Güncelleme Tarihi:
Yeni oyununuzla başlayalım; “Dar Ayakkabıyla Yaşamak”ın konusu nedir?
- Bin işçinin çalıştığı bir fabrikada beş işçi haklarını aramak için açlık grevi yapıyor. Bu arada fabrika patronuyla iki yıldır süren müzakerelerden bir sonuç alınamamış. Müzakerelere yardımcı olan kişi de benim. İlk bölümde menajerim, ikinci bölümde ise sunuculuk yapıyorum. Amaç, insanları dertlerini anlatabileceklerine inandırıp televizyon programına çıkarmak. Hem medya hem de sistem eleştirisi yapan, eğlendirirken düşündüren bir oyun bu. Bir kara komedi örneği.
Oyunun yazarı Duşan Kovaçeviç. Kendisiyle tanışıyorsunuz sanırım...
- Evet, Sırbistan’da tanışmıştık. Oyunumuzun prömiyerine de geldi.
Beğendi mi peki?
- Bizim ele aldığımız şekliyle sevdiğini söyledi. Bu arada Şehir Tiyatroları bu yıl “Dar Ayakkabıyla Yaşamak”ın yanı sıra Duşan Kovaçeviç’in “İntiharın Genel Provası” ve “Buluşma Yeri” oyunlarını da sahneliyor, onlarda da rol alıyorum.
Türkiye’de yeni nesil yazarlardan güncel konulara değinen oyunlar çıkmıyor mu?
- Son altı-yedi yıldır çok yoğun çalıştığım için yakından takip edemiyorum. Hatta sahneye çıkıp dizi çekimine gitmekten doğru düzgün oyun bile izleyemiyorum. Büyük bir zaman sıkıntım var. Ama güncel sorunlarımıza eğilen yeni nesil yazarlarla buluşmayı her oyuncu gibi ben de isterim.
MÜZİSYENLERE ÖYKÜNÜRÜM
Sendikal haklar konusunda büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, “Dar Ayakkabıyla Yaşamak” oyunuyla bir şeyleri değiştirebilir misiniz sizce?
- “Bir tiyatro oyunu izledim, bütün hayatım değişti” olmuyor. Bir toplumun değişmesi için önce yüzdenin değişmesi gerekiyor. Sanat keşke bir toplumu değiştirse ama öyle bir işlevi yok. Sanata ihtiyacı olan toplum yaratmak önemli olan. İnsanlar sanatsız da yaşarlar ama sanatla bir bağ kurulduğunda yaşamın anlamı üzerine sorular sorulabilir ve böylece bizlere ters gelen o durumlar daha az yaşanır.
Siz sanatsız yaşayabilir misiniz?
— Sanatla bir kez tanışınca, sanatsız yaşamanın zor olduğunu düşünüyorum. Hiç tanışmasaydım, böyle düşünmeyebilirdim.
Sanatla ne zaman tanıştınız peki?
- Ben sanatla her genç gibi müzikle tanıştım. Müzisyenlere öykünürüm, çünkü onların herkes tarafından anlaşabildiklerini düşünürüm. Nota, her tarafta nota.
CEYDA’YLA TANEM’İN GERGİNLİK YAŞADIĞI HABERİ DOĞRU DEĞİL
Bu yıl üç oyunda birden rol alıyorsunuz, bir de “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinde oynuyorsunuz. Nasıl buluyorsunuz bu enerjiyi?
- Bu çok yabancı olduğum bir durum değil. “Bu sene üç oyunum var, ben bunun altından nasıl kalkacağım!” diye düşünmüyorum. Bütün sezon orada oraya koşuşturarak hayat devam ediyor. Böyle bir ritme alışmışken, yazın dinlenebileceğin ortamlarda da vücut hareket aramaya başlıyor.
Televizyonda olmayı seviyor musunuz?
- Ben hiçbir işi nefret ederek yapmam. Her şeyi zevkle yapmaya çalışırım. Sonuçta hepsi oyunculuk ve ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İnsanlar belli bir süreçte televizyonda daha fazla göründüğümü düşünebilirler ama tiyatro hayatımda hep vardı. Şehir Tiyatroları’na okuldayken başladım, 1988’den beri bilfiil çalışıyorum.
Dizi setinde durumlar nasıl? En son Ceyda Düvenci ve Tanem Sivar arasında bir gerginlik yaşandığı yazıldı...
- Yok öyle bir şey. Gerçekten asparagas haber.
BİLET BULMAKTA ZORLUK ÇEKİLDİĞİ BİLE OLUYOR
Şehir Tiyatroları’nda yapılan son düzenlemelerin ardından birçok kişi istifa etti. Şu anda Şehir Tiyatroları oyuncuları arasında bir tedirginlik var mı?
- Ülkenin ve dünyanın gidişatı hakkında her insan gibi benim de tedirginliklerim var. Tedirgin olmazsam, normal bir insan değilim demektir. Tiyatroyu da bundan bağımsız düşünemeyiz. Ama hepimiz buradayız, iki yıl sonra 100’üncü yılını kutlayacağımız bir kurum içerisindeyiz.
Bence büyük bir klişe ama sizin de fikrinizi almak istiyorum; tiyatro salonları boş mu kalıyor, siz hiç boş salonlara oynadınız mı?
- Bence de klişe. Seyircisiyle buluşup derdini anlatan oyunlarda bilet bulmakta zorluk çekildiği bile oluyor. Ben hiç boş salona oynamadım.
KARAVANDA YAŞAMIYORUM
Evi bırakıp karavanda yaşamaya başladığınız yazıldı. Yoğun temponuzda pek olası görünmüyor bu ama var mı böyle bir şey gerçekten?
- Hayır, karavanda yaşayan biri değilim. Hayatım karavanda geçmiyor. Sadece yaz dönemlerinde Asos’a gittiğimizde bir karavanda kalıyoruz. İstanbul’da normal bir evde oturuyorum. İstanbul’da oturmasam, dizi ve tiyatro işlerine yetişemem.