Borçlar kapandı ama sevinemedi

Kendisini hâlâ tanımayanlar için hatırlatalım...
Bu yılki 62. Uluslararası Berlin Film Festivali’nden iki ödülle dönmüştü Emin Alper, doğduğu yer Karaman Ermenek’te çektiği ‘Tepenin Ardı’ filmiyle.
İlk ödülü genç sinemacılara ve yenilikçi yapıtlara ayrılan ‘Forum’ bölümünün en prestijli ödülü Caligari’ydi. Ardından ‘En İyi İlk Film’ dalında mansiyon kazandı. Ve hemen birkaç ay sonra, adı yeniden duyuldu. Çünkü geçen hafta biten İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale, En İyi Senaryo ve FIPRESCI ödüllerini almıştı.
Bunlar, Emin Alper’in sadece ödülleri. Biraz daha geçmişe gidersek...
Karaman Ermenek gibi küçük bir yerde doğdu Emin Alper (37). Babası avukat, annesi öğretmen. Ailesi, eğitimine çok önem veriyordu. Ankara Fen Lisesi’ne devam etti. “Büyüdüğüm ortamda çalışkan öğrencilerin gidebileceği tek rota vardı, o da benim izlediğim. Ama orta okuldan beri sanatla iç içe olmaya çalıştım” diyor. Boğaziçi İktisat mezunu olsa da sanattan hiç vazgeçmedi. Bu bol ödüllü filmi de, o yıllarda yazdığı ilk senaryo çalışmasıydı. Sinema konusunda kendini teorik de olsa geliştirmeye devam etti. Elinden tutansa Seyfi Teoman ve Bulut Film ortaklarından Yamaç Okur oldu.
400 bin liraya harika bir filme imza attılar.
Evet, Berlin’den gelen büyük ödülden sonra ‘Çok borcumuz var’ demişti ama devamında gelen ödüllerle tüm borçları kapattılar. Ve artık filmin 35 mm kopyası için durumları müsait. Eylül gibi vizyona sokmayı planlıyorlar.
Bu arada Fransa, diğer Avrupa ülkeleri ve Uzak Doğu’daki önemli festivallerden de çağrıldılar.

LALE ÖDÜLÜ TARTIŞMASI

Tüm bunları yazarken değinmeden geçemeyeceğim.
Belki duymuşsunuzdur, Emin Alper’in ve ‘Tepenin Ardı’ filminin geçen hafta İstanbul Film Festivali’nden aldığı ödüller hakkında birtakım söylentiler de çıktı.
Jüri başkanı Murathan Mungan, ödüllerin ‘Tepenin Ardı’ yerine Zeki Demirkubuz’un ‘Yeraltı’ filmine gitmesi için çok uğraşmıştı sözde. Bakın Emin Alper bu tartışmayla ilgili neler söyledi:
“Bu söylentileri hiç önemsemiyorum. Murathan Mungan da durumdan çok rahatsız. Bu rahatsızlığını iletmesi için de pek çok arkadaşımızla bize haber gönderdi. Ödülün gerekçesini, kendisinin nasıl da övgülerle kaleme aldığını hatırlattı. Evet, biz de farkındayız. Hem ‘Tepenin Ardı’ hem de ‘Yeraltı’, kulislerde çok konuşuluyordu. İki iyi filmin olduğu bir yarışmada tabii ki görüş ayrılıkları olacaktır. Ama Mungan hakkında böyle söylentiler çıkartılması gerçekten hoş değil.”

TEOMAN’DAN ACI HABER

Tepenin Ardı’yla ilgili her şey olması gerektiği gibi, güzel giderken acı bir haberle sarsıldı film ekibi.
Ünlü yönetmen, Emin Alper’in elinden tutan kişi Seyfi Teoman, büyük bir trafik kazası geçirdi. Ne yazık ki, ben bu yazıyı hazırlarken, yeniden görüştüğüm Emin Alper hastanedeydi ve Teoman’ın durumunun ciddiyetini koruduğunu söylüyordu...
Umarım siz bu yazıyı okurken kendisi çoktan iyileşmiş olur ve eskisi gibi iyi filmler çekmeye, genç yönetmenlere destek olmaya devam eder...

LİMASOL ÖDÜLE ADAY

Şimdiye kadar sekiz dile çevrilen, geçen yıl Fransa’da En İyi Yabancı Polisiye Roman Ödülü alan Limasol, 2012 Uluslararası Dublin Impac Edebiyat Ödülü’ne aday oldu. Yishai Sarid’in kaleme aldığı, İsrail istihbarat örgütünde çalışan bir sorgu memurunun zorlu görevinden aşka, dost düşman kavramından hayatındaki içsel sorgusuna kadar her noktasını kendi ağzından anlattığı romanı mutlaka okuyun.

AÇIKLAMALI KONSERLER DİZİSİ

Borusan Müzik Evi, Goethe-Institut Istanbul işbirliğiyle yeni bir seriye başlıyor; Yeni Müzik-Açıklamalı Konserler. İlki 25 Nisan’da Berlin’de yaşayan Filistin-İsrailli besteci Samir Odeh-Tamimi’nin Hezarfen Ensemble ile vereceği konser. Etkinlikte sohbet ve müzik, sahneyi paylaşacak. Saat 20.00’de Borusan Müzik Evi’nde. Biletler 5-10 lira. (212) 336 32 71.

BUNLAR SANAL HABERLER

Almanya’da aldığı kavramsal ağırlıklı ve Türkiye’de aldığı klasik akademik sanat eğitimlerini birleştirerek, kendine has bir üslup geliştiren sanatçı Sencer Vardarman, yeni kişisel sergisi ‘Sanal Haberler’i art ON the Gallery’de açtı. Sanatçı, romantik döneme göndermeler yapan haber fotoğrafları niteliğinde etkileyici felaket manzaraları üretmiş. (212) 259 15 43.

HÂLÂ GÜLDÜRÜYOR

Üç yıldır, tek başına izleyiciyi gülmekten kırıp geçirmeye devam eden Günay Karacaoğlu, ‘Basit Bir Ev Kazası’yla hâlâ sahnede. Şahsen benim iki kere izlediğim ve yine izlerim dediğim oyunda Karacaoğlu, 15 yıllık kocasını ve ilişkilerini anlatıyor. Tabii kadınlık halleri ve bunalımlarını da... Yarın 15.30’da Muammer Karaca Tiyatrosu’nda. (212) 252 44 56.