Şehrin anayollarından gidiyoruz. Hava 29 derece. Yapışkan bir sıcaklık var. İstanbul’un trafiği Bombay’dakinin yanında devede kulak kalır. Tam iki saat sonra háláa yoldayız. Bombay’ın en fakir semtleri... Kaldırımda, bir ağacın altında, polisten saklanarak uyuşturucu içenlerin önünden geçiyoruz. Geçtiğimiz yollarda, kaldırımların üzerinde portatif gecekondular var. Ama Türkiye’de bildiklerimiz gibi değil. Bir kaldırım üzerine mavi naylonların altına yerleşen çocuklu aileler, yanlarında aynı zamanda keçi, koyun da besliyor. Bu çadırımsı evin önünde ateş yakarak, yemeklerini pişiriyorlar. Hindistan’da 64 dolar milyarderi, 350 milyonluk bir orta sınıfla birlikte, 250 milyon kişilik bir kitle günde 50 rupi (yaklaşık 1 dolar) ile bu barınaklarda yaşıyor. Bombay, Hindistan’ın batısında bir yarım ada. Şehrin en şık mahallesi Marine Drive adındaki batı kıyısı. Bütün sinema ve dizi sanatçıları burada oturuyor. Zaten ben de yeni Hindistan hakkındaki izlenimlerime, çok eski bir hatıradan yola çıkarak başlayacağım. Çocukluğumun Avare’sinin yaratıldığı, Bombay’daki dünyaca meşhur Hint
film endüstrisi Bollywood.
EN İYİ FİLM 6 AYDA PARASINI ÇIKARANDIR Hindistan’ın dev film merkezinde gecekondu benzeri stüdyolarda yılda 1000’i aşkın film üretiliyor. Stüdyolar aynı anda 2-3 film çekiyor. Hollywood’un 25 milyon dolarlık filmlerine karşılık, Bollywood’da filmler 2-3 milyon dolara çıkıyor. Hindistan’da iyi film, 6 ayda yatırılan parayı geri getiren film.
BOLLYWOOD’UN BEVERLY HILLS’İ
Şehrin en pahalı semti güneyi ve batısı. Kiralar 1.000 dolardan başlıyor. Evin büyüklüğüne ve manzarasına göre de yükseliyor. En şık mahallesi Marine Drive adındaki batı kıyısı. Bütün sinema ve TV dizi sanatçıları burada oturuyor. Kuzeye doğru ilerledikçe kiralar düşüyor. Orta halli bir ailenin ödediği kira ise 400 dolar civarında.
SİTCOM’UN İÇİNE DANS GRUBUHint filmlerinin çoğunun konusu sitcom denilen gündelik şehir hikayeleri. Aşık olan bir kız veya erkek aldatıldığını fark edince, genelde araya acıklı 1-2 şarkı konuluyor. Yok eğer sevinçli bir olay meydana geldiyse bu sefer de çok ritmik ve iyi sahneye konulmuş bir dansöz grubunun hareketli müzik eşliğindeki dans sahneleri görülüyor.
BOLLYWOOD, KOLLYWOOD, TOLLYWOOD Film stüdyolarının Bombay’da olmasından dolayı Hindistan’da çevrilen filmlere Bollywood ürünü deniyor. İkinci bir stüdyo merkezi de Kodambakkam. Chennai şehrinin bu mahallesinde Tamul dilinde üretilen filmlere Kollywood ve doğuda Andhra Pradesh eyaletinde Telugu dilinde üretilen filmlere de Tollywood ürünü deniliyor.
REHBERİM TAM BİR SİNEMA TUTKUNU Otelden çıktıktan kötü yollarda sarsıla sarsıla gittikten sonra Shhubh Chatterjee’nin ince sesi birden arabanın içinde çınlıyor: İşte burası Bollywood! Shhubh, turizm şirketinin benim için özel düzenlediği ve karşılığında büyük para aldığı yarım günlük Bollywood gezisindeki rehberim. Hint ve dünya sinemasını iyi biliyor.
TABANCA DEĞİL ÇAKMAK Etrafı duvarlarla çevrili, kapısı cıyak mavi boyalı, kalın sacdan, çiftlik evi gibi bir yere geldik: Basra Productions. Müdürü bizi küçük bir bekçi kulübesine benzer bürosunda karşılıyor. Arkasında 9 milimetrelik toplu tabanca asılı. Silah film dekoru mu diye soruyorum, müdür hiç oralı olmadan "Hayır, o bir tabanca değil, çakmak!" diyor.
BU SEFER ÇAKMAK DEĞİL GERÇEK Film setine girmek için müdürün yanından ayrılırken bahçeye camları koyu renkli büyük bir cip girdi. Müdürün "hazır ol"a geçişinden önemli birisi olduğunu anlıyorum: Bunty, eski bir sinema sanatçısı ve Basra Studios’un sahibi. Sol kolunun altında, siyah kılıfın içinde tabancası var. Bu kez hiç de tabanca tipinde bir çakmağa benzemiyor.
İKİ FİLM BİRDEN
Basra Studios’da o gün 2 film birden çevriliyor. Birincisi yönetmen Harshael Jashi’nin E-TV için çevirdiği Kalimbi (Zaman) adlı dizi: Genç kadın bir yandan kolundan yaralı sevgilisine kendi eliyle akşam yemeğini yedirirken, bir yandan da kazanın olduğu gün lokantada tek başına oturan o güzel kıza niçin o kadar çok baktığının hesabını soruyor.
