Yeşim ÇOBANKENT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2001 01:57
Yıllarca elleri, ayakları, koltukaltları aşırı terleyen, bu durumla başa çıkmak için ne yapacağını bilemeyen insanlar için artık umut verici gelişmeler var.
Üstelik sadece bir değil, iki ayrı yöntemle bu sıkıntıdan kurtulabiliyorsunuz. Yöntemlerden biri, son günlerde adından çok söz edilen ünlü botoks. Plastik cerrahideki kullanımıyla bu yıl herkesin adını duyduğu botoks, terlemeye karşı da iyi sonuç veriyor. Terleme, iyonofotoforez adı verilen ve sürekli kullanılan bir araçla da engellenebiliyor.
Kendimi bildim bileli ellerim ve ayaklarım aşırı terler. Hem de yaz kış. Okuduğum kitapların kapakları parçalanır, ellerim ve ayaklarımın dibinde küçük gölcükler oluşur. Hele okul dönemi tam bir kabustu, sınav dönemlerinde yazılı kağıtları ellerimin altında erir, bütün ödevlerimde mürekkepler dağılırdı. Ellerim ve ayaklarımın her zaman buz gibi olması yetmezmiş gibi, dokunduğum her şey vıcık vıcık olur. Yeni biriyle tanışmak ayrı bir stres kaynağı, el sıkışmak ciddi bir dert. En fenası da yaz aylarında sandalet giyenlere iç geçirerek bakarım.
Tıp dilinde bütün vücudun ya da belli bir bölgenin aşırı terlemesine ‘‘hiperhidrosis’’ deniliyor. Amerika'da yapılan bir araştırma benim gibi hiperhidrosis rahatsızlığı olanların toplumun yüzde 2'sini oluşturduğunu gösteriyor. Ancak bu konuda Türkiye'de yapılmış bir araştırma henüz yok.
‘‘Hiperhidrosis’’ tam olarak hastalık sınıfına sokulmayan bir rahatsızlık. Ancak insanların sosyal yaşamını çok derinden etkiliyor. Yoğun ıslaklık duygusu, nem, bazen kötü koku ve ıslaklığın yol açtığı bakteriyel deri hastalıkları bu derdi çekenlerin kendilerini toplumdan soyutlamalarına neden olabiliyor.
YENİ BİR ÇÖZÜM
Estetik ve plastik cerrahi uzmanı Dr. Zafer Atakan, Botulinum toksin tip A'nın yani botoksun vücudun ihtiyacı olan genel terlemeyi etkilemeden sorunlu bölgelerdeki aşırı ter salınımını durdurduğunu söylüyor. Botoks yeni keşfedilmiş değil, uzun yıllardan beri birçok hastalığın yanı sıra şaşılık ve felç gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca plastik cerrahi de kırışıkları gidermek ve cilde taze bir görünüm vermek için faydalanıyor botokstan.
Botoksun aşırı terlemenin tedavisinde kullanılması ise çok yeni. Başlanıgıcı bu konuda yapılan klinik deneylerin olumlu sonuçlanmasına dayanıyor. Aşırı terleyen 145 hasta üzerinde Münih'te Ludwig-Maximillians Üniversitesi'ne bağlı bilim adamlarınca yapılan araştırmanın sonuçları botoksun bu hastalarda terlemeyi yüzde 86 oranında azalttığını gösteriyor.
Dr. Zafer Atakan da bu yöntemi ülkemizde ilk uygulayanlardan biri. Bu yöntemin mutlaka bir uzman doktor tarafından uygulanması gerekiyor. Atakan, aşırı terlemenin sebebinin genellikle bilinmediğini ve terbezlerinin normal işleyiş mekanizmasını gerçekleştirmediği için ortaya çıktığını söylüyor. Genellikle 15-35 yaş arası insanların yaşadığı bu rahatsızlıkta genetik faktörü de önemli rol oynuyor.
