberin Devamı

AYŞEGÜL ALDİNÇ FOTOĞRAFLARI 

Bazı kadınlar vardır; zaman onlar için olumlu işlemiştir ve hafızanızda hiç yaşlanmazlar. Ayşegül Aldinç de uzun aradan sonra yeni single’ı “O Kız”la karşımıza çıktığında güzelliğinden ve formundan hiçbir şey kaybetmemişti. Ünlü şarkıcı, single’ını ve güzellik sırlarını Hafta Sonu dergisine anlattı.  

2000 yılında en son “Nefes” adlı albümü yapmıştınız. l0 sonra bir single çıkardınız. Neden bir albüm değil de single?
- Başlangıçta bir göz kırpmak, bir merhaba demek istedim. Benden beklenenin albüm olduğunu bildiğim için zamanı geldiğinde bunu da gerçekleştireceğim. Bir ara ‘best of’ çıkarmamı istediler ama bunun şu aşamada dinleyiciye bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Müzikal çalışmalarım dört senedir aralıksız olarak sürüyor. Albümümü devreye single’dan sonra sokacağım.

Albüm ne zaman çıkacak?
- Kesin bir tarih veremiyorum. Çünkü bu piyasada tarih verdiğiniz zaman mahçup oluyorsunuz.

“O Kız”, Sezen Aksu imzası taşıyor. şarkının bir öyküsü var mı?
- Sezen Aksu gerçekten muhteşem bir söz yazarı ve besteci... şair yanı çok güçlü bir kadın... şarkıyı dinlediğinizde hakikaten hayatınız film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiyor. Anne baba evindeyken keyfimiz çok yerindeydi. Hayatın daha acımasız gerçekleriyle karşı karşıya kaldığımızda anne baba evi saltanat olarak kalıyor. O yüzden şarkı kadın erkek ayırımı olmadan, bütün insanlığı ilgilendiriyor.

O günleri hatırladığınızda yüreğinizin zaman zaman sızladığı oluyor mu?
- Tabii ki. Üç kişilik çekirdek bir ailenin mensubuyum. 2003 yılında babamı kaybettim. Artık yolumuza onsuz devam etmek zorundaydık. Bir kişi eksilmiştik. Bakıldığında insan olarak da eksiliyoruz.

Diğer şarkının adı da “Ağla”...
- Çok hoş bir Sezen şarkısı daha... ılk dinlediğim anda bu şarkıda da tüylerim diken diken oldu. Zaten Sezen’in bütün işlerinde ben hep böyle oluyorum. Gönlümde çok farklı bir yeri var. O bana gıyabımda “O bir bal damlası gibidir” dermiş. Bunun benim iyi bir insan olma çabalarımın ve bunun ondaki yansımasının bir tezahürü olduğunu düşünüyorum.

BOTOKSU BİR KERE DENEYİP VAZGEÇTİM

Single’ın prodüktörü Emel Müftüoğlu. Bu nasıl gerçekleşti; o mu istedi yoksa siz mi teklif ettiniz?
- Onun artist avcılığı ve prodüktör kafasını kimse bilmez. Prodüktörüm olmasını istedim, bunu hak etmediğini söyledi. “ızin ver buna ben karar vereyim” dedim.

Yeni fotoğraflarınız da müthiş... Nihat Odabaşı ile Alaçatı’ya gidip nasıl yarattınız o fotoğrafları?
- Nihat, Alaçatı’da moda çekimleri yapıyordu. Her şeyin çok güzel olduğunu ve gelirsem güzel şeyler çıkarabileceğimizi söyledi. Ben de teklifini kabul ettim.

Siz geçen yıllara rağmen hiç değişmediniz. Gençlik iksirini mi buldunuz?
- Bedenime gazetelerde yazıldığı gibi acımasız şeyler uygulamadım. Tabii ki spora başladığım ilk zamanlarda kaslar biraz tepki gösteriyor ama sonradan her şey rayına giriyor.

Biraz botoks, biraz vitamin iğneleri... Öyle mi?
- Bir ara botoks yaptırmıştım. Ama baktım ki ifademde değişiklikler oluyor, bir daha hiç denemedim. Ama PRP diye bir yöntem var; onda kendi kanınızı alıp santrifüjden geçirip tekrar vücudunuza enjekte ediyorlar. Ben, fiziğimi bozmamak ve eski halimden çok farklı olmamak koşuluyla vücuduma ufak tefek dokunuşların yapılabileceğini düşünüyorum. Asıl tuhaf olan bütün bunları sanki bir suç işlemişsin ve kendini savunuyormuşsun gibi anlatmak zorunda kalmak. Güzel olduğum için neredeyse özür dilemek zorunda kalacağım. Bu bana çok salakça geliyor. Baba tarafım Boşnak’tır. Genlerime ve aklıma teşekkür etmem gerek.