TEHLİKE ARKADAN YAKLAŞIYOR Hindistan için film sanayinin başkenti olan Bombay’da, Basra Studios’nun bahçesinde ve açık havada, genç yönetmenin çevirdiği ikinci filmin adı ise Kulsaamne (Yeni Kuşak). Senaryo gereği sahnedeki genç kız sevgilisini beklerken arkasındaki motosikletlerden biri çalınacak. Ve kızın hiç suçu olmadığı halde başı polisle belaya girecek. (üstte)
17 BİN SALONDA 5 MİLYAR BİLETBombay’da Bollywood diye bir semt veya film stüdyolarının birlikte yerleşik oldukları bir yer yok. Çeşitli semtlerde yerleşik 30 stüdyo bulunuyor.
Hindistan sinema sanayii 1913’ten bu yana mevcut ve yılda 1.000 civarında film üretiyor. Hint filmlerinin hepsi iç piyasada büyük ilgi görürken pek çoğu da ihraç ediliyor.
Bu filmlerin Hindistan dışında en çok seyredildiği yerler arasında Ortadoğu ülkeleri, Singapur, Endonezya veya Çin gibi Uzakdoğu ülkeleri, Afrika’da ise Fas var.
Hindistan’da toplam 17.000 sinema salonu ve yıllık 5 milyar bilet satışı var. Şimdiye kadar yapılan en pahalı filmin adı Devdas, bütçesi ise 10 milyon dolar.
Oscar, Altın Palmiye gibi büyük ödüllerde en başarılı olan Hintli yönetmen, Salam Bombay (1988) ve Muson Düğünü (2001) filmlerinin yönetmeni Mira Nair.
Harry Potter’ın yapımcısı Warner Bros. Bollywood’lu yapımcı Mirchi Movies’i Harri Puttar adlı filminden dolayı mahkemeye verdi. Fakat Hint yargısı suçlamayı reddetti.
En önemli sanatçılar Amitabh Bachchan, Abdillekh Bachchan, Shahrukh Khan, Aishwarya Rai (kadın), Salman Khan ve Akshay Kumar. Kaşeleri filmin konusuna göre 50.000 dolardan başlıyor.
Stüdyolarda dekor, makyaj gibi işlerde çalışanların sayısı her gün değişiyor. Bazıları çalışırken bile yalın ayak. Günde 1.000 rupi için (yaklaşık 22 dolar) iyi ücret diyorlar.
BÜYÜK SİNEMA HANEDANI KAPOOR’LARIN ÜÇÜNCÜ KUŞAK TEMSİLCİSİ RANDHİR KAPOOR Babam Avare’yi açık havada geceleyin çekti50’lerde Türkiye’yi ağlatan ünlü Avare filminin yönetmeni ve baş artisti Raj Kapoor’un oğlu Randhir Kapoor ile konuşuyoruz. Babasının kurduğu R.K stüdyolarında halkın seveceği popüler filmler ve diziler çektiklerini anlatıyor:
Kapoor’lardan sizi gördüğüme çok sevindim. Bize ailenizi tanıtır mısınız?- Kapoor ailesi 4 kuşaktan beri sinemanın içinde. Büyükbabam Pritviraj Kapoor, amcalarım ve şimdi kızlarım Karisma ve Kareena Kapoor da sinema sanatçıları. Babam Raj Kappor (asıl adı Ranbirraj Kapoor) 1951’de 26 yaşındayken R.K. Studios’u kurdu ve aynı yıl Avare’yi çevirdi. Hem yönetmeni, hem de sanatçısıydı. Dedem de Avare’de zengin hakim Raghunath rolündeydi.
Burası Avare’nin çekildiği yer mi?- O zaman kapalı film stüdyosu olmadığı için Avare tamamen açık havada ve gece karanlıkta çevrilmişti. Babam ışık oyunlarıyla istediği sahneyi kolaylıkla çekiyordu. Babamın daha sonra çevirdiği bütün başarılı filmler bu stüdyoda çekildi. Ben de pek çok filmde oynadım. Yılda 20-25 film yapıyoruz. Stüdyolarımızda başkaları da film çeviriyor. Çoğu TV dizisi.
Ne tür filmler yapıyorsunuz?-Polisiye, aksiyon veya kurgu bilim gibi filmler yok. Daha çok halkın sevdiği tipte filmler yapılıyor ve kısa zamanda masraflar karşılanarak, kára geçiliyor. Yapılan filmlerin müşterilerinin arasında Hindistan dışında başta Rusya geliyor. Çin, Avrupa ve Arap ülkeleri de ihracat yapılanlar arasında.
Raj Kapoor gibi dünyaca tanınan bir sinemacının yine sinemacı oğlu olmak nasıl bir duygu?- Büyük bir zevk duyuyorum. Çünkü sizin gibi gazeteciler benimle gelip, konuşuyor. Babam ve benim için büyük bir şeref.
Avare’de babanızla oynayan kadın sanatçı Nargis ne oldu?- Asıl adı Fatima Al-Rachid olan Nargis 1981’de kanserden öldü. 1958’de Anamız Hindistan (Mother India) adlı filmde, oğlu rolünü canlandıran Sunil Dutt’la evlenmişti. 3 çocukları oldu. Sunjay Dutt şimdi gene film çeviriyor. Kızlarının adları Priya ve Anju. Priya babası gibi milletvekili oldu. Anju ise bir sinema sanatçısı olan Kumar Gaurav ile evli.