300-1000 DOLAR ARASI
Bazen hipertroid gibi hastalıklar ve hormon değişimleri de aşırı terlemeyi tetikliyor ya da aşırı terlemek diabet gibi başka hastalıkların habercisi olabiliyor. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak hastanın öncelikle bir dahiliyeci tarafından muayene edilmesi ve rutin testleri yaptırmak gerekiyor. Bunlar yapıldıktan sonra Botox tedavisi uygulanabiliyor. Dr. Atakan, aşırı terlemede psikolojik etkenlerin sanıldığından daha az rol oynadığını söylüyor.
Botoksun uygulanma aşaması oldukça pratik ve acısız. Hemen hemen hiçbir yan etkisinin görülmediği söyleniyor, nadiren hassas kişilerde alerjik reaksiyona yol açabiliyor. Botoks akupuntur iğnelerine benzeyen minik iğnelerle aşırı terleme görülen bölgeye enjekte ediliyor. En fazla 15-20 dakika süren bu işlem o bölgedeki terbezlerini bloke ederek ter salınımını engelliyor. Botoks tam etkisini 1 ile 3 gün sonra göstermeye başlıyor ve 6 ay ile 1 yıl zaman diliminde etkisini sürdürüyor. Ancak Dr. Atakan, tedavinin tekrarlanarak sürdürülmesi halinde iki uygulama aradaki zaman aralığının giderek büyüdüğünü söylüyor. Bu işlemin uygulama bedeli terleyen bölgeye göre 300 ile 1000 Dolar arasında değişiyor.
İYONOFOTOFOREZ ALETİ
Terlemeye karşı araç
Yazının girişinde aşırı terlemenin tedavisinde kullanılan bir başka yöntem daha olduğunu söylemiştik. ‘‘İyonofotoforez’’ adı verilen bu yöntem Alman Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi'nde Dr. Elif Gürkan tarafından uygulanıyor. Bu yöntem özel bir iyonofotoforez aletiyle gerçekleştirilen bir uygulama. Alet deyince gözünüz korkmasın, iki adet kap ve el radyosundan büyük bir mekanik kısımdan oluşan bir düzenek aslında. Bu yöntem de tıpkı botoksta olduğu gibi hastaların terleyen bölgelerindeki terbezlerinin bloke edilmesi esasına dayanıyor. Hastaların elleri ve ayakları içinde özel bir sıvı bulunan birer kaba sokularak çok düşük miktarda bir tür elektrik akımı veriliyor. Uygulama en fazla 15 dakika sürüyor. Ancak bu yöntemin bir handikapı var, etkisini hemen gösteriyor ama aynı işlemi birkaç gün içinde tekrarlamanız gerekiyor. Yoksa yeniden terlemeye başlıyorsunuz.
Dr. Elif Gürkan iyonofotoforez aletini bundan beş yıl önce Türkiye'ye getirmiş ve aşırı terlemeden şikayetçi hastalar üzerinde kullanmaya başlamış. Bu yöntemi şimdiye kadar 300'e yakın hasta üzerinde uygulamış, hastaların tamamına yakını sonuçtan çok memnun olduğunu belirtiyor. Sürekli hastaneye gidip gelmek istemeyen hastalar bu aleti satın alıp elektrikli diş fırçası rahatlığıyla kendileri de kullanabiliyor.
Dr. Gürkan, kendisine başvuran hastaların büyük çoğunluğunun sonradan iyonofotoforez aleti satın aldığını söylüyor. Aşırı terleme sorununu iyonofotoforez yöntemiyle çözmeye karar verirseniz Alman Hastanesi'ndeki tek seansın bedeli 12.5 milyon TL ama aleti satın almak isterseniz ortalama 700-800 milyon TL gibi rakamı gözden çıkarmanız gerekiyor.
Horlama uzayda geçiyor
Yeni bir araştırma, uzaya giden astronotlarda horlama başta olmak üzere, uykudaki solunum rahatsızlıklarının büyük ölçüde azaldığını ortaya koydu. Amerika'da yayımlanan American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine adındaki tıp dergisine göre astronotlar, yeryüzünde yaşadıkları süre içinde zamanın yüzde 16'sını horlayarak geçirirken, uzaya çıktıklarında bu oran yüzde 1'e indi.