10 YIL ÖNCE ÇOK DAHA SERTTİM

Eskiler “Bir dirhem et, bin ayıp örter” derdi...
- Eskiden zayıflamak hoş karşılanmazdı. Zayıfladığın zaman “Biraz et tut!” derlerdi. şimdi ise şişmanlık ayıp sayılıyor.

Her şey de fiziksel güzellik değil tabii...
- Güzellik gelip geçici, bir sivilce çıkar güzelliğin bozulur, kaza geçirirsin güzellik biter. Geriye bir tek sen kalırsın. Güzelliğinle ağırlanırsın, verdiğin duygu ve karakterinle akıllarda kalırsın. ınsanları kalıcı yapan şey budur.

Bazıları da fotoğraflarınız için “photoshop’lu” dedi...
- Klibimde de fotoğraflardaki gibiyim. Herhalde orada da photoshop uygulanmıyor. O yüzden fotoğraflarıma photoshop diyenler klibimi izlesinler.

Bir kadın 50’sine yaklaşırken ne yapmazsa kadın olduğunu hissedemez?
- 40’ına kadar Tanrı’nın size verdiği hediyelerle idare edersiniz. O yaştan sonra da hak ettiğiniz görüntüde olursunuz. Bu da aklı, zekayı devreye sokan bir şey. Gençlik bir yere kadar...

Hakkınızdaki en büyük yanılgı neydi?
- Çok hırslı olduğumu düşündüler ama ben o kadar hırslı değildim. ılk çıktığım andan itibaren fizik özelliklerimin anadan doğma mı sonradan olma mı olduğuna dair neredeyse bahisler oynandı. Kariyerimin ilk yıllarında “Bu sadece güzel mi?” diye düşündüler, sonra aklım ve duygum olduğunu kabul ettiler. Bunlar beni şekillendiren ve tetikleyen şeyler. Mesela eğlenceli olduğumu da pek kimse bilmezdi. Köşe yazılarimla bu da ortaya çıktı nitekim.

Klipte cilveli bir kadın var. Eski kliplerdeki kadın daha mesafeliydi...
- Büyüdükçe bana bir şeyler ekleniyor. Sezgilerimle hissettiğim gibi yaşıyorum. 10 yıl önce daha serttim.

Haberin Devamı

ALTERNATİF ROLLER BEKLİYORUM

Daha da güzelleşen, forma giren Ayşegül Aldinç için aslında oyunculuğun tam zamanı... Ne dersiniz?
- Bu konuda teklifler alıyorum. Ama şu an ağırlıklı olarak müzikle uğraşmak istiyorum. Tabii gönlümü çelecek bir teklif geldiğinde değerlendiririm.

Nasıl bir rol düşlüyorsunuz?
- Bana bugüne kadar hep çağdaş, güçlü şehir kadını rolleri geldi. Biraz daha alternatif roller olsa çok mutlu olurdum.

Haberin Devamı

YURT DIŞINA AÇILMAYI TARKAN DENEDİ, OLMADI

Sıfır noktasından başlasaydınız şu anın koşullarında müziğiniz nasıl olurdu?
- Sıfır noktasında olsaydım yapılmamış bir şey yapmaya çalışırdım. ılginç olmak adına yabancı starlardan örnek alan şarkıcılar var. Bunu pek yaratıcı bulduğumu söyleyemeyeceğim.

Size göre “Yurt dışında doğsaydım daha çok kişi beni tanırdı” klişesi doğru mu?
- Hepimiz için geçerli değil. Hayatımın hiçbir döneminde burayı bırakıp Avrupa’ya açılayım gibi derdim olmadı. Bazılarının bu çabalarını görüyorum. Klasik müzik temsilcileri, yazar ve modacılarımız yurt dışında bizi gayet güzel temsil ediyorlar. Bir pop sanatçısı olarak Tarkan denedi, olmadı... Çünkü seni var eden şey buranın kuralları. Bu kurallar orada geçerli olmuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!