Boş zamanlarını ikizlere ayırıyor

Tuna’nın hikayesinden bahsedebilir misiniz?

Tuna, 34 senelik bir firma. Babam Turan Tuna tarafından kuruldu. Sektöre Tuna Çelik olarak başladı, o dönemde bütün ofis firmalarında çelik vardı.

Daha sonra ahşap ağırlıklı mobilyalar yapılmaya başlandı ve biz de Çelik’i atıp Tuna Ofis’e dönüştürdük.

5 sene önce fabrikamızı Silivri’ye taşıyınca, ciddi bir kapasite artışımız oldu. Neden yapmayalım diyerek, üç yıl önce ev mobilyasına da girdik.

Tasarım eğitimi aldınız mı?

İki yıllık bir tasarım eğitimi aldım. Tasarımı bana ait olan bir yatak odası grubu var. Zaten biz hep mobilyanın içinde olduk.

Açıkçası içinde olduğum için mimarlığa hep bir ilgim oldu. Ofisteyken yerleştirme de yapıyordum, yeni ürünler de yapıyorduk. Yine de ev mobilyasına girmemiz benim için daha iyi oldu.

Şu anda devam ediyor musunuz tasarıma?

Çok fazla değil, ama bütün yerli üretilecek olan ürünler benim ve danışmanımızın yönlendirmesiyle çıkarılıyor.

Aldığım eğitimi tabii ki kullanıyorum, ama daha çok işin idari kısmındayım.

Aile üyeleriyle çalışıyorsunuz, çatışmalar yaşanıyor mu?

Dönem dönem ufak tefek atışmalar olsa da, büyük çatışmalar yaşamıyoruz. Bizde ben ev mobilyasıyla ilgileniyorum, kız kardeşim finansla ilgileniyor.

Ağabeyimiz ise ofis mobilyasıyla ilgili. Hepimizin ayrı sorumluluğu olduğu için çatışma olmuyor.

Çalışma temponuz nasıl?

Ev başladığından beri çok yoğun. Önce Silivri’deki showroom’u açtık. Ondan sonra Harbiye’yi yeniledik ve ev mobilyasına çevirdik. Sürekli yeni bir proje olduğu için tempo yavaşlamıyor.

Ev mobilyasında sezonlar var. Trendleri takip etmek için yurtdışında fuarlara gidiyorsunuz.

Kendi evinizde trendler doğrultusunda sık sık değişiklik yapıyor musunuz?

Mobilyada da trendler var, ama tekstilde olduğu gibi her sene eşyalarımızı değiştiremeyiz.

O yüzden de duvar renginizde ya da aksesuvarlarınızda değişiklikler yapabilirsiniz. Ben kendi evimde de tamamlayıcılarla farklılık yaratmaya çalışıyorum.

Siz ağırlıklı olarak Silivri’de misiniz?

Evet, Silivri’de yerimiz bir mobilya mağazası değil aslında, halısından aydınlatmasına bütün tamamlayıcıların olduğu bir konsept store.

Orada köşeler yarattık ve müşteriye fikir verelim istedik. Zaten ‘Yeni Ev Fikirleri’ diye bir sloganımız var.

İkiz oğullarınız var. Bebeklik dönemlerinde zorlandınız mı?

Çok zorlandım, ikiz çocuk gerçekten zor. Zaten iki sene ara vermek zorunda kaldım.

Yine de bir kerede bitmiş olduğu için şu anda mutluyum. İş hayatındaki aram da bir kere olmuş oldu.

İki senelik aradan sonra işe dönmek nasıldı?

Ben ev projesiyle birlikte döndüm. Yeni bir projeyle birlikte dönünce, zor olmadı.

Ciddi bir çalışmaydı, ama o yoğunluk benim hoşuma gitti. Yeni bir şeyler yaratmak insanın daha çok hoşuna gidiyor.

Dünya turu yapmak istiyorum

Yüzmeyi seviyorum. Ancak tatillerde olsa da, farklı kültürler tanımak da hoşuma gidiyor. İleride umarım Rahmi Koç gibi emekli olup, bir dünya turu yaparım. Kitap okumak da bana keyif veriyor. Tabii ki çocuklarla vakit geçiriyorum. Bu sene okula başlayacaklar, onlara bile fazla vaktim kalmıyor. Çok özlüyoruz birbirimizi, ama hem çok iyi bir iş kadını, hem çok iyi bir anne ve de çok iyi ev kadını olmak mümkün olmuyor.